1
– HANGİ KURUMLARA OLAN BORÇLAR YAPILANDIRILMAKTADIR?
·
Maliye Bakanlığı,
·
Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı,
·
Sosyal Güvenlik Kurumu,
·
İl özel idareleri,
·
Belediyeler (Büyükşehir
belediyeleri dahil ),
·
Büyükşehir belediyeleri
su ve kanalizasyon idareleri
2
– MALİYE BAKANLIĞINA YANİ VERGİ DAİRELERİNE OLAN HANGİ BORÇLAR
YAPILANDIRILMAKTADIR?
·
Vergi, Resim Ve Harçlar
·
Bunlara Bağlı Vergi Ziyaı
Cezaları,
·
Vergi Aslından Bağımsız
Olarak Kesilen Usulsüzlük, Özel Usulsüzlük Ve İştirak Cezası gibi tüm cezalar
·
Gecikme Faizleri İle
Gecikme Zamları Gibi Fer’i Borçlar
3
– BU BORÇLARDA ZAMAN SINIRLAMASI NEDİR?
30/06/2016 tarihinden (bu
tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi
gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme
faizleri, gecikme zamları Kanun kapsamındadır.
Buna göre mesela
30/06/2016 akşamına kadar kesilmiş olup da 19/08/2016 tarihine kadar ödenmemiş
bir usulsüzlük cezası, keza Haziran ayı içinde verilmesi gereken beyanname
kapsamında olup da yine 19/08/2016 tarihine kadar ödenmemiş olan vergi borçları
yapılandırmadan faydalanabilecektir. Fakat Haziran ayına ait olup beyannamesi
Temmuzda verilecek olan vergiler bu kapsama girmeyecektir. Vergi aslına bağlı
olarak kesilen vergi cezalarında ise verginin ait olduğu dönem dikkate alınarak
kapsama girip girmediği tespit edilecektir.
Vergi aslına bağlı
olmayan vergi cezalarında 30/06/2016 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan
tespitlere ilişkin olarak kesilen ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
ödenmemiş olanlar kapsam dâhilindedir.
4-
KESİNLEŞMİŞ OLAN BORÇLARDA YENİDEN YAPILANDIRILAN TUTAR
·
Vergi
aslı aynen kalıyor,
·
Vergi
aslına bağlı (kaçakçılık, vergi ziyaı gibi) cezaların tamamı siliniyor,
·
Fer’i
alacağın (gecikme zammı veya faizinin) yerini Yİ/ÜFE alıyor.
Buna göre, kesinleşmiş borçlarda,
vergi aslında herhangi bir indirim yapılmamaktadır. Vergi asıllarına;
- Vade tarihinden, 19/08/2016 tarihine
kadar geçen süre için gecikme zammı yerine,
- Daha önce hesaplanmış gecikme faizi
olması halinde, bu faizin hesaplandığı süre dikkate alınarak gecikme faizi
yerine,
Yİ/ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak Yİ/ÜFE tutarı hesaplanacaktır.
Bu tutar, vergi aslı ile
toplanarak madde hükmüne göre yapılandırılan alacak tutarı bulunacaktır.
Diğer taraftan,
a) Vergi aslı bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce ödenmiş ancak asla bağlı olarak kesilen vergi
cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamları ödenmemişse, ödenmeyen tutar
tamamıyla silinecektir.
b) Bir vergi aslına bağlı
olmaksızın kesilmiş (usulsüzlük yada özel usulsüzlük gibi) cezalar ile iştirak
nedeniyle kesilmiş vergi cezalarının %50’si silinmekte, eğer bu tutara işlemiş
olan gecikme zammı varsa yerine, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutar esas alınmaktadır.
c) Ödenmemiş alacağın
sadece gecikme zammından ibaret olması hâlinde gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE
aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi
gerekmektedir.
4.1-
İHTİRAZİ KAYITLA BEYAN EDİLEN VERGİLER
Kanunun yayımlandığı
tarih itibarıyla ihtirazi kayıtla beyan edilmiş ancak ödenmemiş vergiler dava
konusu yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın yapılandırılacaktır. Bu takdirde,
ihtilafa ilişkin yargı mercilerince verilmiş kararlar dikkate alınmadan
mükelleflerin beyanı üzerine tahakkuk eden tutar esas alınarak Kanun hükmünden
yararlanılacaktır.
4.2-
2010 YILINA İLİŞKİN OLARAK TAHAKKUK EDEN GEÇİCİ VERGİLERE İLİŞKİN GECİKME ZAMMI
ALACAKLARI
30.06.2016 tarihine kadar
verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden ve bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar ödenmemiş olan geçici vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zamları
yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutar ödenmek suretiyle bu madde hükmünden yararlanılır.
Bu takdirde, 2016 yılına ilişkin yıllık gelir/kurumlar vergisinin tahakkukunu
müteakip ödenecek taksitlerde, vergi aslının ödenmesi şartı aranmaz.
4.3-
MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİNE İLİŞKİN YAPILACAK İŞLEMLER
Af Kanunu kapsamında
motorlu taşıtlar vergisinin tamamı alınmakta ve bu vergiye bağlı gecikme
faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ/ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar esas alınmaktadır. Af Kanunu
hükümlerinin ihlal edilmemiş olması koşuluyla 197 sayılı Kanunun 13 üncü
maddesinin (d) fıkrası hükmü uygulanmadan, taksit ödeme süresi sonuna kadar
taşıtlarının fenni muayenelerini yaptırmalarına ve uçuşa elverişli belgelerini
almalarına imkân verilmektedir.
4.4
- TECİLLİ ALACAKLAR
Af Kanunun yayımlandığı
tarihten önce 6183 sayılı Kanun uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun
olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için borçlular, talep
etmeleri halinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilirler. Bu durumda kalan taksit
tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu
Kanun hükümleri uygulanacaktır.
Ancak Af Kanunu
hükümlerinden yararlanılarak ödeme yapılmak istenmesi halinde, Kanunun yayım
tarihi olan 19.08.2016 tarihinden önce taksit tutarları ile birlikte ödenen
tecil faizleri red ve iade edilmeyecektir.
4.5
- BAŞVURU VE ÖDEME
Kanun hükümlerinden
yararlanmak isteyenlerin, Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın
sonuna yani 31 EKİM 2016 tarihi mesai
saati bitimine kadar borcun takip edildiği vergi dairesine yazılı olarak
başvurmaları gerekmektedir.
Yeniden yapılandırılan
vergi dairelerine ödenecek bu tutarların ilk taksitini bu Kanunun yayımlandığı
tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere (Son Ödeme Tarihi: 30 KASIM 2016 ) ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri şarttır. Dikkat
edileceği üzere her ay değil 2 ayda bir ödeme yapılacağından 18 taksitin tercih
edilmesi halinde, borç 36 ay yani 3 yılda ödenebilecektir.
1. Peşin Yada Taksitle
Ödeme Seçeneği
Yapılandırılan borcun peşin ödenmesi hâlinde,
fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarı üzerinden ayrıca %50 indirim yapılmaktadır.
Taksitle ödenmek
istenmesi hâlinde, borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on
sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır.
Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;
1) Altı eşit taksit için (1,045),
2) Dokuz eşit taksit için (1,083),
3) On iki eşit taksit için (1,105),
4) On sekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve
bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde
ödenecek taksit tutarı hesaplanır.
2. Mahsuben Ödeme
Diğer taraftan
yapılandırılan borcun/taksitlerin kredi kartı ile ödenmesi mümkün olduğu gibi
mahsuben ödenmesi de olanaklıdır. Mükellefler örneğin KDV iade alacaklarının
taksitlere mahsup edilmesini talep edebilirler, bu durum da mutlaka vadeden
önce müraacat edip istenilen belgelerin tamamlanması gerekmektedir.
3. Ödemeye Paralel Olarak
Haczin Kaldırılması
Af Kanunu kapsamında
borcun yeniden yapılandırılması için herhangi bir teminat aranılmamaktadır.
Diğer taraftan başvuru tarihine kadar herhangi bir haciz yapılmamışsa bundan
sonrası için de yapılmayacaktır.
Ancak bu Kanun öncesinde
herhangi bir şekilde haciz tatbik edilmiş ise yapılan ödemeler nispetinde
kaldırılacak ve buna isabet eden teminatlar iade edilecektir.
4. Yapılandırmanın
İhlâli
a- İlk 2 Taksitin Önemi
Yapılandırılan ve taksite
bağlanan borcun ilk 2’sinin tam ödenmemesi halinde Af Kanunu hükümlerinden
yararlanma hakkı kaybedilir. Bu durumda borç başlangıcına döner, örneğin vergi
ziyaı cezası yeniden istenilir, Yİ/ÜFE iptal olur yerine gecikme faizi ve gecikme
cezaları hesaplanır.
b. 2’ den Çok Taksidin
Süresinde Ödenmemesi
İlk 2 taksitin mutlaka
ödenmiş olmasına rağmen, bir takvim yılında 2’den fazla taksitin süresinde
ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı
yine kaybedilir.
c. 2 ve 2’ den Az Taksidin
Süresinde Ödenmemesi
Yine ilk 2 taksitin
mutlaka ödenmiş olması koşuluyla kalan taksitlerden; bir takvim yılında 2 veya daha az taksitin,
süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanma
hakkı devam eder.
Ancak ödenmeyen veya
eksik ödenen bu taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar,
gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre
belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte
ödenmesi şarttır. Eğer bu tutar ödenmez ise hak yine kaybedilecektir.
MİSAL 1:
Bir şirket 2014 yılına
ilişkin kurumlar vergisini zamanında vermiş ve 200.000-TL ödenecek kurumlar
vergisi beyan etmesine rağmen bu güne kadar vergi dairesine ödenmemiştir. Bu
durumda;
- Borcun vergi aslı
:200.000-TL
- İşlemiş Gecikme Zammı : 40.000-TL
- Toplam Ödenecek Borç :240.000-TL
Affa başvurulması halinde
aylık gecikme zammı oranı yerine Yurt İçi ÜFE değişim oranı alınmaktadır. Bu
durumda;
- Yİ/ÜFE göre hesaplanan
tutar : 10.000-TL
- Yapılandırma sonucu
toplam borç :210.000-TL
Eğer sözkonusu 18 eşit
taksitte ödemek istediğini bildirmişse katsayı tablosunda 1,15 katsayısı ile
çarpılacak ve toplam borç 241.500-TL olarak yapılandırılacaktır. Her bir
taksitin tutarı 13.416 -TL olacaktır.
İlk taksit 30 Kasım 2016
tarihinde, ikinci taksit 30 Ocak 2017, üçüncü taksit 31 Mart 2017… ve son
taksit 30 Kasım 2019 tarihinde ödenerek tamamlanacaktır.
MİSAL 2:
Bir şirkete 2012 mayıs ayında
sahte fatura kullandığı gerekçesiyle rapor yazılmış ve 100.000-TL KDV tarhiyatı
yapılmış, 150.000-TL tekerrür kapsamında vergi ziyaı cezası kesilmiştir.
Uzlaşma talep edilmiş ve 15 Mart 2016 tarihinde yapılan uzlaşmada vergi
aslından düşülmemiş ancak vergi ziyaı cezası 30.000-TL olarak uzlaşılmış ve
borç kesinleşmiştir. Ancak bu güne kadar herhangi bir ödeme yapılmamıştır.
Şirketin gayrımenkullerine haciz tatbik edilmiş ayrıca sahte fatura
kullandığı gerekçesiyle KOD’a alınmıştır. Bu durumda şirketin bu günkü
borcu aşağıdaki gibi hesaplanmıştır.
