22 Aralık 2016 Perşembe

Zorunlu BES İçin İşyerlerinin Çalışan Sayısına Göre ;


Zorunlu BES için İşyerlerinin çalışan sayısına göre;

4632 sayılı Kanun uyarınca çalışanların bireysel emeklilik sistemine otomatik olarak dahil edilmesinde
kademeli bir geçiş öngörülmüştür. Bu kapsamda, Bakanlar Kurulu tarafından imzalanan
“Çalışanların İşverenleri Aracılığıyla Otomatik Olarak Emeklilik Planına Dahil Edilmesine İlişkin
Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”te kamu ve özel sektör çalışanlarının bir takvim doğrultusunda
sisteme dahil edilmesi düzenlenmiş bulunmaktadır.

Buna göre;

– 1 Ocak 2017’de 1000 ve üzeri çalışanı olan işletmeler.
– 1 Nisan 2017’de 250 – 999 çalışanlı ve merkezi bütçeli kamu kurumları.
– 1 Temmuz 2017’de 100-249 çalışanı olan şirketler.
– 1 Ocak 2018’de 50-99 çalışanı olanlar ve tüm belediyeler.
– 1 Temmuz 2018’de 10- 49 çalışanı olan işyerleri.
– 1 Ocak 2019 itibariyle 5-9 çalışanı olan işyerleri.
– 1 Temmuz 2019’da ise 1-4 çalışanı olan işyerleri sisteme dahil olacaklar.

Yani 01/07/2019 tarihinden sonra çalışan sayısına bakılmaksızın işçi çalıştıran tüm işyerleri zorunlu BES’e dahil olacaktır.

Çalışan sayısı nasıl belirlenecek?

Türkiye sigortalar birliğinden alına bilgiye göre çalışan sayısı vergi kimlik numarası üzerinden belirlenecek.
Dolayısıyla aynı işverene bağlı bütün işyerlerindeki çalışan sayısı birlikte düşünülecek.

Uygulamaya Kimler Dahil Olacaktır?

Türk vatandaşı ve 45 yaşını doldurmamış olanlar (4/a ve 4/c kapsamında çalışanlar) dahildir.

Çalışan Personel Nasıl Emeklilik Planına Dahil Edilecek ?

İşverenin düzenlediği bir emeklilik sözleşmesiyle emeklilik planına dâhil edilir.
İşveren, çalışanını ancak otomatik katılım için emeklilik planı düzenleme konusunda
Müsteşarlıkça uygun görülen şirketlerden birinin sunacağı emeklilik planına dâhil edebilir.

21/12/2016 tarihli ve 2016/192 sayılı T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığının Basın açıklamasındaki
Söz konusu BES şirketlerinin isimlerine aşağıda yer verilmektedir.
  • Aegon Emeklillik ve Hayat A.Ş.
  • Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş.
  • Allianz Yaşam ve Emeklilik A.Ş.
  • Anadolu Hayat ve Emeklilik A.Ş.
  • Asya Emeklilik ve Hayat Ş.
  • Avivasa Emeklilik ve Hayat Ş.
  • Axa Hayat ve Emeklilik A.Ş.
  • BNP Paribas Cardif Emeklilik A.Ş.
  • Cigna Finans Emeklilik ve Hayat Ş.
  • Fiba Emeklilik ve Hayat A.Ş.
  • Garanti Emeklilik ve Hayat Ş.
  • Groupama Emeklilik A.Ş.
  • Halk Hayat ve Emeklilik A.Ş.
  • NN Hayat ve Emeklilik A.Ş.
  • Katılım Emeklilik ve Hayat A.Ş
  • Metlife Emeklilik ve Hayat A.Ş
  • Vakıf Emeklilik  Ş.
  • Ziraat Hayat ve Emeklilik A.Ş.


Bireysel emeklilik sözleşmesi bulunan çalışanlara da sözleşme yapılacak mı?

Çalışanın ayrıca bireysel emeklilik sözleşmesi olsa da işveren tarafından yeni bir bireysel emeklilik sözleşmesi açılması
Gerekiyor. Çalışan istersen 2 ay sonra zorunlu BES’i iptal edebilir, yada iki sözleşmeye birden devam edebilir.
 
Çalışan Katkı Payı, Bir Başka Deyişle Çalışan Ne Kadar Prim Ödeyecek ?

Çalışan katkı payı, çalışanın brüt maaşının %3’üne karşılık gelen tutardır. 

Çalışan Katkı Payı Kesintisi Ne Zaman İşverence Emeklilik Şirketine Ödenecektir ?

Bu tutar, en geç çalışanın ücretinin ödeme gününü takip eden iş günü, özel emeklilik şirketine aktarılır.
Söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmesi işverenin sorumluluğunda olup yükümlülüklerini ifa
etmeyen işverenlere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından idari para cezası uygulanması mümkün bulunmaktadır.

Çalışan Asgari Tutardan Daha Yüksek Bir Tutarda Kesinti Yapılmasını Talep Edebilir Mi?

Çalışan, emeklilik sözleşmesinde belirlenen tutardan daha yüksek bir tutarda kesinti yapılmasını işverenden talep edebilir.

Bu Kesinti Sürekli Mi Olacak Çalışan Cayma Hakkını Kullanabilecek Mi ?

Çalışan, emeklilik planına dâhil olduğunun kendisine bildirildiği tarihi müteakip iki ay içinde sözleşmeden cayabilir.

Çalışan Cayma Hakkını Kullanmaması Halinde Bir Teşvik Söz Konusu Olacak Mı ?

Çalışanlara iki ay içerisinde cayma haklarını kullanmamaları durumunda bir defaya mahsus
olmak üzere 1.000 TL tutarında ilave devlet katkısı sağlanacaktır. Ayrıca hesabındaki birikimi 
en az 10 yıl süreli yıllık gelir sigortası sözleşmesi kapsamında almayı tercih eden çalışana
birikiminin % 5’i oranında ek Devlet katkısı teşviki verilecektir. 

Hesaplamalar Nasıl Olacak ?

Asgari Ücret Prime Esas Kazanç
Asgari Kesinti Tutarı (%3)
Yıllık Ödeme Tutarı
10 Yıllık Ödeme Tutarı
Devlet Katkısı (%25)
Devlet Katkısı (Otomatik Katılım)
Toplam Birikim
1.647,00
49,41
592,92
5.929,20
1.482,30
1.000,00
8.411,50

Cayma Halinde Daha Önce Ödenen Paralar Ne Olacak ?

Cayma hâlinde, ödenen katkı payları, varsa hesabında bulunan yatırım gelirleri ile birlikte on iş günü içinde çalışana iade edilir.

Çalışanın İş Yerinin Değişmesi Halinde Ödemeler Nasıl Olacak ?

Bir emeklilik sözleşmesi bulunan çalışanın işyerinin değişmesi hâlinde, yeni işyerinde
emeklilik planı var ise çalışanın birikimi ve sistemde kazandığı emekliliğe esas süresi yeni işyerindeki emeklilik sözleşmesine aktarılır. 

Yeni İşyerinde Emeklilik Planının Bulunmaması Durumunda Ne Olacak ?

Yeni işyerinde emeklilik planının bulunmaması hâlinde çalışan, talep ederse önceki işyerinde
düzenlenmiş sözleşme kapsamında katkı payı ödemeye devam edebilir, talep etmezse 6740
sayılı Kanun kapsamındaki emeklilik sözleşmesi sonlandırılır.
Çalışan bu yöndeki talebini, işyeri değişikliğini izleyen ayın sonuna kadar şirkete bildirmek zorundadır.

25 Ağustos 2016 Perşembe

19/08/2016 TARİHİNDE YAYIMLANAN 6736 SAYILI KANUNLA İLGİLİ AÇIKLAMALAR


1 – HANGİ KURUMLARA OLAN BORÇLAR YAPILANDIRILMAKTADIR?