Vergi Aslı KDV
|
:
|
100.000-TL
|
Vergi Aslı İçin Gecikme Faizi
|
:
|
64.400-TL
|
Vergi Aslı İçin Gecikme Zammı
|
:
|
8.540-TL
|
Vergi Ziyaı Cezası
|
:
|
30.000-TL
|
Vergi Ziyaı Cezası İçin Gecikme Zammı
|
:
|
2.562-TL
|
TOPLAM BORÇ
|
:
|
205.502-TL
|
Affa girilmesi halinde
ödenecek toplam borç ise aşağıdaki gibi olacaktır:
Vergi Aslı KDV
|
:
|
100.000-TL
|
Vergi Aslı İçin gecikme zammı yerine Yİ/ÜFE
|
:
|
27.056-TL
|
Vergi Aslı İçin Gecikme Zammı yerine Yİ/ÜFE
|
:
|
3.058-TL
|
Vergi Ziyaı Cezası
|
:
|
0-TL
|
Vergi Ziyaı Cezası İçin Gecikme Zammı
|
:
|
0-TL
|
TOPLAM BORÇ
|
:
|
130.114-TL
|
Mükellef defaten peşin ödemeyi tercih ettiğinde af kanunu gereği
Yİ/ÜFE yarısı kadar azaltılacaktır. Bu durumda ödenmesi gereken tutar
115.057-TL olmaktadır. Bu tutar 30 Kasım 2016 tarihine kadar ödendiğinde
KOD’dan çıkarılacak ve hacizlerin tamamı kaldırılacaktır.
5-
KESİNLEŞMEMİŞ VEYA DAVA SAFHASINDA OLAN BORÇLARDA YENİDEN YAPILANDIRMA
5.1
– BU KAPSAMA HANGİ BORÇLAR GİRMEKTEDİR?
·
İkmalen ,re'sen veya
idare yapılmış vergi tarhiyatları,
·
Gümrük Vergilerine
İlişkin Tahakkuklar
·
Belediyelerce Tahsil
Edilen Emlak Vergileri Ve Diğer Vergiler,,
·
Vergi Aslına Bağlı Olan
Vergi Cezaları
·
Gümrük Yükümlülüğü İle
İlgili İdari Para Cezaları,
·
Pişmanlık Talepli Ancak
Ödeme Şartlarının İhlali Nedeniyle Kendiliğinden Verilen Beyannameler Nedeniyle
Kesilen Para Cezaları,
·
Kanunun 1. Maddesinin (b)
Bendinde Sayılan Kanunlarla İlgili İdari Para Cezaları,
5.2
– BU BORÇLAR NASIL YAPILANDIRILACAK?
Kanunun yayımlandığı 19.08.2016
tarihi itibariyle;
1.Dava açma süresi
henüz geçmemiş veya dava açılmış ise Vergi/Gümrük vergisi asıllarının % 50'si, Devam eden davalarda
verilen en son kararın bozma kararı olması halinde vergi/gümrük vergisi
asıllarının %50 si,
2.Devam eden davalarda
verilen en son kararın vergilerin / gümrük vergilerinin terkinine (tarhiyatının
kaldırılması) ilişkin olması halinde
asıllarının %20'si,
3.Devam eden
davalarda verilen son kararın idare lehine tasdik veya tadilen tasdik olması halinde tasdik edilen kısmın
tamamı (%100) ile terkin edilen kısmın %
20'si,
Devam eden davalarda
verilen en son kararın tarhiyatın kısmen onanması veya kısmen bozulması olması
halinde onanan kısmın tamamı (%100) bozulan kısmın %50'si ile,
Bu tutarlara isabet eden
19.08.2016 tarihine kadar Yİ.ÜFE aylık oranlarına göre hesaplanacak tutarların
kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gecikme zammı ve gecikme faizleri ile asla bağlı olarak kesilen
cezaların ( gümrüklerde idari para
cezaları) tahsil edilmeyecektir.
4.Pişmanlık talebiyle
verilen beyannameler üzerinden ödemenin süresinde yapılmaması nedeniyle ve ya kendiliğinden verilen beyannameler üzerinden kesilen VERİ ASLINA BAĞLI OLMAYAN vergi cezaları ile
ilgili dava açma süresi 19.08.2016 tarihi itibariyle henüz geçmemiş olanlarda
kesilen cezaların %50'si tahsil edilecektir. VERGİ ASLINA BAĞLI VERGİ ZİYAI CEZASI İSE
KALDIRILACAKTIR.
5.Sadece vergi aslına BAĞLI cezalar için dava açılmış olması durumunda vergilerinin / gümrük vergilerinin bu kanunun yayımlandığı
tarihten önce ödenmiş veya bu kanunun 2.maddesine göre kesinleşmiş alacaklar
olarak ödenecek olması şartıyla cezaların tamamı ve buna bağlı gecikme
zamlarının tahsilinden vazgeçilecektir.
6.Vergi aslına bağlı
olmaksızın kesilen cezalar /
gümrük yükümlülüğü ile ilgili idari para cezaları dava konusu edilmiş olup devam eden davalarda;
- Henüz bir karar mevcut değil ise veya verilen en son
karar bozma kararı ise %25'i,
- Verilen en son karar mükellef lehine ise %10'u,
- Verilen en son karar tasdik veya kısmen tasdik ise
tasdik edilen kısmın %50'si, mükellef lehine olan kısmın %20'si en son
karar kısmen onama ve kısmen bozma ise onanan kısmın '50'si, bozulan
kısmın %25'i, bu
kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenecektir.
8.İştirak nedeniyle
kesilen vergi cezalarında vergi
aslına bağlı olmaksızın kesilen cezalarla ilgili(6) nolu bölümdeki açıklamalara
göre cezaya muhatap olanlar tarafından işlem yapılacaktır.
9.Gümrük idareleri
tarafından eşyanın gümrük değerine bağlı olarak kesilmiş idari para cezalarında
henüz bir karar mevcut değil ise %15'i, en son karar mükellef lehine ise %5'i,
en son karar bozma kararı ise %15'i, idare lehine tasdik veya kısmen tasdik ise
tasdik edilen kısmın %30'u mükellef lehine olan kısmın % 5'i en son karar
kesilen cezaya kısmen onama kısmen bozma ise onanan kısmın %30'u bozulan kısmın
%15'i aranacaktır.
10.Kanunun l'nci
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde sayılan kanunlar (2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanunu, 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu 6001 sayılı
Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve görevleri Hakkında Kanun 5090 sayılı
Nüfus Hizmetleri Kanunu ve diğerleri) kapsamında kesilen para cezalan ile ilgili idari yaptırım kararlarına karşı
bu kanunun yayımlandığı 19.08.2016
tarihi itibariyle dava açma süresi geçmemiş veya dava açılmış olması halinde
henüz bir karar mevcut değil ise cezanın %50'i en son karar mükellef lehine
(terkin) ise %20, en son karar, bozma kararı ise %50'i, cezanın tasdiki veya
kısmen tasdiki ise tasdik edilen kısmın tamamı terkin edilen kısmın %20'i,
kısmen cezaya onama ise onanan kısmın tamamı bozulan kısmın %50'i, bu kanunda
belirtilen süre ve şekilde ödenecektir.
Devam eden davalarda en son
verilmiş karar olarak 19.08.2016 tarihine kadar taraflardan herhangi birine
tebliğ edilmiş karar esas alınacaktır.
19.08.2016 Tarihi
itibariyle uzlaşma başvurusu yapılmış uzlaşma günü verilmemiş, uzlaşma günü
gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış ancak dava aşma süresi geçmemiş alacaklar
da kesinleşmemiş alacaklar olarak dikkate alınacaktır.
Kesinleşmemiş veya dava
safhasında bulunan alacaklar için indirim ve ödeme şartlarından
yararlanabilmesi için dava açılmaması ve açılmış davalardan vazgeçilmesi ve
kanun yollarına başvurulmaması gerekecektir.
Kesinleşmemiş ve dava
safhasında bulunan alacaklara tanınan indirimlerin geçerli olabilmesi için
yıllık gelir veya kurumlar vergileri, stopaj gelir veya stopaj kurumlar
vergileri, KDV ve ÖTV yönünden kesinleşmiş veya kesinleşmemiş alacaklar olarak
başvuruda bulunanların bu vergi türleri için taksit ödeme süresince verecekleri
beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergileri vadelerinde ödemeleri
gerekecektir. Ödemede "çok zor durum" olmaksızın her bir vergi türü
itibariyle bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememe veya eksik ödeme yapılması
halinde; üçüncü ihlale konu verginin vadesinin sonuna kadar olanlar hariç kalan
borçların yapılandırılması geçerli olmayacaktır.
Başvurular en son
31.10.2016 tarihine kadar yapılabilecektir. Peşin ödeme veya ilk taksit ödeme vadesi 30.11.2016
tarihidir.
6 - İNCELEME VE TARHİYAT SAFHASINDA BULUNAN BORÇLAR
Yayımlanan kanuna ilişkin
“İnceleme ve Tarhiyat
Safhasında Bulunan İşlemler” 4.
Madde de düzenlenmiş olup konuya ilişkin açıklamalarımız aşağıdaki gibidir:
6.1
- KAPSAM:
Bu Kanunun kapsadığı
dönemlere ilişkin olarak, Kanunun yayımlandığı tarihten önce, başlanılmış
ve henüz tamamlanamamış vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk
işlemlerine devam edilecektir.
Kanunun yayımlandığı
tarihten önce vergi incelemesine
yetkili olanlar nezdinde vergi
incelemesine başlama tutanağı düzenlenmiş ve henüz tamamlanamamış olan, 30.06.2016 tarihinden (bu tarih dahil) önceki dönemlere
ilişkin olarak yapılan incelemeler sonucunda;
-Hesaplanan verginin %50’sinin,
-Bu kısma ait Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları göre hesaplanan tutarın,
- Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra ihbarnamenin tebliği üzerine, Kanunun yayım tarihinden
dava açma süresinin sonun kadar hesaplanacak gecikme faizinin,
ödenmesi
halinde;
vergi aslının kalan
yarısı ile, Kanun yayımlandığı tarihe kadar işleyen gecikme faizinden ve vergi aslına bağlı cezaların tamamından
vazgeçilecektir.
Bu Kanunun kapsadığı
dönemlere ilişkin olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce tamamlandığı
hâlde, bu tarihte ya da bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal
eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli
tarh ve tebliğ işlemleri yapılır. Yapılan tarhiyat sonrasında, bu madde
hükmünden yararlanmak mümkün olup, yukarıdaki hesaplamaya göre belirlenen
tutarın, belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak suretiyle ikişer aylık dönemler halinde 12 ayda 6 eşit taksitte
ödenmesi şarttır.
Vergi aslına bağlı olmayan
cezaların ise % 25 inin ödenmesi gerekmektedir. Bu durumda kalan % 75’nin ise tahsilinden vazgeçilecektir.
Düzenlemeden
yararlanılabilmesi için, alacağa ilişkin dava
açılmaması şarttır.
Bu Kanunun 3’üncü maddesi
ile bu madde hükmünden yararlananlar, ayrıca 213 sayılı Kanunun uzlaşma,
tarhiyat öncesi uzlaşma ve vergi cezalarında indirim, 4458 sayılı Kanunun
uzlaşma ve 5326 sayılı Kanunun peşin ödeme indirimi hükümlerinden
yararlanamazlar.
6.2
- BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİ:
İhbarnamenin tebliğinden
itibaren 30 gün içerisinde yazılı
başvuru gereklidir.
6.3 - ÖDEME SÜRESİ VE ŞEKLİ:
Söz konusu düzenlemeden
yararlanılabilmesi için, ihbarnamelerin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde
yazılı olarak başvurmak gerekmektedir. Madde hükmüne göre ödenecek tutarın, ilk
taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere belirli faiz
oranlarıyla katsayı uygulanmak suretiyle ikişer aylık dönemler halinde 12 ayda 6 eşit taksitte ödenmesi gerekmektedir. Ödenecek tutarın tamamının, ilk taksitin ödeme süresi
içerisinde peşin ödenmesi halinde Yİ-ÜFE aylık değişim oranları göre hesaplanan tutarın,
üzerinden %50 indirim yapılacaktır.
İade alacağının bulunması
halinde, mahsuben ödeme de
mümkündür.
Bu Kanuna göre ödenmesi
gereken taksitlerin ilk ikisi süresinde ödenmek koşuluyla, kalan taksitlerden;
bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik
ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti
izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun
51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme
zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır. İlk
iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik
ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında
ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde matrah
ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm her bir madde ve alacaklı idareler açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı
ayrı uygulanır.
6.4 - İŞTİRAK NEDENİYLE KESİLEN CEZALAR:
Kanunun kapsadığı
30.06.2016 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak iştirak nedeniyle
kesilecek vergi ziyaı cezalarında, cezaya muhatap olanların, ihbarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı
başvuruda bulunulması kaydıyla,
cezanın %25’i belirtilen süre ve şekilde ödemeleri hâlinde cezanın kalan %75’inin tahsilinden vazgeçilecektir. Ödenecek tutarın, belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak
suretiyle ikişer aylık dönemler halinde 12 ayda 6 eşit taksitte ödenmesi gerekmektedir.
6.5 - PİŞMANLIK TALEPLİ VEYA KENDİLİĞİNDEN VERİLEN
BEYANNAMELER:
Kanunun kapsadığı
30.06.2016 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak Kanunun yayımlandığı
tarihten önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal
edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve
Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tebliğ edilmemiş olan vergi aslına bağlı
olmayan cezalar da bu madde hükmüne göre yapılandırılarak ödenebilecektir.
Düzenlemeden faydalanılabilmesi için ihbarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı başvuruda bulunulması gerekmektedir. Yine Vergi aslına bağlı vergi cezalarının tahsilinden
vazgeçilebilmesi için, verginin Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş
olması veya bu Kanunun 2’ nci maddesine göre ödenmesi gerekmektedir.
Kanun’un 2’nci maddesine göre; ödenecek tutarın, belirli faiz oranlarıyla
katsayı uygulanmak suretiyle, 6 ila 18
taksitte 12 ila 36 ayda ödenmesi mümkündür.
6.6 - TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMA TALEPLİ İNCELEMELER:
Kanunun yayımlandığı
tarih itibarıyla, VUK’un tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerine göre uzlaşma talebinde bulunulmuş, ancak uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış olmakla
birlikte vergi/ceza ihbarnameleri
mükellefe tebliğ edilmemiş alacaklar
da Kanun’un bu maddesine göre yapılandırılarak
ödenebilecektir. Ödenecek tutarın,
belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak suretiyle ikişer aylık dönemler
halinde 12 ayda 6 eşit taksitte ödenmesi
gerekmektedir.
Bu takdirde, Kanun’un
yayımlandığı tarih itibarıyla, tarhiyat öncesi uzlaşma temin edilememiş veya
uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış ya da mükelleflerin tarhiyat öncesi
uzlaşma talebinden vazgeçmiş olması hallerinde düzenlenen inceleme raporunun vergi dairesine intikali üzerine madde hükmü
uygulanacaktır. Bu safhada da ödenecek
tutarın tespitinde, tarhiyata ilişkin olarak düzenlenen vergi/ceza
ihbarnamelerinde belirtilen tutarlar dikkate alınacaktır.
6.7 - PİŞMANLIKLA YAPILACAK BEYANLAR:
Kanunun kapsadığı
30.06.2016 tarihine (Bu tarih dahil) kadar verilmesi gereken beyannamelere
ilişkin olarak Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar
VUK’nun 371’inci maddesine göre pişmanlıkla beyan edilen matrahlar üzerinden
tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile, hesaplanacak pişmanlık zammı
yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla pişmanlık zammı ve
vergi cezalarının tamamınından vazgeçilecektir. Ödenecek tutarın, belirli faiz oranlarıyla katsayı
uygulanmak suretiyle, 6 ila 18 taksitte 12 ila 36
ayda ödenmesi mümkündür.
6.8 - KENDİLİĞİNDEN YAPILACAK BEYANLAR:
Kanunun kapsadığı 30.06.2016
tarihine (Bu tarih dahil) kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin olarak
Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar VUK’nun 30’uncu
maddesinin 4’üncü fıkrasına göre kendiliğinden verilen beyannameler üzerinden
tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile, hesaplanacak gecikme faizi
yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutarın; bu
Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gecikme faizi ve
vergi cezalarının tamamınından vazgeçilecektir. Ödenecek tutarın, belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak
suretiyle, 6 ila 18 taksitte 12 ila 36
ayda ödenmesi mümkündür.
6.9 - EMLAK VERGİSİNE İLİŞKİN DÜZENLEME:
2016 yılı ve önceki
vergilendirme dönemlerine ilişkin
olarak emlak vergisi bildiriminde bulunmayan veya bildirimde bulunduğu hâlde
vergisi eksik tahakkuk eden mükelleflerce Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
ikinci ayın sonuna kadar ilgili belediyeye bildirimde bulunulması ve tahakkuk
eden vergi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı
ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla
bu alacaklara bağlı gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi cezalarının
tamamınvazgeçilecektir.
Ödenecek tutarın, belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak suretiyle, 6 ila 18 taksitte 12 ila 36 ayda ödenmesi mümkündür.
6.10 - GÜMRÜK VERGİSİNE İLİŞKİN DÜZENLEME:
4458 sayılı Gümrük
Kanunu’na ve ilgili diğer kanunlara göre tahakkuku ve tahsili gerektiği hâlde
yükümlü tarafından beyan edilmeyen aykırılıkların, Kanunun yayımlandığı tarihi
izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili gümrük idaresine bildirilmesi
durumunda, gümrük vergilerinin tamamı ile hesaplanacak faiz yerine bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın; bu Kanunda
belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla faizlerin ve idari para
cezalarının tamamının, tahsilinden vazgeçilir. Ödenecek tutarın, belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak
suretiyle, 6 ila 18 taksitte 12 ila 36
ayda ödenmesi mümkündür.
6.11 - DİĞER ÜCRET GELİRİ ELDE EDENLERİN BEYANI:
Gelir Vergisi Kanununun
64’üncü maddesinde sayılan diğer
ücret mükelleflerinin, bu Kanunun yayımlandığı
tarihi takip eden ikinci ayın sonuna kadar vergi dairelerine başvurarak 2016 takvim yılına ilişkin gelir vergilerini tarh ettirmeleri ve
karnelerine işletmeleri kaydıyla önceki dönemlere ilişkin olarak herhangi bir
vergi ve ceza aranmaz. Bu
mükelleflerden daha önce mükellefiyet kaydını yaptırmamış olanların işe başlama
tarihi olarak bu Kanuna göre yaptıkları müracaat tarihi esas alınacaktır.
Düzenleme ile diğer ücret geliri elde eden mükelleflerin kayıt altına alınması
hedeflenmiştir.
7 - MATRAH VE VERGİ ARTIRIMI’NA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
Söz konusu Kanun’un 5.
maddesinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler 10. maddesinde ise
başvuru ve ödeme şekline ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.
7.1 - MATRAH VE
VERGİ ARTIRIMININ KAPSAMI
a. Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 2011, 2012, 2013,
2014 ve 2015 yıllarına ilişkin olarak vermiş oldukları yıllık beyannamelerinde
(ihtirazi kayıtla verilenler dahil) vergiye esas alınan matrahlarını Kanun’da
yer alan oranlarda artırmaları durumunda,
b. Katma değer vergisi mükelleflerinin, 2011, 2012, 2013, 2014 ve
2015 yıllarına ilişkin olarak, her bir vergilendirme dönemine ait verdikleri
(ihtirazi kayıtla verilenler dahil) beyannamelerindeki hesaplanan katma değer
vergisinin yıllık toplamı üzerinden Kanun’da yer alan oranlara göre
belirlenecek katma değer vergisini, vergi artırımı olarak beyan etmeleri
durumunda,
c. Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi ile Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 15. ve 30. maddeleri kapsamında yapılan bazı ödemeler (ücret,
serbest meslek, kira, yıllara sari inşaat ve onarım işleri, çiftçiler ile
vergiden muaf esnaftan yapılan mal ve hizmet alımları) üzerinden vergi
tevkifatı yapmaya mecbur olanların, 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına
ilişkin olarak, her bir vergilendirme dönemine ait verdikleri (ihtirazi kayıtla
verilenler dahil) muhtasar beyannamelerinde yer alan bu ödemelerine ilişkin
gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden Kanun’da yer alan oranlarda
hesaplanacak vergiyi beyan etmeleri durumunda,
bu mükellefler nezdinde
söz konusu vergileri ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme
dönemleri ile ilgili olarak vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacaktır.
Yukarıda belirtilen
mükellefler matrah ve vergi artırımlarını 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıları
için yapabilecektir. 2010 ve öncesi yıllar matrah artırımı açısından Kanun’un
kapsamına girmemektedir.
Diğer taraftan
mükellefler yukarıda yer verilen vergilerin tamamı ve kapsama giren bütün
yıllar için matrah artırımında bulunabilecekleri gibi, kapsama giren vergi
türlerinden bir veya bir kaçı yada kapsama giren yılların bir veya bir kaçı
için ayrı ayrı matrah ve vergi artırımı talebinde de bulunabileceklerdir.
7.2 - GELİR VE KURUMLAR VERGİSİNDE MATRAH ARTIRIMI
A. Matrah artırım oranı
6736 Sayılı Kanun’un 5.
maddesi ilk fıkrası uyarınca, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri 2011 ila
2015 yıllarına ilişkin olarak vermiş oldukları yıllık beyannamelerinde vergiye
esas alınan matrahlarını, 31 Ekim 2016 Pazartesi akşamına kadar en az aşağıdaki
tabloda yer verilen oranlarda artırdıkları taktirde, kendileri hakkında
artırımda bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve
bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat
yapılmayacaktır.
Yıl
|
Mükellefin kendi beyanına göre matrah
artış oranı
|
2011
|
% 35
|
2012
|
%30
|
2013
|
% 25
|
2014
|
% 20
|
2015
|
% 15
|
Örnek 1: 2013 yılına ilişkin olarak matrah artırımında bulunmak isteyen
bir kurumlar vergisi mükellefinin ilgili yıl kurumlar vergisi beyannamesinde
beyan etmiş olduğu matrahının 500.000 TL olduğunu varsayalım. 2013 yılına ilişkin
kurumlar vergisi açısından daha sonra herhangi bir inceleme veya tarhiyata
muhatap olunmaması için bu Kanun kapsamında (500.000 * % 25 =) 125.000 TL’lik
matrah artırımında bulunması gerekmektedir. Artırılan bu matrah üzerinden
Kanun’da belirtilen oranda (% 20 veya % 15) ve sürelerde vergi ödenmesi
gerekecektir.
B. Asgari matrah artırım
tutarları
Gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerinin, artırımda bulunmak istedikleri yıl ile ilgili olarak vermiş
oldukları gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde;
- Zarar beyan edilmiş
olması veya
- İndirim ve istisnalar
nedeniyle matrah oluşmaması ya da
- Hiç beyanname
verilmemiş (ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da
bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar
dahil)
olması halinde,
vergilendirmeye esas alınacak matrahlar aşağıdaki tablolarda yer alan
tutarlardan az olamayacaktır.
Gelir
vergisi mükellefleri
Gelir vergisi
mükellefleri, bilanço ve işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler
ve serbest meslek erbabı ile basit usule tabi mükellefler ve gelirleri sadece
gayrimenkul sermaye iradından (GMSİ) oluşan mükellefler şeklinde gruplanmış ve
her bir grup için ayrı asgari matrah artırım tutarları belirlenmiştir.
Yıl
|
Asgari matrah artış tutarı
|
|
|
Bilanço esası ve Serbest Meslek Erbabı
|
İşletme hesabı esası
|
Basit usul
|
Sadece GMSİ (*)
|
Diğer gelir vergisi mükellefleri
|
2011
|
14.000 TL
|
9.500 TL
|
1.400 TL
|
2.800 TL
|
9.500 TL
|
2012
|
14.820 TL
|
9.890 TL
|
1.482 TL
|
2.964 TL
|
9.890 TL
|
2013
|
15.740 TL
|
10.490 TL
|
1.574 TL
|
3.148 TL
|
10.490 TL
|
2014
|
16.740 TL
|
11.160 TL
|
1.674 TL
|
3.348 TL
|
11.160 TL
|
2015
|
18.970 TL
|
12.650 TL
|
1.897 TL
|
3.794 TL
|
12.650 TL
|
(*) Gayrimenkul sermaye iradı dolayısıyla matrah artırımında
bulunan mükellefler için konut kiralarına ilişkin GVK 21. maddede yer alan
istisna tutarı dikkate alınamaz.