·         Maliye Bakanlığı,
·         Gümrük ve Ticaret Bakanlığı,
·         Sosyal Güvenlik Kurumu,
·         İl özel idareleri,
·         Belediyeler (Büyükşehir belediyeleri dahil ),
·         Büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idareleri

2 – MALİYE BAKANLIĞINA YANİ VERGİ DAİRELERİNE OLAN HANGİ BORÇLAR YAPILANDIRILMAKTADIR?

·         Vergi, Resim Ve Harçlar
·         Bunlara Bağlı Vergi Ziyaı Cezaları,
·         Vergi Aslından Bağımsız Olarak Kesilen Usulsüzlük, Özel Usulsüzlük Ve İştirak Cezası gibi tüm cezalar
·         Gecikme Faizleri İle Gecikme Zamları Gibi Fer’i Borçlar

3 – BU BORÇLARDA ZAMAN SINIRLAMASI NEDİR?

30/06/2016 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları Kanun kapsamındadır.
Buna göre mesela 30/06/2016 akşamına kadar kesilmiş olup da 19/08/2016 tarihine kadar ödenmemiş bir usulsüzlük cezası, keza Haziran ayı içinde verilmesi gereken beyanname kapsamında olup da yine 19/08/2016 tarihine kadar ödenmemiş olan vergi borçları yapılandırmadan faydalanabilecektir. Fakat Haziran ayına ait olup beyannamesi Temmuzda verilecek olan vergiler bu kapsama girmeyecektir. Vergi aslına bağlı olarak kesilen vergi cezalarında ise verginin ait olduğu dönem dikkate alınarak kapsama girip girmediği tespit edilecektir.
Vergi aslına bağlı olmayan vergi cezalarında 30/06/2016 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak kesilen ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olanlar kapsam dâhilindedir.

4- KESİNLEŞMİŞ OLAN BORÇLARDA YENİDEN YAPILANDIRILAN TUTAR

·         Vergi aslı aynen kalıyor,
·         Vergi aslına bağlı (kaçakçılık, vergi ziyaı gibi) cezaların tamamı siliniyor,
·         Fer’i alacağın (gecikme zammı veya faizinin) yerini Yİ/ÜFE alıyor.
Buna göre, kesinleşmiş borçlarda, vergi aslında herhangi bir indirim yapılmamaktadır. Vergi asıllarına;
-       Vade tarihinden, 19/08/2016 tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı yerine,
-       Daha önce hesaplanmış gecikme faizi olması halinde, bu faizin hesaplandığı süre dikkate alınarak gecikme faizi yerine,
Yİ/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak Yİ/ÜFE tutarı hesaplanacaktır.
Bu tutar, vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre yapılandırılan alacak tutarı bulunacaktır.
Diğer taraftan,
a) Vergi aslı bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş ancak asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamları ödenmemişse, ödenmeyen tutar tamamıyla silinecektir.
b) Bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş (usulsüzlük yada özel usulsüzlük gibi) cezalar ile iştirak nedeniyle kesilmiş vergi cezalarının %50’si silinmekte, eğer bu tutara işlemiş olan gecikme zammı varsa yerine, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar esas alınmaktadır.
c) Ödenmemiş alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması hâlinde gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi gerekmektedir.

4.1- İHTİRAZİ KAYITLA BEYAN EDİLEN VERGİLER

Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ihtirazi kayıtla beyan edilmiş ancak ödenmemiş vergiler dava konusu yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın yapılandırılacaktır. Bu takdirde, ihtilafa ilişkin yargı mercilerince verilmiş kararlar dikkate alınmadan mükelleflerin beyanı üzerine tahakkuk eden tutar esas alınarak Kanun hükmünden yararlanılacaktır.

4.2- 2010 YILINA İLİŞKİN OLARAK TAHAKKUK EDEN GEÇİCİ VERGİLERE İLİŞKİN GECİKME ZAMMI ALACAKLARI

30.06.2016 tarihine kadar verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden ve bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ödenmemiş olan geçici vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zamları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ödenmek suretiyle bu madde hükmünden yararlanılır. Bu takdirde, 2016 yılına ilişkin yıllık gelir/kurumlar vergisinin tahakkukunu müteakip ödenecek taksitlerde, vergi aslının ödenmesi şartı aranmaz.

4.3- MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİNE İLİŞKİN YAPILACAK İŞLEMLER

Af Kanunu kapsamında motorlu taşıtlar vergisinin tamamı alınmakta  ve bu vergiye bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar esas alınmaktadır. Af Kanunu hükümlerinin ihlal edilmemiş olması koşuluyla 197 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (d) fıkrası hükmü uygulanmadan, taksit ödeme süresi sonuna kadar taşıtlarının fenni muayenelerini yaptırmalarına ve uçuşa elverişli belgelerini almalarına imkân verilmektedir.

4.4 - TECİLLİ ALACAKLAR

Af Kanunun yayımlandığı tarihten önce 6183 sayılı Kanun uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için borçlular, talep etmeleri halinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilirler. Bu durumda kalan taksit tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanacaktır.
Ancak Af Kanunu hükümlerinden yararlanılarak ödeme yapılmak istenmesi halinde, Kanunun yayım tarihi olan 19.08.2016 tarihinden önce taksit tutarları ile birlikte ödenen tecil faizleri red ve iade edilmeyecektir.

4.5 - BAŞVURU VE ÖDEME

Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyenlerin, Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna yani 31 EKİM 2016 tarihi mesai saati bitimine kadar borcun takip edildiği vergi dairesine yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir.
Yeniden yapılandırılan vergi dairelerine ödenecek bu tutarların ilk taksitini bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere (Son Ödeme Tarihi: 30 KASIM 2016 ) ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri şarttır. Dikkat edileceği üzere her ay değil 2 ayda bir ödeme yapılacağından 18 taksitin tercih edilmesi halinde, borç 36 ay yani 3 yılda ödenebilecektir.
1. Peşin Yada Taksitle Ödeme Seçeneği
Yapılandırılan borcun peşin ödenmesi hâlinde, fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarı üzerinden ayrıca %50 indirim yapılmaktadır.
Taksitle ödenmek istenmesi hâlinde, borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;
1) Altı eşit taksit için (1,045),
2) Dokuz eşit taksit için (1,083),
3) On iki eşit taksit için (1,105),
4) On sekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır.
2. Mahsuben Ödeme
Diğer taraftan yapılandırılan borcun/taksitlerin kredi kartı ile ödenmesi mümkün olduğu gibi mahsuben ödenmesi de olanaklıdır. Mükellefler örneğin KDV iade alacaklarının taksitlere mahsup edilmesini talep edebilirler, bu durum da mutlaka vadeden önce müraacat edip istenilen belgelerin tamamlanması gerekmektedir.
3. Ödemeye Paralel Olarak Haczin Kaldırılması
Af Kanunu kapsamında borcun yeniden yapılandırılması için herhangi bir teminat aranılmamaktadır. Diğer taraftan başvuru tarihine kadar herhangi bir haciz yapılmamışsa bundan sonrası için de yapılmayacaktır.
Ancak bu Kanun öncesinde herhangi bir şekilde haciz tatbik edilmiş ise yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacak ve buna isabet eden teminatlar iade edilecektir.

4. Yapılandırmanın İhlâli
a-  İlk 2 Taksitin Önemi
Yapılandırılan ve taksite bağlanan borcun ilk 2’sinin tam ödenmemesi halinde Af Kanunu hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu durumda borç başlangıcına döner, örneğin vergi ziyaı cezası yeniden istenilir, Yİ/ÜFE iptal olur yerine gecikme faizi ve gecikme cezaları hesaplanır.
b. 2’ den Çok Taksidin Süresinde Ödenmemesi
İlk 2 taksitin mutlaka ödenmiş olmasına rağmen, bir takvim yılında 2’den fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı yine kaybedilir.
c. 2 ve 2’ den Az Taksidin Süresinde Ödenmemesi
Yine ilk 2 taksitin mutlaka ödenmiş olması koşuluyla kalan taksitlerden; bir takvim yılında 2 veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı devam eder.
Ancak ödenmeyen veya eksik ödenen bu taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şarttır. Eğer bu tutar ödenmez ise hak yine kaybedilecektir.
MİSAL 1:
Bir şirket 2014 yılına ilişkin kurumlar vergisini zamanında vermiş ve 200.000-TL ödenecek kurumlar vergisi beyan etmesine rağmen bu güne kadar vergi dairesine ödenmemiştir. Bu durumda;
- Borcun vergi aslı                  :200.000-TL
- İşlemiş Gecikme Zammı       : 40.000-TL
- Toplam Ödenecek Borç        :240.000-TL
Affa başvurulması halinde aylık gecikme zammı oranı yerine Yurt İçi ÜFE değişim oranı alınmaktadır. Bu durumda;
- Yİ/ÜFE göre hesaplanan tutar           : 10.000-TL
- Yapılandırma sonucu toplam borç       :210.000-TL
Eğer sözkonusu 18 eşit taksitte ödemek istediğini bildirmişse katsayı tablosunda 1,15 katsayısı ile çarpılacak ve toplam borç 241.500-TL olarak yapılandırılacaktır. Her bir taksitin tutarı 13.416 -TL olacaktır.
İlk taksit 30 Kasım 2016 tarihinde, ikinci taksit 30 Ocak 2017, üçüncü taksit 31 Mart 2017… ve son taksit 30 Kasım 2019 tarihinde ödenerek tamamlanacaktır.


MİSAL 2:
Bir şirkete 2012 mayıs ayında sahte fatura kullandığı gerekçesiyle rapor yazılmış ve 100.000-TL KDV tarhiyatı yapılmış, 150.000-TL tekerrür kapsamında vergi ziyaı cezası kesilmiştir. Uzlaşma talep edilmiş ve 15 Mart 2016 tarihinde yapılan uzlaşmada vergi aslından düşülmemiş ancak vergi ziyaı cezası 30.000-TL olarak uzlaşılmış ve borç kesinleşmiştir. Ancak bu güne kadar herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Şirketin gayrımenkullerine haciz tatbik edilmiş ayrıca sahte fatura kullandığı  gerekçesiyle KOD’a alınmıştır. Bu durumda şirketin bu günkü borcu aşağıdaki gibi hesaplanmıştır.
Vergi Aslı KDV
:
100.000-TL
Vergi Aslı İçin Gecikme Faizi
:
64.400-TL
Vergi Aslı İçin Gecikme Zammı
:
8.540-TL
Vergi Ziyaı Cezası
:
30.000-TL
Vergi Ziyaı Cezası İçin Gecikme Zammı
:
2.562-TL
TOPLAM BORÇ
:
205.502-TL
Affa girilmesi halinde ödenecek toplam borç ise aşağıdaki gibi olacaktır:
Vergi Aslı KDV
:
100.000-TL
Vergi Aslı İçin gecikme zammı yerine Yİ/ÜFE
:
27.056-TL
Vergi Aslı İçin Gecikme Zammı yerine Yİ/ÜFE
:
3.058-TL
Vergi Ziyaı Cezası
:
0-TL
Vergi Ziyaı Cezası İçin Gecikme Zammı
:
0-TL
TOPLAM BORÇ
:
130.114-TL

Mükellef defaten peşin ödemeyi tercih ettiğinde af kanunu gereği Yİ/ÜFE yarısı kadar azaltılacaktır. Bu durumda ödenmesi gereken tutar 115.057-TL olmaktadır. Bu tutar 30 Kasım 2016 tarihine kadar ödendiğinde KOD’dan çıkarılacak ve hacizlerin tamamı kaldırılacaktır.

5- KESİNLEŞMEMİŞ VEYA DAVA SAFHASINDA OLAN BORÇLARDA YENİDEN YAPILANDIRMA


5.1 – BU KAPSAMA HANGİ BORÇLAR GİRMEKTEDİR?

·         İkmalen ,re'sen veya idare yapılmış vergi tarhiyatları,
·         Gümrük Vergilerine İlişkin Tahakkuklar
·         Belediyelerce Tahsil Edilen Emlak Vergileri Ve Diğer Vergiler,,
·         Vergi Aslına Bağlı Olan Vergi Cezaları
·         Gümrük Yükümlülüğü İle İlgili İdari Para Cezaları,
·         Pişmanlık Talepli Ancak Ödeme Şartlarının İhlali Nedeniyle Kendiliğinden Verilen Beyannameler Nedeniyle Kesilen Para Cezaları,
·         Kanunun 1. Maddesinin (b) Bendinde Sayılan Kanunlarla İlgili İdari Para Cezaları,

 5.2 – BU BORÇLAR NASIL YAPILANDIRILACAK?