Kurumlar
vergisi mükellefleri
Yıl
|
Asgari matrah artış tutarı
|
2011
|
28.000 TL
|
2012
|
29.650 TL
|
2013
|
31.490 TL
|
2014
|
33.470 TL
|
2015
|
37.940 TL
|
Yukarıda “7.2/A Matrah
artırım oranı” bölümünde yer verilen oranlar uygulanmak suretiyle hesaplanan
matrahların asgari artırım tutarlarının altında kalması durumunda inceleme ve
tarhiyata muhatap olunmaması açısından matrah artırımında yukarıdaki asgari
tutarların dikkate alınması gerekmektedir.
Örnek 2: 2012 yılına ilişkin matrah artırımı yapmayı düşünen bir kurumun
ilgili yıl kurumlar vergisi beyannamesinde beyan ettiği matrah 90.000 TL’dir.
Bu matrah üzerinden ilgili yılın oranı dikkate alınarak hesaplanan matrah
artırımı tutarı (90.000 * % 30=) 27.000 TL olacaktır. Ancak bu tutar ilgili yıl
için belirlenen asgari matrah tutarının (29.650 TL) altında olduğundan, matrah
artırımında bulunmak isteyen bu mükellefin artırımı asgari 29.650 TL üzerinden
yapması gerekmektedir.
C. Artırılan matrahlar
üzerinden hesaplanacak verginin oranı
Yukarıdaki şekilde
artırılan matrahlar % 20 oranında
vergilendirilir ve üzerinden ayrıca
herhangi bir vergi ve fon alınmaz. Buna göre yukarıda yer alan 2 numaralı
örneğimizdeki kurumlar vergisi mükellefi tarafından 2012 yılına ilişkin olarak
artırılan 29.650 TL’lik matrah üzerinden (29.650 * % 20 =) 5.930 TL’lik
verginin bu Kanun kapsamında ödenmesi gerekecektir.
Ancak gelir ve kurumlar
vergisi mükelleflerinin, artırımda bulunmak istedikleri yıla ait yıllık
beyannamelerini;
- Kanuni sürelerinde
vermiş,
- Bu beyannameler
üzerinden tahakkuk eden vergilerini süresinde ödemiş,
- Bu vergi türleri için
6736 Sayılı Kanun’un 2. ve 3. madde hükümlerinden yararlanmamış,
olmaları şartıyla,
artırılan matrahları % 15 oranında vergilendirilecektir.
2 numaralı örneğimizdeki
kurumun 2012 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini kanuni süresinde
verdiği, bu beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerini süresinde ödemiş
olduğu ve Kanun’un 2. ve 3. madde hükümlerinden yararlanmadığı kabul
edildiğinde, bu mükellef tarafından ödenecek olan vergi 5.930 TL yerine (29.650
* % 15 =) 4.447,50 TL olacaktır.
D. Yatırım indirimi
istisnasına tabi kazançlar üzerinden hesaplanan stopajda artırım
6736 Sayılı Kanun’un 5.
maddesinin ilk fıkrası (d), (e) ve (f) bentlerinde Gelir Vergisi Kanunu’nun
geçici 61. maddesine göre vergi tevkifatına tabi tutulması gerekli yatırım
indirimine tabi istisna kazançları bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin
vergi ve matrah artırımına ilişkin hükümler yer almaktadır.
Vergi ve
matrah artırım oranları
a. Yatırım indiriminden
yararlanan istisna kazançlarını muhtasar beyanname ile beyan etmiş olan
mükellefler
Kurumlar vergisi
mükelleflerinin 2011 ila 2015 yıllarında yukarıda belirtilen istisna
kazançlarının bulunması durumunda, vergi incelemesine ve tarhiyata muhatap
olmamaları için bu kazanç ve iratlar üzerinden tevkif edilen vergileri,
31 Ekim 2016 Pazartesi akşamına kadar, ait olduğu yıla ilişkin olarak
sirkülerimizin “II/A Matrah artırım oranı” bölümünde yer verilen oranlarda
(2011 için % 35, 2012 için % 30, 2013 için % 25, 2014 için % 20 ve 2015 için %
15) artırmaları gerekmektedir. İlgili yıllarda bu tutarları muhtasar
beyannamelerine dahil etmiş olan bu kurumlar vergisi mükellefleri için Kanun’da
asgari matrah veya vergi tutarları belirlenmemiştir.
b. Yatırım indiriminden
yararlanan istisna kazançlarını muhtasar beyanname ile beyan etmemiş olan
mükellefler
Kurumlar vergisi
mükelleflerinin bu kazanç ve iratları 2011 ila 2015 yıllarında muhtasar
beyanname ile beyan etmemiş olmaları halinde, bu yıllara ilişkin olarak vergi
incelemesine ve tarhiyata muhatap olmamaları için, bu kazanç ve iratlara ait tevkifat matrahlarını
asgari kurumlar vergisi matrahlarının % 50’sinden az olmamak kaydıyla 31 Ekim
2016 Pazartesi akşamına kadar beyan etmeleri şarttır. Artırılan matrahlar
üzerinden % 15 oranında vergi hesaplanacaktır. Yıllar itibariyle asgari matrah
artırım tutarları ile hesaplanması gereken vergi oranlarına ilişkin tablo
aşağıdadır:
Yıl
|
Asgari matrah artış tutarı
|
Vergi oranı
|
2011
|
14.000 TL
|
% 15
|
2012
|
14.825 TL
|
% 15
|
2013
|
15.745 TL
|
% 15
|
2014
|
16.735 TL
|
% 15
|
2015
|
18.970 TL
|
% 15
|
Kurumlar
vergisinde matrah artırımı şartı
Belirtilen istisna
kazançların muhtasar beyanname ile beyan edilip edilmediğine bakılmaksızın,
yukarıdaki hükümlerden yararlanarak artırımda veya beyanda bulunan
mükelleflerin, bu yıllara ilişkin olarak vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap
olmamaları için ilgili yıllarda vergiye
esas alınan kurumlar vergisi matrahlarını da sirkülerimizin “II/B Asgari matrah artırım tutarları” bölümünde
yer alan tutarlardan az olmamak üzere, yine sirkülerimizin “II/A Matrah artırım
oranı” bölümünde yer verilen açıklamalar çerçevesinde artırmaları şarttır.
E. Zarar mahsubu
6736 Sayılı Kanun
uyarınca, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında
bulundukları yıllara ait zararlarının
% 50’si, 2016 ve izleyen yıllar kârlarından mahsup edilemeyecektir.
6736 Sayılı Kanun
uyarınca matrah artırımında bulunmaya karar veren mükelleflerin Kanun’un
yayımlandığı tarihi izleyen 2. ayın sonuna (31 Ekim 2016 Pazartesi akşamı)
kadar bu artırımı yapmaları gerekmektedir.
Ancak önceki yıllar için
(2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015) verilmiş olan beyannamelerde gerçekleştirilen
geçmiş yıl zararı mahsuplarına ilişkin olarak herhangi bir düzeltme yapma
zorunluluğu bulunmamaktadır.
2016 yılı ve izleyen
yıllar için verilecek olan gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri bakımından
mükelleflerce yapılacak işlem sadece, 2015 yılından 2016 yılına devreden
indirim süresi geçmemiş geçmiş yıl zararlarından matrah artırımında bulunulan
yıllara ilişkin olan tutarların yarısının dikkate alınmasıdır.
Örnek 3: Kurumlar vergisi mükellefi (A) A.Ş.’nin 2016 yılı ticari bilanço
karı 4.300.000 TL ve kanunen kabul edilmeyen giderleri de 200.000 TL’dir.
Ayrıca kurumun geçmiş yıllardan devreden 3.500.000 TL tutarında mali zararı
bulunmaktadır. Bu zararın yıllara göre dağılımı aşağıdaki gibidir. Mükellef
kurum tarafından 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin olarak kurumlar vergisi
matrah artırımında bulunmuştur.
2012 yılı zararı
|
500.000
|
2013 yılı zararı
|
1.000.000
|
2015 yılı zararı
|
2.000.000
|
Toplam geçmiş yıl zararı
|
3.500.000
|
Bu veriler ışığında
mükellef kurumun 2016 yılı kurumlar vergisi hesabı aşağıdaki şekilde olacaktır.
1.Ticari bilanço
karı
|
|
4.300.000
|
2.Kanunen kabul
edilmeyen giderler (+)
|
200.000
|
|
3.Zarar olsa dahi
indirilecek istisna ve indirimler (-)
|
|
0
|
4.Kar ve ilaveler
toplamı (1 + 2)
|
|
4.500.000
|
5.Cari yıla ait
zarar ve indirimler toplamı (3)
|
|
0
|
6.Ara Toplam
|
4.500.000
|
|
7.Mahsup edilecek
geçmiş yıl zararları (-) (*)
|
|
2.750.000
|
2012 zararı
250.000
|
|
|
2013
zararı 500.000
|
|
|
2015
zararı 2.000.000
|
|
|
8.Kurumlar vergisi
matrahı (6 – 7)
|
|
1.750.000
|
9.Hesaplanan
kurumlar vergisi (8 x % 20)
|
|
350.000
|
(*) Mükellef kurum tarafından 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin matrah
artırımında bulunulduğundan bu yıllara ilişkin mali zararların yarısı dikkate
alınacaktır. Matrah artırımında bulunulan 2014 yılından gelen geçmiş yıl zararı
bulunmadığından vergi hesabına etkisi olmayacaktır. Diğer taraftan 2015 yılına
ilişkin matrah artırımında bulunulmadığı için, bu yıldan gelen zararın tamamı
2016 yılı beyannamesinde mahsup edilebilecektir.
F. 2016 yılı ilk ve ikinci
dönemleri için verilmiş olan geçici vergi beyannamelerinin durumu
Cari vergilendirme dönemi
içerisinde “geçici vergi” beyanında bulunmak zorunda olan ticari kazanç
sahipleri ve serbest meslek erbabı ile kurumlar vergisi mükellefleri 2016
yılına ait ilk ve ikinci üçer aylık geçici vergi beyanlarını 2016 Mayıs ve
Ağustos aylarında vermiştir.
Bu nedenle, Maliye
Bakanlığı’nca konuyla ilgili farklı bir yorum veya düzenleme getirilmemesi
halinde, 2016 yılı Mart ve Haziran ayları geçici vergi beyannamelerinde
geçmiş yıl zararı mahsup etmiş olan gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar
vergisi mükelleflerinin, matrah artırımı başvurularını yaptıktan sonra 2016
yılı geçici vergi beyannameleri üzerinde matrah artırımından yararlandıkları
yıllara ait geçmiş yıl zararlarının % 50’sini ilgili geçici vergi matrah
beyanlarına eklemek sureti ile düzeltme beyannamesi vermeleri uygun olacaktır.
G. İşe başlama ve işi
bırakma durumunda matrah artırımı
İşe başlama ve işi
bırakma gibi nedenlerle kıst dönemde faaliyette bulunmuş mükellefler hakkında
ilgili yıllar için belirlenen asgari matrahlar, faaliyette bulunulan ay sayısı
(ay kesirleri tam ay olarak) dikkate alınarak hesaplanır.
H. Gelir ve kurumlar
vergisi matrah artırımına ilişkin diğer hükümler
İstisna ve indirimler
nedeniyle gelecek yıllarda matrahtan indirim konusu yapılabilecek tutarlar ile
geçmiş yıl zararları bu madde hükmüne göre artırılan matrahlardan
indirilemeyecektir. Yani bu mahsuplar yapılmadan, Kanun kapsamında artırılan
matrahlar üzerinden hesaplanan vergilerin ödenmesi gerekmektedir.
Gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerinin bu Kanun kapsamında beyan ettikleri matrahları artırmaları
halinde, daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergiler, artırılan
matrahlar üzerinden hesaplanan vergilerden mahsup edilmez.
Matrah artırımında
bulunan mükelleflerin yıllık gelir ve kurumlar vergisine mahsuben daha önce
tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergilerin iadesi ile ilgili taleplerine
ilişkin inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır.
Hesaplanarak veya
artırılarak ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının
tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak kabul edilmez, mahsup ve iade
konusu yapılmaz.
Matrah artırımında
bulunulan vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak, bu Kanunun yayımlandığı
tarihten önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar ilgili dönem beyanı ile birlikte
dikkate alınır.
7.3 - KATMA DEĞER VERGİSİNDE ARTIRIM
A. Vergi artırım usulü ve
oranları
6736 Sayılı Kanun’un 5.
maddesi üçüncü fıkrası uyarınca katma değer vergisi mükelleflerinin, her bir
vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler
dahil) beyannamelerindeki hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı
üzerinden aşağıdaki tabloda yer alan oranlara göre belirlenecek katma değer
vergisini vergi artırımı olarak 31 Ekim 2016 Pazartesi akşamına kadar beyan
etmeleri halinde, bu mükellefler nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul
ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi
incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacaktır.
Kanun kapsamına giren
yıllar itibarıyla artırımda kullanılacak vergi oranlarını gösteren tablo
aşağıdadır:
Yıl
|
Yıllık hesaplanan KDV tutarı üzerinden
artırılacak vergi oranı
|
2011
|
% 3,5
|
2012
|
% 3,0
|
2013
|
% 2,5
|
2014
|
% 2,0
|
2015
|
% 1,5
|
Katma değer vergisi
mükelleflerinin, artırıma esas alınan ilgili yılın vergilendirme dönemlerinin
tamamı için artırımda bulunmaları zorunludur. Başka bir anlatımla aylık olarak
vergi artırımı yapılması söz konusu değildir.
Mükelleflerin artırımda
bulunmak istedikleri yıl içinde işe başlamaları ya da işi bırakmaları halinde,
faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için bu maddede belirtilen esaslar
çerçevesinde artırımda bulunulur.
Mükelleflerin artırımda
bulunmak istedikleri yıl içindeki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak bu
Kanun’un yayımlandığı tarihten önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar, ilgili
dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır.
Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun 11. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi ve geçici 17.
maddesine göre tecil-terkin uygulamasından faydalanan mükelleflerde artırıma
esas tutarın belirlenmesinde, tecil edilen vergiler hesaplanan vergiden
düşülür.
Artırım talebinde
bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi incelemelerine ilişkin
olarak artırım talebinde bulunulan dönemler için, sonraki dönemlere devreden
katma değer vergisi yönünden ve artırım talebinde bulunulan dönemler için ihraç
kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade
işlemleri ile ilgili inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır. Sonraki dönemlere
devreden katma değer vergisi yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde
bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemez.
Yukarıdaki esaslar
çerçevesinde hesaplanarak ödenen katma değer vergisi, gelir veya kurumlar
vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak nazara
alınmaz, ödenmesi gereken katma değer vergilerinden indirilmez veya herhangi
bir şekilde iade konusu yapılmaz.
B. İstisna kapsamındaki
teslim ve hizmetleri bulunan mükelleflerde KDV artırımı
İşlemlerinin
tamamı istisna kapsamında olan veya hesaplanan KDV’si bulunmayan mükellefler
6736 Sayılı Kanun’un 5.
maddesinin üçüncü fıkrasının b/3 numaralı bendinde;
·
İlgili takvim yılı içindeki işlemlerin tamamının istisnalar kapsamındaki teslim
ve
hizmetlerden oluşması
veya
·
Diğer nedenlerle hesaplanan katma değer vergisi bulunmaması ile
·
Tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimlerden oluşması,
halinde katma değer
vergisi açısından inceleme ve tarhiyata muhatap olunmaması için öncelikle
mükellefiyet türüne göre gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah artırımı
yapılması gerektiği hükmü yer almaktadır. Bu mükellefler ilgili yıl/yıllar için
gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmaları durumunda, artırılan
matrahlar üzerinden % 18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunmak
suretiyle bu maddeden yararlanabileceklerdir.
İşlemlerinin
bir kısmı istisna kapsamında olan mükellefler
İlgili takvim yılı içinde
yukarıdaki işlemlerin yanı sıra vergiye tabi işlemlerin de mevcudiyeti
nedeniyle hesaplanan vergisi çıkan mükelleflerin bu madde hükmüne göre
ödemeleri gereken katma değer vergisi tutarı, gelir veya kurumlar vergisinden
artırılan matrahlar üzerinden hesaplanacak % 18 oranındaki katma değer vergisi
tutarından aşağı olamaz. Bu kapsama giren mükellefler, gelir veya kurumlar
vergisi için matrah artırımında bulunmamaları halinde bu madde hükmünden
yararlanamaz.
Buna göre gerek tamamı
gerekse de bir kısmı yukarıda yer verilen işlemlerden oluşan mükelleflerin KDV
artırımı yapabilmeleri için öncelikle gelir veya kurumlar vergisinden matrah
artırımı yapmaları gerekmektedir. Bu şekilde artırılan matrahlara % 18 oranının
uygulanması suretiyle bulunacak olan tutar, varsa ilgili yıla ilişkin toplam
hesaplanan KDV tutarı ile karşılaştırılacak, hangisi fazla ise onun beyan
edilmesi gerekecektir. İlgili yıl hesaplanan KDV tutarının bulunmaması
durumunda ise artırılan gelir ve kurumlar vergisi matrahları üzerinden % 18
oranında hesaplanan vergi KDV artırımı olarak beyan edilecektir.
Bu hüküm birçok mükellefi
yakından ilgilendirmektedir. Kanun’da istisna kapsamındaki işlemler ile vergiye
tabi işlemlere ilişkin bir oran belirlemesi yapılmamıştır. Yani vergi
artırımında bulunulması planlanan bir yılda, sadece bir aylık KDV
beyannamesinde çok küçük bir istisna işlem beyan edilmiş olmasının, ilgili
mükellefin bu madde kapsamına girmesi sonucunu ortaya çıkartacaktır.
Bu nedenle bütün
mükellefler tarafından KDV artırımında bulunulması düşünülen yıllara ait 12
aylık KDV beyannameleri incelenerek, yukarıda yer alan işlemlerin olup olmadığı
kontrol edilmelidir. Tutarı ne olursa olsun bu işlemlerden herhangi birinin,
herhangi bir ayda bulunması durumunda, artırımın maliyeti kurumlar veya gelir
vergisi matrah artırımının maliyeti ile birlikte dikkate alınmalıdır.
C. Hiç beyanname vermemiş
veya bir kısmını vermemiş olan mükelleflerde artırım
Bir aylık
vergilendirme dönemine tabi olan mükellefler
Bir aylık vergilendirme
dönemine tabi olan katma değer vergisi mükelleflerince, artırımda bulunulmak
istenilen yıl içindeki vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak,
a. Verilmesi gereken katma değer vergisi beyannamelerinden, en az
üç döneme ait beyannamenin verilmiş olması halinde, bu yıla ait dönemlerden
verilmiş olan beyannamelerdeki hesaplanan katma değer vergisi tutarlarının
ortalaması bir yıla iblağ edilerek, artırıma esas olmak üzere yıllık hesaplanan
katma değer vergisi tutarı bulunur ve bu tutar üzerinden üçüncü fıkrada
(sirkülerimizin III-A bölümü, tablo) belirtilen oranlara göre artırım tutarı
hesaplanır.
b. Hiç beyanname verilmemiş ya da bir veya iki döneme ilişkin
beyanname verilmiş olması halinde ise, ilgili yıl için gelir veya kurumlar
vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla, artırılan matrah
üzerinden % 18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle bu
maddeden yararlanılır. Bu durumda olan adi ortaklık, kollektif ve adi komandit
ortaklıklarda ortakların tamamının gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah
artırımında bulunmaları şarttır.
Üç aylık
vergilendirme dönemine tabi olan mükellefler
Vergilendirme dönemi üç
aylık olan katma değer vergisi mükelleflerinin yıllık asgari artırım tutarı,
hiç beyanname vermemiş olmaları halinde sirkülerimizin yukarıda III-C/1-b
bölümünde belirtilen esaslar çerçevesinde; en az bir dönem için beyanname
vermiş olmaları halinde ise sirkülerimizin III-C/1-a bölümünde belirtilen
esaslar çerçevesinde belirlenir.
7.4 - GELİR (STOPAJ) VE KURUMLAR (STOPAJ) VERGİSİNDE
ARTIRIM
6736 Sayılı Kanun’un 5. maddesi
ikinci fıkrası uyarınca, Mükellefler, bu fıkrada belirtilen şartlar dâhilinde
gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisini artırdıkları takdirde,
kendileri nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait
vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak artırıma konu ödemeler nedeniyle
gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmaz.
A. Ücret ödemeleri
üzerinden yapılacak vergi artırımı
Artırım
usulü ve oranları
Gelir Vergisi Kanunu’nun
94. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca hizmet erbabına
ödenen ücretlerden vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların, her bir
vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler
dahil) muhtasar beyannamelerinde yer alan ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden, aşağıdaki tabloda yer alan oranda hesaplanacak gelir
vergisini, 31 Ekim 2016 tarihine kadar idareye başvurarak artırımda bulunmayı
kabul etmeleri halinde, bu mükellefler nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi
kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak ücret
yönünden gelir (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacaktır.
Yıl
|
Yıllık beyan edilen gayrisafi ücret
tutarı üzerinden artırılacak vergi oranı
|
2011
|
% 6
|
2012
|
% 5
|
2013
|
% 4
|
2014
|
% 3
|
2015
|
% 2
|
Hiç
beyanname vermemiş veya bir kısmını vermemiş olan mükelleflerde artırım
Gelir (stopaj) vergisi
artırımında bulunulan yıl içinde yer alan vergilendirme dönemlerine ilişkin
olarak;
1. Verilmesi gereken muhtasar beyannamelerden, en az bir döneme
ilişkin beyanname verilmiş olması halinde, beyan edilmiş ücret ödemelerine
ilişkin gayrisafi tutar ortalaması alınmak suretiyle bir yıla iblağ edilerek,
artırıma esas olmak üzere yıllık ücretler üzerinden gelir (stopaj) vergisi
matrahı bulunur ve bu tutar üzerinden yukarıdaki tabloda belirtilen oranlarda
gelir vergisi hesaplanır.
2. Hiç beyanname verilmemiş olması halinde, her ay için
hesaplanacak asgari gelir (stopaj) vergisine esas olmak üzere en az,
a. Bu Kanun’un yayımlandığı tarihten (19
Ağustos 2016) önce ilgili yılda verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerinde
bildirilen ortalama işçi sayısı kadar işçi,
b. İlgili yılda aylık prim ve hizmet
belgesinin hiç verilmemiş olması halinde, bu Kanun’un yayımlandığı tarihe (19
Ağustos 2016) kadar verilmiş olmak şartıyla, izleyen vergilendirme dönemlerinde
verilen ilk aylık prim ve hizmet belgesindeki işçi sayısı kadar işçi,
c. Bu Kanun’un yayımlandığı tarihe (19
Ağustos 2016) kadar aylık prim ve hizmet belgesinin hiç verilmemiş olması
halinde en az iki işçi,
çalıştırıldığı kabul
edilmek ve ilgili yılın son vergilendirme döneminde geçerli olan asgari ücretin
brüt tutarı esas alınarak hesaplanan gelir (stopaj) vergisi matrahı üzerinden
yukarıdaki tabloda belirtilen oranlarda gelir vergisini ödemek suretiyle bu
maddeden yararlanılır.