Kanunun yayımlandığı 19.08.2016 tarihi itibariyle;
1.Dava  açma süresi henüz geçmemiş veya dava açılmış ise Vergi/Gümrük vergisi asıllarının % 50'si, Devam eden davalarda verilen en son kararın bozma kararı olması halinde vergi/gümrük vergisi asıllarının %50 si,
2.Devam eden davalarda verilen en son kararın vergilerin / gümrük vergilerinin terkinine (tarhiyatının kaldırılması) ilişkin olması halinde asıllarının %20'si,
3.Devam eden davalarda verilen son kararın idare lehine tasdik veya tadilen tasdik olması halinde tasdik edilen kısmın tamamı (%100) ile terkin edilen kısmın % 20'si,
Devam eden davalarda verilen en son kararın tarhiyatın kısmen onanması veya kısmen bozulması olması halinde onanan kısmın tamamı (%100) bozulan kısmın %50'si ile,
Bu tutarlara isabet eden 19.08.2016 tarihine kadar Yİ.ÜFE aylık oranlarına göre hesaplanacak tutarların kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gecikme zammı ve gecikme faizleri ile asla bağlı olarak kesilen cezaların ( gümrüklerde idari para cezaları) tahsil edilmeyecektir.
4.Pişmanlık talebiyle verilen beyannameler üzerinden ödemenin süresinde yapılmaması nedeniyle ve ya kendiliğinden verilen beyannameler üzerinden kesilen VERİ ASLINA BAĞLI OLMAYAN vergi cezaları ile ilgili dava açma süresi 19.08.2016 tarihi itibariyle henüz geçmemiş olanlarda kesilen cezaların %50'si tahsil edilecektir. VERGİ ASLINA BAĞLI VERGİ ZİYAI CEZASI İSE KALDIRILACAKTIR.
5.Sadece vergi aslına BAĞLI cezalar için dava açılmış olması durumunda vergilerinin / gümrük vergilerinin bu kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş veya bu kanunun 2.maddesine göre kesinleşmiş alacaklar olarak ödenecek olması şartıyla cezaların tamamı ve buna bağlı gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecektir.
6.Vergi  aslına bağlı olmaksızın kesilen cezalar / gümrük yükümlülüğü ile ilgili idari para cezaları dava konusu edilmiş olup devam eden davalarda;
  • Henüz bir karar mevcut değil ise veya verilen en son karar bozma kararı ise %25'i,
  • Verilen en son karar mükellef lehine ise %10'u,
  • Verilen en son karar tasdik veya kısmen tasdik ise tasdik edilen kısmın %50'si, mükellef lehine olan kısmın %20'si en son karar kısmen onama ve kısmen bozma ise onanan kısmın '50'si, bozulan kısmın %25'i, bu kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenecektir.
8.İştirak nedeniyle kesilen vergi cezalarında vergi aslına bağlı olmaksızın kesilen cezalarla ilgili(6) nolu bölümdeki açıklamalara göre cezaya muhatap olanlar tarafından işlem yapılacaktır.
9.Gümrük idareleri tarafından eşyanın gümrük değerine bağlı olarak kesilmiş idari para cezalarında henüz bir karar mevcut değil ise %15'i, en son karar mükellef lehine ise %5'i, en son karar bozma kararı ise %15'i, idare lehine tasdik veya kısmen tasdik ise tasdik edilen kısmın %30'u mükellef lehine olan kısmın % 5'i en son karar kesilen cezaya kısmen onama kısmen bozma ise onanan kısmın %30'u bozulan kısmın %15'i aranacaktır.
10.Kanunun l'nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde sayılan kanunlar (2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve görevleri Hakkında Kanun 5090 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve diğerleri) kapsamında kesilen para cezalan ile ilgili idari yaptırım kararlarına karşı bu kanunun yayımlandığı 19.08.2016 tarihi itibariyle dava açma süresi geçmemiş veya dava açılmış olması halinde henüz bir karar mevcut değil ise cezanın %50'i en son karar mükellef lehine (terkin) ise %20, en son karar, bozma kararı ise %50'i, cezanın tasdiki veya kısmen tasdiki ise tasdik edilen kısmın tamamı terkin edilen kısmın %20'i, kısmen cezaya onama ise onanan kısmın tamamı bozulan kısmın %50'i, bu kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenecektir.
Devam eden davalarda en son verilmiş karar olarak 19.08.2016 tarihine kadar taraflardan herhangi birine tebliğ edilmiş karar esas alınacaktır.
19.08.2016 Tarihi itibariyle uzlaşma başvurusu yapılmış uzlaşma günü verilmemiş, uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış ancak dava aşma süresi geçmemiş alacaklar da kesinleşmemiş alacaklar olarak dikkate alınacaktır.
Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar için indirim ve ödeme şartlarından yararlanabilmesi için dava açılmaması ve açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması gerekecektir.
Kesinleşmemiş ve dava safhasında bulunan alacaklara tanınan indirimlerin geçerli olabilmesi için yıllık gelir veya kurumlar vergileri, stopaj gelir veya stopaj kurumlar vergileri, KDV ve ÖTV yönünden kesinleşmiş veya kesinleşmemiş alacaklar olarak başvuruda bulunanların bu vergi türleri için taksit ödeme süresince verecekleri beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergileri vadelerinde ödemeleri gerekecektir. Ödemede "çok zor durum" olmaksızın her bir vergi türü itibariyle bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememe veya eksik ödeme yapılması halinde; üçüncü ihlale konu verginin vadesinin sonuna kadar olanlar hariç kalan borçların yapılandırılması geçerli olmayacaktır.
Başvurular en son 31.10.2016 tarihine kadar yapılabilecektir. Peşin ödeme veya ilk taksit ödeme vadesi 30.11.2016 tarihidir.

6 - İNCELEME VE TARHİYAT SAFHASINDA BULUNAN BORÇLAR

Yayımlanan kanuna ilişkin “İnceleme ve Tarhiyat Safhasında Bulunan İşlemler” 4. Madde de düzenlenmiş olup konuya ilişkin açıklamalarımız aşağıdaki gibidir:

6.1 - KAPSAM:

Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, Kanunun yayımlandığı tarihten önce,  başlanılmış ve henüz tamamlanamamış vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edilecektir.
Kanunun yayımlandığı tarihten önce vergi incelemesine yetkili olanlar nezdinde vergi incelemesine başlama tutanağı düzenlenmiş ve henüz tamamlanamamış olan, 30.06.2016 tarihinden (bu tarih dahil) önceki dönemlere ilişkin olarak yapılan incelemeler sonucunda;
-Hesaplanan verginin %50’sinin,
-Bu kısma ait Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları göre hesaplanan tutarın,
- Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ihbarnamenin tebliği üzerine, Kanunun yayım tarihinden dava açma süresinin sonun kadar hesaplanacak gecikme faizinin,
ödenmesi halinde;
vergi aslının kalan yarısı ile,  Kanun yayımlandığı tarihe kadar işleyen gecikme faizinden ve vergi aslına bağlı cezaların tamamından vazgeçilecektir.
Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce tamamlandığı hâlde, bu tarihte ya da bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli tarh ve tebliğ işlemleri yapılır. Yapılan tarhiyat sonrasında, bu madde hükmünden yararlanmak mümkün olup,  yukarıdaki hesaplamaya göre belirlenen tutarın,  belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak suretiyle ikişer aylık dönemler halinde  12 ayda 6 eşit taksitte ödenmesi şarttır.
Vergi aslına bağlı olmayan cezaların ise % 25 inin ödenmesi gerekmektedir. Bu durumda kalan % 75’nin ise tahsilinden vazgeçilecektir.
Düzenlemeden yararlanılabilmesi için, alacağa ilişkin dava açılmaması şarttır.
Bu Kanunun 3’üncü maddesi ile bu madde hükmünden yararlananlar, ayrıca 213 sayılı Kanunun uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma ve vergi cezalarında indirim, 4458 sayılı Kanunun uzlaşma ve 5326 sayılı Kanunun peşin ödeme indirimi hükümlerinden yararlanamazlar.

6.2 - BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİ:

İhbarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı başvuru gereklidir.

6.3 - ÖDEME SÜRESİ VE ŞEKLİ:

Söz konusu düzenlemeden yararlanılabilmesi için, ihbarnamelerin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı olarak başvurmak gerekmektedir. Madde hükmüne göre ödenecek tutarın, ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak suretiyle ikişer aylık dönemler halinde  12 ayda 6 eşit taksitte ödenmesi gerekmektedir. Ödenecek tutarın tamamının, ilk taksitin ödeme süresi içerisinde peşin ödenmesi halinde Yİ-ÜFE aylık değişim oranları göre hesaplanan tutarın, üzerinden %50 indirim yapılacaktır.
İade alacağının bulunması halinde, mahsuben ödeme de mümkündür.
Bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisi süresinde ödenmek koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır. İlk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm her bir madde ve alacaklı idareler açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.

6.4 - İŞTİRAK NEDENİYLE KESİLEN CEZALAR:

Kanunun kapsadığı 30.06.2016  tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak iştirak nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarında, cezaya muhatap olanların, ihbarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı başvuruda bulunulması kaydıyla, cezanın %25’i   belirtilen süre ve şekilde ödemeleri hâlinde cezanın kalan %75’inin tahsilinden vazgeçilecektir. Ödenecek tutarın, belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak suretiyle ikişer aylık dönemler halinde  12 ayda 6 eşit taksitte ödenmesi gerekmektedir.

6.5 - PİŞMANLIK TALEPLİ VEYA KENDİLİĞİNDEN VERİLEN BEYANNAMELER:

Kanunun kapsadığı 30.06.2016 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak Kanunun yayımlandığı tarihten önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tebliğ edilmemiş olan vergi aslına bağlı olmayan cezalar da bu madde hükmüne göre yapılandırılarak ödenebilecektir. Düzenlemeden faydalanılabilmesi için ihbarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı başvuruda bulunulması gerekmektedir. Yine Vergi aslına bağlı vergi cezalarının tahsilinden vazgeçilebilmesi için, verginin Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olması veya bu Kanunun 2’ nci maddesine göre ödenmesi gerekmektedir.  Kanun’un 2’nci maddesine göre; ödenecek tutarın, belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak suretiyle, 6 ila 18 taksitte 12 ila 36 ayda ödenmesi mümkündür.