B. Diğer ödemeler üzerinden
yapılacak vergi artırımı
Artırım
usulü ve oranları
Gelir Vergisi Kanunu’nun
94. maddesinin birinci fıkrasının;
- (2) numaralı bendi (Serbest meslek),
- (3) numaralı bendi (Yıllara sari inşaat ve onarım
işleri), (YSİOİ)
- (5) numaralı bendi (Kira),
- (11) numaralı bendi (Çiftçilerden alınan mal ve
hizmetler)
- (13)
numaralı bendi (Vergiden muaf esnaftan alınan mal ve hizmetler)
Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 15. maddesinin birinci fıkrasının;
- (a) bendi
(Yıllara sari inşaat ve onarım işleri),
- (b) bendi
(Kooperatiflerden kiralanan gayrimenkuller),
Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 30. maddesinin birinci fıkrasının;
- (a) bendi
(Yıllara sari inşaat ve onarım işleri)
uyarınca vergi tevkifatı
yapmaya mecbur olanların, ilgili yıl içinde verdikleri (ihtirazi kayıtla
verilenler dâhil) muhtasar beyannamelerinde (ilgili yıl içinde verilen muhtasar
beyannamelerde beyan edilen tutarlar bir yıla iblağ edilmeksizin) yer alan söz
konusu ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden
aşağıdaki tabloda yer verilen oranlarda hesaplanacak vergileri 31 Ekim 2016
Pazartesi akşamına kadar idareye başvurarak artırımda bulunmayı kabul etmeleri
halinde, bu mükellefler nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri
yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak bu ödemeler yönünden
gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacaktır.
|
Vergi
|
artırım
|
oranı
|
Yıl / Ödeme Türü
|
Serbest meslek ve kira ödemeleri
|
Yıllara sari inşaat ve onarım işleri
(YSİOİ) dolayısıyla yapılan ödemeler
|
Çiftçilere ve vergiden muaf esnafa
yapılan ödemeler
|
2011
|
% 6,0
|
% 1
|
Geçerli tevkifat oranının % 25’i
|
2012
|
% 5,0
|
% 1
|
Geçerli tevkifat oranının % 25’i
|
2013
|
% 4,0
|
% 1
|
Geçerli tevkifat oranının % 25’i
|
2014
|
% 3,0
|
% 1
|
Geçerli tevkifat oranının % 25’i
|
2015
|
% 2,0
|
% 1
|
Geçerli tevkifat oranının % 25’i
|
Hiç
beyanname vermemiş veya beyannamesinde ilgili ödeme türüne yer vermemiş olan
mükelleflerde artırım
Yıl içinde hiç muhtasar
beyanname verilmemiş olması veya muhtasar beyanname verilmekle birlikte
artırılması istenen ödeme türünün beyannamede bulunmaması halinde, aşağıdaki
tablodaki asgari tutarların yanlarında
gösterilen oranlarla çarpılması suretiyle bulunacak olan vergiler ödenerek bu imkandan yararlanılabilecektir.
Kanunda söz konusu asgari
tutarlar, bilanço usulüne göre defter tutan gelir vergisi mükellefleri ile
sadece gayrimenkul sermaye iradı (GMSİ) dolayısıyla beyanname veren gelir
vergisi mükellefleri için belirlenen asgari gelir vergisi matrah tutarlarının
belli bir oranı şeklinde belirlenmiştir. Aşağıdaki tabloda hesaplamada hangi
tutardan yararlanıldığına ilişkin bilgilere de parantez içinde yer verilmiştir.
|
Ödenmesi
|
gereken
|
asgari
|
vergiler
|
(TL)
|
Yıl / Ödeme Türü
|
Serbest meslek ödemeleri
(Bilanço % 50)
|
Kira ödemeleri
(Sadece GMSİ)
|
YSİOİ dolayısıyla yapılan ödemeler
(Bilanço)
|
Çiftçilere yapılan ödemeler (Bilanço)
|
Vergiden muaf esnafa yapılan ödemeler
(Bilanço)
|
2011
|
7.000 * % 15
|
2.800 * % 15
|
14.000 * % 3
|
14.000 * % 2
|
14.000 * % 5
|
2012
|
7.410 * % 15
|
2.964 * % 15
|
14.820 * % 3
|
14.820 * % 2
|
14.820 * % 5
|
2013
|
7.870 * % 15
|
3.148 * % 15
|
15.740* % 3
|
15.740* % 2
|
15.740* % 5
|
2014
|
8.370 * % 15
|
3.348 * % 15
|
16.740 * % 3
|
16.740 * % 2
|
16.740 * % 5
|
2015
|
9.485 * % 15
|
3.794 * % 15
|
18.970 * % 3
|
18.970 * % 2
|
18.970 * % 5
|
C. Gelir (stopaj) ve
kurumlar (stopaj) vergisinde artırıma ilişkin diğer hükümler
Bu şekilde artırımda
bulunulması durumunda ayrıca gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında
bulunulmuş olma şartı aranmaz.
Gelir (stopaj) ve
kurumlar (stopaj) vergisi artırımında bulunmak isteyenlerin, yıl içinde işe
başlamaları ya da işi bırakmaları halinde faaliyette bulunulan vergilendirme
dönemleri için (ay kesirleri tam ay olarak dikkate alınmak suretiyle) bu
maddede belirtilen esaslar çerçevesinde artırımda bulunulur.
Gelir (stopaj) ve
kurumlar (stopaj) vergisi artırımında bulunulan yıl içinde yer alan
vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak, bu Kanun’un yayımlandığı tarihten
önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate
alınır.
Bu madde hükmüne göre
artırıma esas ücret tutarı ile matrahlar, gelir veya kurumlar vergisi
matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.
Artırımından yararlanılarak hesaplanan gelir vergisine herhangi bir istisna ve
indirim uygulanmaz.
7.5 - MATRAH ARTIRIMINA İLİŞKİN ORTAK HÜKÜMLER
A. Başlanmış olan
incelemeler ve matrah artırımı
Bu Kanun’a göre matrah
veya vergi artırımında bulunulması, bu Kanun’un yayımlandığı tarihten önce
başlanılmış olan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine engel teşkil etmez.
Ancak, artırımda bulunan mükellefler hakkında başlanılan vergi incelemeleri ve
takdir işlemlerinin, bu Kanun’un yayımlandığı tarihi (19 Ağustos 2016) izleyen
ayın başından itibaren bir ay içerisinde sonuçlandırılamaması halinde, bu
işlemlere devam edilmez.
Diğer taraftan Kanun’un
5. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi (tevkif
suretiyle ödenmiş olan vergilerin iadesi) ile üçüncü fıkrasının (e)
bendi (sonraki dönemlere
devreden katma değer vergisi yönünden ve ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade
hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri)
kapsamında devam eden incelemeler için bu hüküm geçerli değildir.
Bu süre içerisinde
sonuçlandırılan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri
dikkate alınmaz. İnceleme veya takdir sonucu tarhiyata konu matrah veya vergi
farkı tespit edilmesi halinde, inceleme raporları ile takdir komisyonu kararlarının
vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten önce artırımda bulunulmuş
olması şartıyla, inceleme ve takdir sonucu bulunan fark, bu Kanunun matrah ve
vergi artırımına ilişkin hükümleri ile birlikte değerlendirilir. İnceleme ve
takdir işlemlerinin sonuçlandırılmasından maksat, inceleme raporları ve takdir
komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettirilmesidir.
Kanun 19 Ağustos 2016
tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığından yukarıdaki hükümlerden yararlanmak
isteyen mükelleflerin matrah artırımına başvuru için son tarih olan 31 Ekim
2016’yı beklemeden, en kısa zamanda matrah veya vergi artırımında
bulunmalarının uygun olacağı anlaşılmaktadır.
B. Kaçakçılık suçları ve
matrah artırımı
Vergi Usul Kanunu’nun
359. maddesinin (b) fıkrasında; vergi kanunları uyarınca tutulan veya
düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri
yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar
veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya
kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananların, üç yıldan
beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı hükmü yer almaktadır.
Maddede ayrıca sahte
belge, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi
düzenlenen belge olarak tanımlanmıştır.
6736 Sayılı Kanun’un 5.
maddesi dokuzuncu fıkrası uyarınca, VUK 359. maddenin (b) fıkrasındaki, defter,
kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka
yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya
suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenlerin matrah ve vergi
artırımına ilişkin hükümlerden yararlanamayacağı hüküm altına alınmıştır.
C. Diğer hususlar
Daha önce nezdinde vergi
incelemesi yapılmış olan mükellefler, vergi incelemesi yapılan yıllar için de
artırımda bulunabilirler. İdarenin, artırımda bulunulmayan yıllar veya dönemler
için vergi incelemesi yapma hakkı saklıdır.
Artırılan matrahlar
nedeniyle geçici vergi hesaplanmaz ve tahsil olunmaz. Matrah veya vergi
artırımı dolayısıyla mükelleflerce verilen yıllık, muhtasar ve katma değer
vergisi beyannameleri ve diğer beyannameler için damga vergisi alınmaz.
Matrah veya vergi
artırımında bulunulması, Vergi Usul Kanunu’nun defter ve belgelerin muhafaza ve
ibrazına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.
Hesaplanan veya artırılan
gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin bu Kanunda belirtilen süre ve
şekilde ödenmesi şarttır. Bu vergilerin bu Kanunda belirtilen şekilde ödenmemesi
halinde, 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesine göre belirlenen oranın (19 Ekim
2010 tarihinden itibaren aylık % 1,4 olarak uygulanmaktadır) bir kat fazlası
oranında uygulanacak gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunur.
Mükelleflerin bu Kanun’a
göre matrah veya vergi artırımı yaptıkları dönemlere ilişkin olarak kanuni
süresinde vermedikleri anlaşılan beyannameler nedeniyle Vergi Usul Kanunu’nun
usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin hükümleri uygulanmaz.
Bu Kanun hükümlerine göre
matrah veya vergi artırımı ile ilgili olarak doğru beyan edilmemesi veya vergi
hataları nedeniyle eksik tahakkuk eden vergiler, ilk taksit ödeme süresinin
sonunda tahakkuk etmiş sayılır ve bu Kanun’da açıklandığı şekilde tahsil
edilir.
7.6 - MATRAH VEYA VERGİ ARTIRIMI İÇİN BAŞVURU SÜRESİ
Sirkülerimizin vergi
türlerine göre matrah ve vergi artırımına ilişkin bölümlerinde de belirtildiği
üzere, mükelleflerin bu hükümlerden yararlanabilmek için matrah ve vergi
artırımlarını bu Kanun’un yayımlandığı tarihi izleyen 2. ayın sonuna kadar
yapmaları gerekmektedir. Kanun 19 Ağustos 2016 tarihinde Resmi Gazete’de
yayımlandığına göre, en geç 31 Ekim 2016, Pazartesi günü akşamına kadar
başvurularak matrah ve vergi artımına ilişkin işlemlerin yapılması
gerekmektedir.
7.7- ARTIRILAN VERGİLER İLE ARTIRILAN MATRAHLAR ÜZERİNDEN
HESAPLANAN VERGİLERİN ÖDENME SÜRESİ VE TAKSİTLER
A. Vergilerin ödeme
süreleri
6736 Sayılı Kanun’un 10.
maddesinde Maliye Bakanlığı’na bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların
defaten veya ilk taksiti bu Kanun’un yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan
başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami 18 eşit taksitte ödenmesi
gerektiği hüküm altına alınmıştır. Bu Kanun’a göre ödenecek taksitlerin ödeme
süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde süre tatili izleyen ilk
iş günü mesai saati sonunda biter.
Buna göre Kanun 19
Ağustos 2016 tarihinde yayımlandığından, Kanun kapsamında artırılan vergiler
ile artırılan matrahlar üzerinden hesaplanan vergilerin defaten ödenmek
istenmesi durumunda 30 Kasım 2016, Çarşamba günü sonuna kadar bu ödemenin
yapılması gerekmektedir. Bu durumda ödenen tutara Kanun’un yayımlandığı
tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz
uygulanmayacaktır. Taksit seçeneğinin tercih edilmesi durumunda da ilk taksitin
aynı süre içerisinde ödenmesi gerekmektedir. Sonraki taksitler ikişer aylık
dönemler halinde (Ocak sonu, Mart sonu, Mayıs sonu… gibi) ödenebilecektir.