6.6 - TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMA TALEPLİ İNCELEMELER:

Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla, VUK’un tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerine göre uzlaşma talebinde bulunulmuş, ancak uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış olmakla birlikte vergi/ceza ihbarnameleri mükellefe tebliğ edilmemiş alacaklar da Kanun’un bu maddesine göre yapılandırılarak ödenebilecektir. Ödenecek tutarın, belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak suretiyle ikişer aylık dönemler halinde  12 ayda 6 eşit taksitte ödenmesi gerekmektedir.
Bu takdirde, Kanun’un yayımlandığı tarih itibarıyla, tarhiyat öncesi uzlaşma temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış ya da mükelleflerin tarhiyat öncesi uzlaşma talebinden vazgeçmiş olması hallerinde düzenlenen inceleme raporunun vergi dairesine intikali üzerine madde hükmü uygulanacaktır. Bu safhada da ödenecek tutarın tespitinde, tarhiyata ilişkin olarak düzenlenen vergi/ceza ihbarnamelerinde belirtilen tutarlar dikkate alınacaktır.

6.7 - PİŞMANLIKLA YAPILACAK BEYANLAR:

Kanunun kapsadığı 30.06.2016 tarihine (Bu tarih dahil) kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin olarak Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar VUK’nun 371’inci maddesine göre pişmanlıkla beyan edilen matrahlar üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile, hesaplanacak pişmanlık zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla pişmanlık zammı ve vergi cezalarının tamamınından vazgeçilecektir.  Ödenecek tutarın, belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak suretiyle, 6 ila 18 taksitte 12 ila 36 ayda ödenmesi mümkündür.

6.8 - KENDİLİĞİNDEN YAPILACAK BEYANLAR:

Kanunun kapsadığı 30.06.2016 tarihine (Bu tarih dahil) kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin olarak Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar VUK’nun 30’uncu maddesinin 4’üncü fıkrasına göre kendiliğinden verilen beyannameler üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile, hesaplanacak gecikme faizi yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gecikme faizi ve vergi cezalarının tamamınından vazgeçilecektir. Ödenecek tutarın, belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak suretiyle, 6 ila 18 taksitte 12 ila 36 ayda ödenmesi mümkündür.

6.9 - EMLAK VERGİSİNE İLİŞKİN DÜZENLEME:

2016 yılı ve önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak emlak vergisi bildiriminde bulunmayan veya bildirimde bulunduğu hâlde vergisi eksik tahakkuk eden mükelleflerce Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili belediyeye bildirimde bulunulması ve tahakkuk eden vergi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla bu alacaklara bağlı gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi cezalarının tamamınvazgeçilecektir. Ödenecek tutarın, belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak suretiyle, 6 ila 18 taksitte 12 ila 36 ayda ödenmesi mümkündür.

6.10 - GÜMRÜK VERGİSİNE İLİŞKİN DÜZENLEME:

4458 sayılı Gümrük Kanunu’na ve ilgili diğer kanunlara göre tahakkuku ve tahsili gerektiği hâlde yükümlü tarafından beyan edilmeyen aykırılıkların, Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili gümrük idaresine bildirilmesi durumunda, gümrük vergilerinin tamamı ile hesaplanacak faiz yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla faizlerin ve idari para cezalarının tamamının, tahsilinden vazgeçilir. Ödenecek tutarın, belirli faiz oranlarıyla katsayı uygulanmak suretiyle, 6 ila 18 taksitte 12 ila 36 ayda ödenmesi mümkündür.

6.11 - DİĞER ÜCRET GELİRİ ELDE EDENLERİN BEYANI:

Gelir Vergisi Kanununun 64’üncü maddesinde sayılan diğer ücret mükelleflerinin, bu Kanunun yayımlandığı tarihi takip eden ikinci ayın sonuna kadar vergi dairelerine başvurarak 2016 takvim yılına ilişkin gelir vergilerini tarh ettirmeleri ve karnelerine işletmeleri kaydıyla önceki dönemlere ilişkin olarak herhangi bir vergi ve ceza aranmaz. Bu mükelleflerden daha önce mükellefiyet kaydını yaptırmamış olanların işe başlama tarihi olarak bu Kanuna göre yaptıkları müracaat tarihi esas alınacaktır. Düzenleme ile diğer ücret geliri elde eden mükelleflerin kayıt altına alınması hedeflenmiştir.

7 - MATRAH VE VERGİ ARTIRIMI’NA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

Söz konusu Kanun’un 5. maddesinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler 10. maddesinde ise başvuru ve ödeme şekline ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

7.1 - MATRAH VE VERGİ ARTIRIMININ KAPSAMI

a. Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin olarak vermiş oldukları yıllık beyannamelerinde (ihtirazi kayıtla verilenler dahil) vergiye esas alınan matrahlarını Kanun’da yer alan oranlarda artırmaları durumunda,
b. Katma değer vergisi mükelleflerinin, 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin olarak, her bir vergilendirme dönemine ait verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler dahil) beyannamelerindeki hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden Kanun’da yer alan oranlara göre belirlenecek katma değer vergisini, vergi artırımı olarak beyan etmeleri durumunda,
c. Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15. ve 30. maddeleri kapsamında yapılan bazı ödemeler (ücret, serbest meslek, kira, yıllara sari inşaat ve onarım işleri, çiftçiler ile vergiden muaf esnaftan yapılan mal ve hizmet alımları) üzerinden vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların, 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin olarak, her bir vergilendirme dönemine ait verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler dahil) muhtasar beyannamelerinde yer alan bu ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden Kanun’da yer alan oranlarda hesaplanacak vergiyi beyan etmeleri durumunda,
bu mükellefler nezdinde söz konusu vergileri ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacaktır.
Yukarıda belirtilen mükellefler matrah ve vergi artırımlarını 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıları için yapabilecektir. 2010 ve öncesi yıllar matrah artırımı açısından Kanun’un kapsamına girmemektedir.
Diğer taraftan mükellefler yukarıda yer verilen vergilerin tamamı ve kapsama giren bütün yıllar için matrah artırımında bulunabilecekleri gibi, kapsama giren vergi türlerinden bir veya bir kaçı yada kapsama giren yılların bir veya bir kaçı için ayrı ayrı matrah ve vergi artırımı talebinde de bulunabileceklerdir.

7.2 - GELİR VE KURUMLAR VERGİSİNDE MATRAH ARTIRIMI

A. Matrah artırım oranı
6736 Sayılı Kanun’un 5. maddesi ilk fıkrası uyarınca, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri 2011 ila 2015 yıllarına ilişkin olarak vermiş oldukları yıllık beyannamelerinde vergiye esas alınan matrahlarını, 31 Ekim 2016 Pazartesi akşamına kadar en az aşağıdaki tabloda yer verilen oranlarda artırdıkları taktirde, kendileri hakkında artırımda bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılmayacaktır.
Yıl
Mükellefin kendi beyanına göre matrah artış oranı
2011
% 35
2012
%30
2013
% 25
2014
% 20
2015
% 15
Örnek 1: 2013 yılına ilişkin olarak matrah artırımında bulunmak isteyen bir kurumlar vergisi mükellefinin ilgili yıl kurumlar vergisi beyannamesinde beyan etmiş olduğu matrahının 500.000 TL olduğunu varsayalım. 2013 yılına ilişkin kurumlar vergisi açısından daha sonra herhangi bir inceleme veya tarhiyata muhatap olunmaması için bu Kanun kapsamında (500.000 * % 25 =) 125.000 TL’lik matrah artırımında bulunması gerekmektedir. Artırılan bu matrah üzerinden Kanun’da belirtilen oranda (% 20 veya % 15) ve sürelerde vergi ödenmesi gerekecektir.
B. Asgari matrah artırım tutarları
Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, artırımda bulunmak istedikleri yıl ile ilgili olarak vermiş oldukları gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde;
- Zarar beyan edilmiş olması veya
- İndirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması ya da
- Hiç beyanname verilmemiş (ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar dahil)
olması halinde, vergilendirmeye esas alınacak matrahlar aşağıdaki tablolarda yer alan tutarlardan az olamayacaktır.
Gelir vergisi mükellefleri
Gelir vergisi mükellefleri, bilanço ve işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ve serbest meslek erbabı ile basit usule tabi mükellefler ve gelirleri sadece gayrimenkul sermaye iradından (GMSİ) oluşan mükellefler şeklinde gruplanmış ve her bir grup için ayrı asgari matrah artırım tutarları belirlenmiştir.
Yıl
Asgari matrah artış tutarı


Bilanço esası ve Serbest Meslek Erbabı
İşletme hesabı esası
Basit usul
Sadece GMSİ (*)
Diğer gelir vergisi mükellefleri
2011
14.000 TL
9.500 TL
1.400 TL
2.800 TL
9.500 TL
2012
14.820 TL
9.890 TL
1.482 TL
2.964 TL
9.890 TL
2013
15.740 TL
10.490 TL
1.574 TL
3.148 TL
10.490 TL
2014
16.740 TL
11.160 TL
1.674 TL
3.348 TL
11.160 TL
2015
18.970 TL
12.650 TL
1.897 TL
3.794 TL
12.650 TL
(*) Gayrimenkul sermaye iradı dolayısıyla matrah artırımında bulunan mükellefler için konut kiralarına ilişkin GVK 21. maddede yer alan istisna tutarı dikkate alınamaz.
Kurumlar vergisi mükellefleri
Yıl
Asgari matrah artış tutarı
2011  
28.000 TL
2012
29.650 TL
2013
31.490 TL
2014
33.470 TL
2015
37.940 TL

Yukarıda “7.2/A Matrah artırım oranı” bölümünde yer verilen oranlar uygulanmak suretiyle hesaplanan matrahların asgari artırım tutarlarının altında kalması durumunda inceleme ve tarhiyata muhatap olunmaması açısından matrah artırımında yukarıdaki asgari tutarların dikkate alınması gerekmektedir.
Örnek 2: 2012 yılına ilişkin matrah artırımı yapmayı düşünen bir kurumun ilgili yıl kurumlar vergisi beyannamesinde beyan ettiği matrah 90.000 TL’dir. Bu matrah üzerinden ilgili yılın oranı dikkate alınarak hesaplanan matrah artırımı tutarı (90.000 * % 30=) 27.000 TL olacaktır. Ancak bu tutar ilgili yıl için belirlenen asgari matrah tutarının (29.650 TL) altında olduğundan, matrah artırımında bulunmak isteyen bu mükellefin artırımı asgari 29.650 TL üzerinden yapması gerekmektedir.
C. Artırılan matrahlar üzerinden hesaplanacak verginin oranı
Yukarıdaki şekilde artırılan matrahlar % 20 oranında vergilendirilir ve üzerinden ayrıca herhangi bir vergi ve fon alınmaz. Buna göre yukarıda yer alan 2 numaralı örneğimizdeki kurumlar vergisi mükellefi tarafından 2012 yılına ilişkin olarak artırılan 29.650 TL’lik matrah üzerinden (29.650 * % 20 =) 5.930 TL’lik verginin bu Kanun kapsamında ödenmesi gerekecektir.
Ancak gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, artırımda bulunmak istedikleri yıla ait yıllık beyannamelerini;
- Kanuni sürelerinde vermiş,
- Bu beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergilerini süresinde ödemiş,
- Bu vergi türleri için 6736 Sayılı Kanun’un 2. ve 3. madde hükümlerinden yararlanmamış,
olmaları şartıyla, artırılan matrahları % 15 oranında vergilendirilecektir.
2 numaralı örneğimizdeki kurumun 2012 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini kanuni süresinde verdiği, bu beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerini süresinde ödemiş olduğu ve Kanun’un 2. ve 3. madde hükümlerinden yararlanmadığı kabul edildiğinde, bu mükellef tarafından ödenecek olan vergi 5.930 TL yerine (29.650 * % 15 =) 4.447,50 TL olacaktır.
D. Yatırım indirimi istisnasına tabi kazançlar üzerinden hesaplanan stopajda artırım
6736 Sayılı Kanun’un 5. maddesinin ilk fıkrası (d), (e) ve (f) bentlerinde Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 61. maddesine göre vergi tevkifatına tabi tutulması gerekli yatırım indirimine tabi istisna kazançları bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin vergi ve matrah artırımına ilişkin hükümler yer almaktadır.
Vergi ve matrah artırım oranları
a. Yatırım indiriminden yararlanan istisna kazançlarını muhtasar beyanname ile beyan etmiş olan mükellefler
Kurumlar vergisi mükelleflerinin 2011 ila 2015 yıllarında yukarıda belirtilen istisna kazançlarının bulunması durumunda, vergi incelemesine ve tarhiyata muhatap olmamaları için bu kazanç ve iratlar üzerinden tevkif edilen vergileri, 31 Ekim 2016 Pazartesi akşamına kadar, ait olduğu yıla ilişkin olarak sirkülerimizin “II/A Matrah artırım oranı” bölümünde yer verilen oranlarda (2011 için % 35, 2012 için % 30, 2013 için % 25, 2014 için % 20 ve 2015 için % 15) artırmaları gerekmektedir. İlgili yıllarda bu tutarları muhtasar beyannamelerine dahil etmiş olan bu kurumlar vergisi mükellefleri için Kanun’da asgari matrah veya vergi tutarları belirlenmemiştir.
b. Yatırım indiriminden yararlanan istisna kazançlarını muhtasar beyanname ile beyan etmemiş olan mükellefler
Kurumlar vergisi mükelleflerinin bu kazanç ve iratları 2011 ila 2015 yıllarında muhtasar beyanname ile beyan etmemiş olmaları halinde, bu yıllara ilişkin olarak vergi incelemesine ve tarhiyata muhatap olmamaları için, bu kazanç ve iratlara ait tevkifat matrahlarını asgari kurumlar vergisi matrahlarının % 50’sinden az olmamak kaydıyla 31 Ekim 2016 Pazartesi akşamına kadar beyan etmeleri şarttır. Artırılan matrahlar üzerinden % 15 oranında vergi hesaplanacaktır. Yıllar itibariyle asgari matrah artırım tutarları ile hesaplanması gereken vergi oranlarına ilişkin tablo aşağıdadır:
Yıl
Asgari matrah artış tutarı
Vergi oranı
2011 
14.000 TL
% 15
2012  
14.825 TL
% 15
2013  
15.745 TL
% 15
2014  
16.735 TL
% 15
2015  
18.970 TL
% 15