B. Taksitle ödenmesi
halinde uygulanacak faiz ve taksit tutarlarının hesabı
Hesaplanan tutarların
taksitle ödenmek istenmesi halinde, borçluların başvuru sırasında altı, dokuz,
oniki veya onsekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri
şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
Taksitle yapılacak ödemelerde ilgili maddelere göre belirlenen
tutar;
1)
Altı eşit taksit için (1,045),
2)
Dokuz eşit taksit için (1,083),
3)
Oniki eşit taksit için (1,105),
4) Onsekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve
bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler halinde
ödenecek taksit tutarı hesaplanır.
Örneğin: 2011 yılına ilişkin kurumlar vergisinden matrah artırımı yapan
bir kurum tarafından ödenecek vergi 600.000 TL olarak hesaplanmıştır. Kurum bu tutarı
12 taksitte ödemeye karar vermiştir. Buna göre ödeyeceği toplam tutar 663.000
TL, her bir taksit tutarı da (600.000 * 1,105) /12 formülüyle hesaplanan 55.250
TL olacaktır.
Bu Kanun hükümlerinden
yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine
uygun ödeme planı verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme
yapılması halinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.
8 - İŞLETME KAYITLARININ DÜZELTİLMESİ İLE BAZI
VARLIKLARIN MİLLİ EKONOMİYE KAZANDIRILMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
8.1 - İŞLETME KAYITLARININ DÜZELTİLMESİ
A-
İŞLETMEDE MEVCUT OLDUĞU HALDE KAYITLARDA YER ALMAYAN EMTİA , MAKİNE, TEÇHİZAT
VE DEMİRBAŞLARIN KAYDA ALINMASI
1-
Kapsam
Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanunun 6 ıncı maddesinin 1
inci fıkrası hükmü ile gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine (adi, kollektif
ve adi komandit şirketler dahil olmak üzere ) işletmelerinde mevcut olduğu
halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve
demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit
edilecek rayiç bedel üzerinden yasal kayıtlarına intikal ettirmek suretiyle ,
kayıtlarını fiili duruma getirmeleri imkanı sağlanmıştır.
2-
Beyan
Uygulama kapsamına giren
mükellefler , işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia
, makine, teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları
meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel üzerinden Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar 30.11.2016 tarihine
kadar(bu tarih dahil) bir envanter listesi ile birlikte vergi
dairesine beyan edeceklerdir.
İşletme kayıtlarına
alınacak olan kıymetler , bildirim tarihinde mükellefin kendisi veya
bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel üzerinden
envanter listesinde gösterilecektir.
3-
Bildirilen Malların Satış Bedeli ve Amortisman Uygulaması
6736 Sayılı Kanunun 6.
Maddesi hükmüne göre bu madde kapsamında bildirim hakkı getirilen kıymetlerin
satılması halinde satış bedeli , bu kıymetlerin envantere kaydedilen değerinden
düşük olmayacak olup, envantere kaydedilen bu kıymetler için amortisman
ayrılmayacaktır.
4-
Beyan Edilen Kıymetlerin Defterlere Kaydedilmesi
Bilanço esasına göre
defter tutan mükellefler , bu madde kapsamında aktiflerine kaydettikleri
emtialar için ayrı; makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere
pasifte özel karşılık hesabı açacaklardır. Emtia için ayrılan karşılık ,
ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiyesi edilmesi halinde sermayenin bir
unsuru olarak değerlendirilir ve vergilendirilmez.
Öte yandan makine ,
teçhizat ve demirbaşlar ise envantere kaydedilecek ve ayrılacak özel
karşılık hesabı birikmiş amortisman olarak kabul edilecektir.
İşletme esasına göre
defter tutan mükellefler ise sözkonusu emtiayı defterlerinin gider kısmına
satın alınan mal olarak kaydedeceklerdir.
5-
Vergisel Yükümlülükler
a ) 6736 Sayılı Kanunun 6 ıncı maddesinin 1 inci fıkrasının a bendi
uyarınca mükelleflerin kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşlarınca
tespit edilen rayiç bedel üzerinden beyan edilerek kayıtlara intikal
ettirilen
-
Teslimleri genel orana ( % 18 ) tabi makine , teçhizat , demirbaş ve
emtialar üzerinden % 10 oranı
-
Teslimleri indirimli orana tabi makine , teçhizat , demirbaş ve emtialar
üzerinden ise tabi oldukları oranın yarısı
esas alınmak suretiyle
katma değer vergisi hesaplanacak ve ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatı ile
beyan edilerek , beyanname verme süresi içinde ödenecektir.
b) Beyan edilen emtia üzerinden ödenen vergi genel esaslara göre ;
1 Nolu Katma Değer Vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir.
Ancak kayıtlarda yer
almayan makine, teçhizat ve demirbaşların rayiç bedeli üzerinden hesaplanarak
ödenen katma değer vergisinin ise indirimi mümkün değildir.
c) 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 9. Maddesinin 2.
Fıkrasında ; fiili yada kaydi envanter sırasında , belgesiz mal
bulundurulduğunun tespiti halinde , bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan
KDV ‘nin , belgesiz mal bulunduran mükelleften aranacağı , bu uygulamaya göre
yapılan tarhiyata da vergi cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
6736 Sayılı Kanunun 6.
Maddesinin 1/c bendine göre ise kayıtlarda yer almayan emtia , makine, teçhizat
ve demirbaşlar için yukarıda belirtilen şekilde sorumlu sıfatı ile KDV
beyan eden ve ödeyen mükellefler bakımından 3065 Sayılı Kanunun 9 uncu
maddesinin (2) numaralı fıkrası uygulanmayacaktır.
6-
ÖTV Kapsamındaki Mallar İçin ÖTV ‘NİN Beyanı ve Ödenmesi
6736 Sayılı Kanunun
6 ıncı maddesinin 1 numaralı fıkrasının d bendi ile, özel tüketim vergisinin
konusuna giren malları bu madde kapsamında beyan eden ve alış belgelerini ibraz
edemeyen mükelleflerin bu malların beyan tarihindeki miktarı ve emsal bedeli
üzerinden geçerli olan özel tüketim vergisini Kanunun 6. Maddesinin 1 inci
fıkrasının c bendinde belirtilen beyanname verme süresi içinde ayrı bir
beyanname ile beyan ederek aynı süre içinde ödemeleri halinde , bu mallar
bakımından 4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 4. Maddesinin (3)
numaralı fıkrası hükmünün uygulanmaması öngörülmüş olup, bu şekilde beyan
edilerek ödenen özel tüketim vergisi için vergi cezası kesilmeyecektir.
Uygulama kapsamında olan
mükellefler , işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan
mallardan 4760 Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I), (II), (III), (IV) sayılı
listelerde yer alanlar için , beyan tarihlerindeki miktarı ve emsal bedelleri
ile uygulanmakta olan vergi oranı , maktu ve asgari vergi tutarlarını dikkate
alarak düzenleyecekleri beyannamelerini Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
üçüncü ayın sonuna kadar 30.11.2016 tarihine kadar (bu tarih dahil) ÖTV
bakımından bağlı oldukları vergi dairelerine verecek ve hesaplanan vergi tutarını
beyanname verme süresi içinde ödeyeceklerdir.
7-
Diğer Hususlar
İşletmede mevcut olduğu
halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların işletme
kayıtlarına alınmasına dair hükümlerin düzenlendiği 6736 Sayılı Kanunun 6.
Maddesinin 1. fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin olarak geçmişe yönelik vergi
cezası uygulanmayacaktır.
8.2 - KAYITLARDA YER ALDIĞI HALDE İŞLETMEDE BULUNMAYAN
MALLAR
Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanunun 6. Maddesinin 2 inci fıkrası
hükmü ile gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine (adi, kollektif ve adi
komandit şirketler dahil olmak üzere ) kayıtlarında yer aldığı halde
işletmelerinde mevcut olmayan emtialarını , bu kanunun yayımlandığı tarihi
izleyen üçüncü ayın sonuna 30.11.2016 tarihine kadar(bu tarih dahil) ,
aynı neviden emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen
gayrisafi kar oranı, bu oranın cari yıl kayıtlarına göre tespit
edilemediği hallerde ise , bağlı olunan meslek odalarınca belirlenen oranlar dikkate
alınmak suretiyle fatura düzenlemeleri ve her türlü vergisel
yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal
ettirmeleri böylece kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmelerine imkan
tanınmıştır.
1-
Kapsam
6736 Sayılı Kanunun
6. Maddesinin 2. Fıkrası hükmü adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil
olmak üzere tüm gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır.
2-
Beyan
Uygulama kapsamına giren
mükellefler , kayıtlarında yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan
emtialarını , bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna
30.11.2016 tarihine kadar(bu tarih dahil) , aynı neviden emtialara ilişkin cari
yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafi kar oranını, bu oranın cari yıl kayıtlarına
göre tespit edilemediği hallerde ise , bağlı olunan meslek odalarınca
belirlenen oranları dikkate almak suretiyle fatura düzenleyecek ve her
türlü vergisel yükümlülüğü yerine getirecektir.
3-
Vergisel Yükümlükler
Yukarıda açıklanan şekilde
faturalanan ve yasal defterlere kaydedilen emtia ile ilgili işlemler normal
satış işleminden farklılık arz etmemekte olup, faturada emtianın tabi olduğu
katma değer vergisi oranında KDV hesaplanacaktır. Bu hükme göre ödenmesi
gereken katma değer vergisinin 3 eşit taksitte ödenmesi imkanı sağlanmış olup,
ilk taksiti beyanname verme süresi içinde , izleyen taksitler ise beyanname
verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere ödenecektir.
B-2. Eczanelerin
Stoklarında Kaydi Olarak Yer Aldığı Halde Fiilen Yer Almayan İlaçlara İlişkin
Kayıtların Düzeltilmesi
6736 Sayılı Kanunun 6
ıncı maddesinin 2 fıkrasının b bendi ile eczanelere stoklarında kaydi
olarak yer aldığı halde fiilen bulunmayan ilaçları, Kanunun yayımlandığı tarihi
izleyen üçüncü ayın sonuna kadar maliyet bedeli üzerinden fatura
düzenlemek suretiyle kayıtlarından çıkarmaları ve kayıtlarını fiili duruma
uygun hale getirmeleri imkanı tanınmıştır. Bu imkan dahilinde kayıtlardan
çıkarılacak olan ilaçların maliyet bedeli üzerinden % 4 oranında hesaplanan
katma değer vergisi ayrı bir beyanname ile beyan edilerek beyanname verme
süresi içinde ödenecek olup, ödenen bu vergi indirim konusu yapılamayacak ve
gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde de gider olarak dikkate
alınamayacaktır.
4-
Diğer Hususlar
Kayıtlarda yer aldığı
halde işletmede bulunmayan malların kayıtlardan çıkarılmasına dair
hükümlerin düzenlendiği 6736 Sayılı Kanunun 6. Maddesinin 2 fıkra
hükmünün uygulanmasına ilişkin olarak geçmişe yönelik vergi cezası ve
gecikme faizi uygulanmayacaktır.
8.3 - KAYITLARDA YER ALDIĞI HALDE İŞLETMEDE BULUNMAYAN KASA
MEVCUDU ve ORTAKLARDAN NET ALACAKLARIN ve BUNLARLA İLGİLİ DİĞER
HESAPLARDA YER ALAN İŞLEMLERİN BEYANI
6736 Sayılı Kanunun 6.
Maddesinin üçüncü fıkrası ile bilanço esasına göre defter tutan kurumlar
vergisi mükelleflerine , 31.12.2015 tarihi itibari ile düzenledikleri
bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ,
işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve
benzeri nedenlerle ortaya çıkan ) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile
ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile
bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan
etmek suretiyle kayıtlarını düzeltmeleri ve böylece kayıtlarını fiili duruma
getirmeleri imkanı verilmiştir.