Kurumlar vergisinde matrah artırımı şartı
Belirtilen istisna kazançların muhtasar beyanname ile beyan edilip edilmediğine bakılmaksızın, yukarıdaki hükümlerden yararlanarak artırımda veya beyanda bulunan mükelleflerin, bu yıllara ilişkin olarak vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmamaları için ilgili yıllarda vergiye esas alınan kurumlar vergisi matrahlarını da sirkülerimizin “II/B Asgari matrah artırım tutarları” bölümünde yer alan tutarlardan az olmamak üzere, yine sirkülerimizin “II/A Matrah artırım oranı” bölümünde yer verilen açıklamalar çerçevesinde artırmaları şarttır.
E. Zarar mahsubu
6736 Sayılı Kanun uyarınca, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları yıllara ait zararlarının % 50’si, 2016 ve izleyen yıllar kârlarından mahsup edilemeyecektir.
6736 Sayılı Kanun uyarınca matrah artırımında bulunmaya karar veren mükelleflerin Kanun’un yayımlandığı tarihi izleyen 2. ayın sonuna (31 Ekim 2016 Pazartesi akşamı) kadar bu artırımı yapmaları gerekmektedir.
Ancak önceki yıllar için (2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015) verilmiş olan beyannamelerde gerçekleştirilen geçmiş yıl zararı mahsuplarına ilişkin olarak herhangi bir düzeltme yapma zorunluluğu bulunmamaktadır.
2016 yılı ve izleyen yıllar için verilecek olan gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri bakımından mükelleflerce yapılacak işlem sadece, 2015 yılından 2016 yılına devreden indirim süresi geçmemiş geçmiş yıl zararlarından matrah artırımında bulunulan yıllara ilişkin olan tutarların yarısının dikkate alınmasıdır.
Örnek 3: Kurumlar vergisi mükellefi (A) A.Ş.’nin 2016 yılı ticari bilanço karı 4.300.000 TL ve kanunen kabul edilmeyen giderleri de 200.000 TL’dir. Ayrıca kurumun geçmiş yıllardan devreden 3.500.000 TL tutarında mali zararı bulunmaktadır. Bu zararın yıllara göre dağılımı aşağıdaki gibidir. Mükellef kurum tarafından 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin olarak kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmuştur.
2012 yılı zararı
   500.000
2013 yılı zararı
1.000.000
2015 yılı zararı
2.000.000
Toplam geçmiş yıl zararı
3.500.000
Bu veriler ışığında mükellef kurumun 2016 yılı kurumlar vergisi hesabı aşağıdaki şekilde olacaktır.
1.Ticari bilanço karı

4.300.000
2.Kanunen kabul edilmeyen giderler (+)
200.000

3.Zarar olsa dahi indirilecek istisna ve indirimler (-)

 0
4.Kar ve ilaveler toplamı (1 + 2)

4.500.000
5.Cari yıla ait zarar ve indirimler toplamı (3)

0
 6.Ara Toplam
4.500.000

7.Mahsup edilecek geçmiş yıl zararları (-) (*)

2.750.000
2012 zararı       250.000


2013 zararı       500.000


2015 zararı    2.000.000


8.Kurumlar vergisi matrahı (6 – 7)  

1.750.000
9.Hesaplanan kurumlar vergisi (8 x % 20)

350.000
(*) Mükellef kurum tarafından 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin matrah artırımında bulunulduğundan bu yıllara ilişkin mali zararların yarısı dikkate alınacaktır. Matrah artırımında bulunulan 2014 yılından gelen geçmiş yıl zararı bulunmadığından vergi hesabına etkisi olmayacaktır. Diğer taraftan 2015 yılına ilişkin matrah artırımında bulunulmadığı için, bu yıldan gelen zararın tamamı 2016 yılı beyannamesinde mahsup edilebilecektir.
F. 2016 yılı ilk ve ikinci dönemleri için verilmiş olan geçici vergi beyannamelerinin durumu
Cari vergilendirme dönemi içerisinde “geçici vergi” beyanında bulunmak zorunda olan ticari kazanç sahipleri ve serbest meslek erbabı ile kurumlar vergisi mükellefleri 2016 yılına ait ilk ve ikinci üçer aylık geçici vergi beyanlarını 2016 Mayıs ve Ağustos aylarında vermiştir.
Bu nedenle, Maliye Bakanlığı’nca konuyla ilgili farklı bir yorum veya düzenleme getirilmemesi halinde, 2016 yılı Mart ve Haziran ayları geçici vergi beyannamelerinde geçmiş yıl zararı mahsup etmiş olan gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükelleflerinin, matrah artırımı başvurularını yaptıktan sonra 2016 yılı geçici vergi beyannameleri üzerinde matrah artırımından yararlandıkları yıllara ait geçmiş yıl zararlarının % 50’sini ilgili geçici vergi matrah beyanlarına eklemek sureti ile düzeltme beyannamesi vermeleri uygun olacaktır.
G. İşe başlama ve işi bırakma durumunda matrah artırımı
İşe başlama ve işi bırakma gibi nedenlerle kıst dönemde faaliyette bulunmuş mükellefler hakkında ilgili yıllar için belirlenen asgari matrahlar, faaliyette bulunulan ay sayısı (ay kesirleri tam ay olarak) dikkate alınarak hesaplanır.
H. Gelir ve kurumlar vergisi matrah artırımına ilişkin diğer hükümler
İstisna ve indirimler nedeniyle gelecek yıllarda matrahtan indirim konusu yapılabilecek tutarlar ile geçmiş yıl zararları bu madde hükmüne göre artırılan matrahlardan indirilemeyecektir. Yani bu mahsuplar yapılmadan, Kanun kapsamında artırılan matrahlar üzerinden hesaplanan vergilerin ödenmesi gerekmektedir.
Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu Kanun kapsamında beyan ettikleri matrahları artırmaları halinde, daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergiler, artırılan matrahlar üzerinden hesaplanan vergilerden mahsup edilmez.
Matrah artırımında bulunan mükelleflerin yıllık gelir ve kurumlar vergisine mahsuben daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergilerin iadesi ile ilgili taleplerine ilişkin inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır.
Hesaplanarak veya artırılarak ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak kabul edilmez, mahsup ve iade konusu yapılmaz.
Matrah artırımında bulunulan vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır.