1-
Kapsam
6736 Sayılı Kanunun
6. Maddesinin üçüncü fıkrası hükmü sadece bilanço esasına göre defter
tutan kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır.
2-
Beyan
Bilanço esasına göre
defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri , 31.12.2015 tarihi itibari ile
düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmede bulunmayan
-
Kasa mevcutlarını ,
-
İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve
benzeri nedenlerle ortaya çıkan ) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile
ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını ,
-
Bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini,
kanunun yayımlandığı
tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna 30.11.2016 tarihine kadar (bu tarih
dahil) vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını
düzeltebileceklerdir.
3-
Vergisel Yükümlülükler
31.12.2015 tarihi itibari
ile düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmede bulunmayan kasa
mevcutları, ortaklardan net alacak tutarları ve bunlarla ilgili diğer
hesaplarda yer alan işlemleri için düzeltme yapmak isteyen mükellefler ,
beyan değeri üzerinden % 3 oranında vergi hesaplayacak ve hesaplanan vergi
beyanname verme süresi içinde ödenecektir. Sözkonusu beyan üzerine defter
kayıtları düzeltilecek olup, ödenen vergiler gelir veya kurumlar vergisinden
mahsup edilemeyecek ve beyan edilen tutarlar ile bu tutarlar
üzerinden ödenen % 3 oranındaki vergi tutarı kurumlar vergisi matrahının
tespitinde gider olarak dikkate alınmayacaktır.
Bu fıkra uyarınca beyan
edilen tutarlar nedeniyle ilave tarhiyat yapılmayacaktır. Ayrıca bu kapsamda
beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2016
yılı geçici vergi dönemlerinde düzeltme gerektiği takdirde , düzeltme işlemleri
bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar yapılacak olup,
söz konusu düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza ve faiz
aranmayacaktır.
8.4 - BAZI VARLIKLARIN MİLLİ EKONOMİYE KAZANDIRILMASI
Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanunun 7 inci maddesinde “ Bazı
varlıkların milli ekonomiye kazandırılması “ kapsamında yapılmış düzenlemeler
yeralmakta olup, kapsamda gerçek ve tüzel kişilere yurtiçinde ve
yurtdışında bulunan varlıklarını herhangi bir vergi alınması
öngörülmeksizin kayda alma imkanı tanınmaktadır.
1-
Beyan / Bildirim Konusu Yapılabilecek Varlıklar ve Sağlanan Avantajlar
A-
Yurtdışında Bulunan Varlıklar
Kanunun 7 inci maddesi
kapsamında beyan ve bildirim konusu yapılabilecek yurtdışı
varlıklar ve bu varlıkların getirilmesine ilişkin sağlanan avantajlar
aşağıdaki gibidir.
-
Kanunun 7 inci maddesinin 1 inci fıkrası ile yurtdışında bulunan para ,
altın , döviz , menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını maddede yer
alan hükümler dahilinde 31.12.2016 tarihine kadar Türkiye ‘ye getiren gerçek
ve tüzel kişilere bu varlıklar üzerinde serbetçe tasarruf hakkı
sağlanmıştır. Vergi Usul Kanunu hükümleri doğrultusunda defter tutan
mükellefler bu kapsamda Türkiye ‘ye getirilen varlıklarını , dönem kazancının
tespitinde dikkate almaksızın , işletmelerine dahil edebilecekleri gibi, aynı
varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın
tespitinde dikkate almaksızın işletmeden çekebileceklerdir.
-
Ayrıca yurtdışında bulunan para , altın , döviz , menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçlarının yurtdışında bulunan banka veya finansal
kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibariyle kanuni
defterlerde kayıtlı olan kredilerin 31.12.2016 tarihine kadar kapatılmasında da
kullanılması imkanı getirilmiştir. Bu durumda defter kayıtlarından
düşülmesi şartı ile kredilerin ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye
‘ye getirilme şartı aranmayacaktır.
-
Bu maddenin yürürlük tarihi itibari ile kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye
avanslarının , yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçlarının bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce
Türkiye ‘ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde, sözkonusu
avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu madde hükümlerinden
yararlanılanacaktır.
B – Yurtiçinde Bulunan
Varlıklar
Kanunun 7 inci maddesinin
4 inci fıkrası ile ise gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine Türkiye ‘de
bulunan ancak kanuni defterlerinde yer almayan para, altın, döviz,
menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlarını yine
31.12.2016 tarihine kadar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın
kanuni defterlere kaydedebilme hakkı tanınmıştır. Bu kapsamda kanuni defterlere
kaydedilen sözkonusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için
dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmeden
çekilebilecektir.
2. Diğer Hususlar
Türkiye ‘ye getirilen
yurtdışında bulunan varlıklar veya kanuni defterlere kaydedilen yurtiçinde
bulunan varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar , gelir veya kurumlar
vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul
edilmeyecektir.
Türkiye ‘ye getirilen
yurtdışındaki varlıklar ile kanuni defterlere kaydedilen yurtiçi varlıklar
nedeniyle, bu madde hükümlerinden yararlananlar ve bunların kanuni
temsilcileri hakkında başkaca bir neden ile gerekli olması hali saklı kalmak
üzere sadece bu işlemden dolayı ve bu işlemden hareketle hiçbir suretle vergi
incelemesi ve vergi tarhiyatı ile araştırma, soruşturma,inceleme veya
kovuşturma yapılmayacak , vergi cezası ve idari para cezası kesilmeyecektir.
9 - ORTAK HÜKÜMLER
(6736 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin
Kanun 19/8/2016 Tarihinde Yayımlanmıştır.)
Yayımlanan kanuna ilişkin
“Ortak Hükümler” 10. Madde de düzenlenmiş olup konuya ilişkin açıklamalarımız
aşağıdaki gibidir:
1- Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların;
a) İlgili idareye başvuruların 31/10/2016 tarihine kadar yazılı yapmaları,
b) Maliye Bakanlığına,
Gümrük ve Ticaret Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil
dairelerine ödenecek tutarların ilk
taksitini 30/11/2016 tarihine kadar,
Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ise ilk taksiti 31/12/2016 tarihine kadar olmak üzere ikişer
aylık dönemler halinde azami 18 eşit taksitte ödemeleri, şarttır.
2- Bu Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
a) İlk taksit ödeme süresi
içerisinde tamamen ödenmesi hâlinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihinden
ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi
bir faiz uygulanmayacaktır.
b) İlk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi hâlinde
(peşin ödeme durumu), fer’i alacaklar yerine
Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarı üzerinden
ayrıca %50 indirim yapılır.
c) Taksitle ödenmek
istenmesi hâlinde, borçluların başvuru sırasında 6, 9, 12 veya 18 eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih
edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
ç) Taksitle yapılacak
ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;
1) 6 taksit için
(1,045),
2) 9 eşit taksit için
(1,083),
3) 12 eşit taksit için
(1,105),
4) 18 eşit taksit için
(1,15),
katsayısı ile çarpılır
ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler
hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak
üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme
planı verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha
kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre
düzeltilir.
d) Bu Kanun kapsamında
ödenmesi gereken tutarlar; il özel idareleri ve bunlara bağlı müstakil bütçeli
ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar ile Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye
Futbol Federasyonu ve özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve
Türkiye’de sportif alanda faaliyette bulunan spor kulüplerince ikişer aylık
dönemler hâlinde azami 36 eşit taksitte ödenebilir. Bu takdirde bu fıkra hükmüne göre hesaplanacak
katsayı 24 eşit taksit için (1,194), 30 eşit taksit için (1,238), 36 eşit
taksit için (1,318) olarak uygulanır.
3- Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine ödenmesi
gereken amme alacaklarına uygulanmak üzere, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak
için başvuruda bulunan ve ödenecek
tutarları ilgili vergi mevzuatı gereği iade alacağından kendi borçlarına
mahsuben ödemek isteyen mükelleflerin,
bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için başvuru ve/veya taksit süresi
içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak
ibraz etmeleri şarttır. Bu takdirde, ilgili mevzuatın mükellefin mahsup talebine esas aldığı tarih itibarıyla bu
Kanuna göre ödenecek tutara mahsup işlemleri yapılır; mahsup talebine konu tutardan daha az tutarda mahsubun
yapılması hâlinde, mahsuben ödeme suretiyle tahsil edilemeyen tutar için
borçluya bildirimde bulunularak eksik ödenen bu tutarın bir ay içerisinde
ödenmesi istenilir. Bu süre içerisinde eksik ödenen tutarın, ödenmesi gerektiği
tarihten ödendiği tarihe kadar gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı
Kanunun 51’inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak
geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi hâlinde eksik ödenen tutar için bu Kanun
hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
4- Aşağıdaki hallerde kanun
hükümlerinden yararlanılmaya devam
edilir:
Bu Kanuna göre ödenmesi
gereken taksitlerin;
- ilk ikisi süresinde ödenmek koşuluyla, kalan
taksitlerden; bir
takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik
ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit
tutarlarının son
taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve
kesri için 6183 sayılı Kanunun 51’inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı
oranında hesaplanacak geç
ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden
yararlanılır.
5- Aşağıdaki hallerde kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir:
- İlk iki taksitin süresinde tam
ödenmemesi ya da
- süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen
diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya
- bir takvim yılında ikiden fazla taksitin
süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde
matrah
ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden
yararlanma hakkı kaybedilir. Bu
hüküm her bir madde ve alacaklı idareler açısından taksitlendirilen alacaklar
için ayrı ayrı uygulanır.
6- Vadesinde ödenmesi gereken vergi ve sosyal güvenlik prim
borçları ile taksit tutarlarının ödenmesi esnasında; (taksit tutarlarının %10’unun aşılmaması kaydıyla) 5 TL’ye kadar
yapılmış olan eksik ödemeler Kanun ihlali sayılmaz.
7- Bu Kanun kapsamına giren alacakların belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde, borçlular, ödedikleri
tutarlar kadar bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar.
8- 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması
Kanunu hükümlerine göre bu Kanunun yayımlandığı 19/08/2016 tarihi
itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar
hariç olmak üzere, bu Kanun kapsamına
giren alacakların, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce 6183 sayılı Kanun ve
diğer kanunlar uyarınca tecil edilip de
tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları
için borçlular, talep etmeleri hâlinde bu Kanun hükümlerinden
yararlanabilirler. Bu takdirde tecil
şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli
sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi
arasında geçen süre için sadece ilgili kanunun öngördüğü faiz uygulanır. Kalan
taksit tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar
hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır.
9- Bu Kanundan yararlanılarak süresinde ödenen alacaklara,
bu Kanunda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanunun yayımlandığı tarihten sonraki süreler için faiz, gecikme
zammı, gecikme cezası gibi fer’i amme alacağı hesaplanmaz.
10- Bu Kanun kapsamında ödenecek borçlar ile ilgili olarak; daha
önce tatbik edilen hacizler ödemeler
nispetinde kaldırılır ve teminatlar iade edilir.
11- a) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve
ilgili maddeler uyarınca dava
açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri gereken borçluların, bu Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri
için ilgili maddelerde belirlenen başvuru
sürelerinde, yazılı olarak bu
iradelerini belirtmeleri şarttır.
Borçlularca, Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi
hâlinde idarece de ihtilaflar sürdürülmez.
b) Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine
verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir.
c) Bu Kanun hükümlerinden
yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve
açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonra tebliğ edilen kararlar
uyarınca işlem yapılmaz.
ç) Bu Kanun hükümlerinden
yararlanılmak üzere vazgeçilen davalarda verilen kararlar ile hükmedilen yargılama gideri, avukatlık ücreti ve fer’ileri talep edilmez ve bu alacaklar için icra
takibi yapılamaz. Vazgeçme tarihinden önce
ödenmiş olan yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri geri alınmaz.
12- Bu Kanunun kapsamında beyan edilen vergilere, ödeme yönünden şartların ihlali hâlinde, kesilmesi gereken vergi cezaları için VUK’nun 374’üncü
maddesinde yer alan zamanaşımı süreleri taksit
ödeme süresince işlemez.