7.3 - KATMA DEĞER VERGİSİNDE ARTIRIM

A. Vergi artırım usulü ve oranları
6736 Sayılı Kanun’un 5. maddesi üçüncü fıkrası uyarınca katma değer vergisi mükelleflerinin, her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler dahil) beyannamelerindeki hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden aşağıdaki tabloda yer alan oranlara göre belirlenecek katma değer vergisini vergi artırımı olarak 31 Ekim 2016 Pazartesi akşamına kadar beyan etmeleri halinde, bu mükellefler nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacaktır.
Kanun kapsamına giren yıllar itibarıyla artırımda kullanılacak vergi oranlarını gösteren tablo aşağıdadır:
Yıl
Yıllık hesaplanan KDV tutarı üzerinden artırılacak vergi oranı
2011
% 3,5
2012
% 3,0
2013
% 2,5
2014
% 2,0
2015
% 1,5
 Katma değer vergisi mükelleflerinin, artırıma esas alınan ilgili yılın vergilendirme dönemlerinin tamamı için artırımda bulunmaları zorunludur. Başka bir anlatımla aylık olarak vergi artırımı yapılması söz konusu değildir.
Mükelleflerin artırımda bulunmak istedikleri yıl içinde işe başlamaları ya da işi bırakmaları halinde, faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için bu maddede belirtilen esaslar çerçevesinde artırımda bulunulur.
Mükelleflerin artırımda bulunmak istedikleri yıl içindeki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak bu Kanun’un yayımlandığı tarihten önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar, ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır.
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi ve geçici 17. maddesine göre tecil-terkin uygulamasından faydalanan mükelleflerde artırıma esas tutarın belirlenmesinde, tecil edilen vergiler hesaplanan vergiden düşülür.
Artırım talebinde bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi incelemelerine ilişkin olarak artırım talebinde bulunulan dönemler için, sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden ve artırım talebinde bulunulan dönemler için ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri ile ilgili inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır. Sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemez.
Yukarıdaki esaslar çerçevesinde hesaplanarak ödenen katma değer vergisi, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak nazara alınmaz, ödenmesi gereken katma değer vergilerinden indirilmez veya herhangi bir şekilde iade konusu yapılmaz.
B. İstisna kapsamındaki teslim ve hizmetleri bulunan mükelleflerde KDV artırımı
İşlemlerinin tamamı istisna kapsamında olan veya hesaplanan KDV’si bulunmayan mükellefler
6736 Sayılı Kanun’un 5. maddesinin üçüncü fıkrasının b/3 numaralı bendinde;
·         İlgili takvim yılı içindeki işlemlerin tamamının istisnalar kapsamındaki teslim ve
hizmetlerden oluşması veya
·         Diğer nedenlerle hesaplanan katma değer vergisi bulunmaması ile
·         Tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimlerden oluşması,
halinde katma değer vergisi açısından inceleme ve tarhiyata muhatap olunmaması için öncelikle mükellefiyet türüne göre gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah artırımı yapılması gerektiği hükmü yer almaktadır. Bu mükellefler ilgili yıl/yıllar için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunmaları durumunda, artırılan matrahlar üzerinden % 18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle bu maddeden yararlanabileceklerdir.
İşlemlerinin bir kısmı istisna kapsamında olan mükellefler
İlgili takvim yılı içinde yukarıdaki işlemlerin yanı sıra vergiye tabi işlemlerin de mevcudiyeti nedeniyle hesaplanan vergisi çıkan mükelleflerin bu madde hükmüne göre ödemeleri gereken katma değer vergisi tutarı, gelir veya kurumlar vergisinden artırılan matrahlar üzerinden hesaplanacak % 18 oranındaki katma değer vergisi tutarından aşağı olamaz. Bu kapsama giren mükellefler, gelir veya kurumlar vergisi için matrah artırımında bulunmamaları halinde bu madde hükmünden yararlanamaz.
Buna göre gerek tamamı gerekse de bir kısmı yukarıda yer verilen işlemlerden oluşan mükelleflerin KDV artırımı yapabilmeleri için öncelikle gelir veya kurumlar vergisinden matrah artırımı yapmaları gerekmektedir. Bu şekilde artırılan matrahlara % 18 oranının uygulanması suretiyle bulunacak olan tutar, varsa ilgili yıla ilişkin toplam hesaplanan KDV tutarı ile karşılaştırılacak, hangisi fazla ise onun beyan edilmesi gerekecektir. İlgili yıl hesaplanan KDV tutarının bulunmaması durumunda ise artırılan gelir ve kurumlar vergisi matrahları üzerinden % 18 oranında hesaplanan vergi KDV artırımı olarak beyan edilecektir.
Bu hüküm birçok mükellefi yakından ilgilendirmektedir. Kanun’da istisna kapsamındaki işlemler ile vergiye tabi işlemlere ilişkin bir oran belirlemesi yapılmamıştır. Yani vergi artırımında bulunulması planlanan bir yılda, sadece bir aylık KDV beyannamesinde çok küçük bir istisna işlem beyan edilmiş olmasının, ilgili mükellefin bu madde kapsamına girmesi sonucunu ortaya çıkartacaktır.
Bu nedenle bütün mükellefler tarafından KDV artırımında bulunulması düşünülen yıllara ait 12 aylık KDV beyannameleri incelenerek, yukarıda yer alan işlemlerin olup olmadığı kontrol edilmelidir. Tutarı ne olursa olsun bu işlemlerden herhangi birinin, herhangi bir ayda bulunması durumunda, artırımın maliyeti kurumlar veya gelir vergisi matrah artırımının maliyeti ile birlikte dikkate alınmalıdır.
C. Hiç beyanname vermemiş veya bir kısmını vermemiş olan mükelleflerde artırım
Bir aylık vergilendirme dönemine tabi olan mükellefler
Bir aylık vergilendirme dönemine tabi olan katma değer vergisi mükelleflerince, artırımda bulunulmak istenilen yıl içindeki vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak,
a. Verilmesi gereken katma değer vergisi beyannamelerinden, en az üç döneme ait beyannamenin verilmiş olması halinde, bu yıla ait dönemlerden verilmiş olan beyannamelerdeki hesaplanan katma değer vergisi tutarlarının ortalaması bir yıla iblağ edilerek, artırıma esas olmak üzere yıllık hesaplanan katma değer vergisi tutarı bulunur ve bu tutar üzerinden üçüncü fıkrada (sirkülerimizin III-A bölümü, tablo) belirtilen oranlara göre artırım tutarı hesaplanır.
b. Hiç beyanname verilmemiş ya da bir veya iki döneme ilişkin beyanname verilmiş olması halinde ise, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla, artırılan matrah üzerinden % 18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle bu maddeden yararlanılır. Bu durumda olan adi ortaklık, kollektif ve adi komandit ortaklıklarda ortakların tamamının gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunmaları şarttır.
Üç aylık vergilendirme dönemine tabi olan mükellefler
Vergilendirme dönemi üç aylık olan katma değer vergisi mükelleflerinin yıllık asgari artırım tutarı, hiç beyanname vermemiş olmaları halinde sirkülerimizin yukarıda III-C/1-b bölümünde belirtilen esaslar çerçevesinde; en az bir dönem için beyanname vermiş olmaları halinde ise sirkülerimizin III-C/1-a bölümünde belirtilen esaslar çerçevesinde belirlenir.

7.4 - GELİR (STOPAJ) VE KURUMLAR (STOPAJ) VERGİSİNDE ARTIRIM

6736 Sayılı Kanun’un 5. maddesi ikinci fıkrası uyarınca, Mükellefler, bu fıkrada belirtilen şartlar dâhilinde gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisini artırdıkları takdirde, kendileri nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak artırıma konu ödemeler nedeniyle gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmaz.
A. Ücret ödemeleri üzerinden yapılacak vergi artırımı
Artırım usulü ve oranları
Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca hizmet erbabına ödenen ücretlerden vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların, her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler dahil) muhtasar beyannamelerinde yer alan ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden, aşağıdaki tabloda yer alan oranda hesaplanacak gelir vergisini, 31 Ekim 2016 tarihine kadar idareye başvurarak artırımda bulunmayı kabul etmeleri halinde, bu mükellefler nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak ücret yönünden gelir (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacaktır.
 Yıl
Yıllık beyan edilen gayrisafi ücret tutarı üzerinden artırılacak vergi oranı
2011
% 6
2012
% 5
2013
% 4
2014
% 3
2015
% 2
Hiç beyanname vermemiş veya bir kısmını vermemiş olan mükelleflerde artırım
Gelir (stopaj) vergisi artırımında bulunulan yıl içinde yer alan vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak;
1. Verilmesi gereken muhtasar beyannamelerden, en az bir döneme ilişkin beyanname verilmiş olması halinde, beyan edilmiş ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutar ortalaması alınmak suretiyle bir yıla iblağ edilerek, artırıma esas olmak üzere yıllık ücretler üzerinden gelir (stopaj) vergisi matrahı bulunur ve bu tutar üzerinden yukarıdaki tabloda belirtilen oranlarda gelir vergisi hesaplanır.
2. Hiç beyanname verilmemiş olması halinde, her ay için hesaplanacak asgari gelir (stopaj) vergisine esas olmak üzere en az,
a.     Bu Kanun’un yayımlandığı tarihten (19 Ağustos 2016) önce ilgili yılda verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirilen ortalama işçi sayısı kadar işçi,
b.     İlgili yılda aylık prim ve hizmet belgesinin hiç verilmemiş olması halinde, bu Kanun’un yayımlandığı tarihe (19 Ağustos 2016) kadar verilmiş olmak şartıyla, izleyen vergilendirme dönemlerinde verilen ilk aylık prim ve hizmet belgesindeki işçi sayısı kadar işçi,
c.     Bu Kanun’un yayımlandığı tarihe (19 Ağustos 2016) kadar aylık prim ve hizmet belgesinin hiç verilmemiş olması halinde en az iki işçi,
çalıştırıldığı kabul edilmek ve ilgili yılın son vergilendirme döneminde geçerli olan asgari ücretin brüt tutarı esas alınarak hesaplanan gelir (stopaj) vergisi matrahı üzerinden yukarıdaki tabloda belirtilen oranlarda gelir vergisini ödemek suretiyle bu maddeden yararlanılır.
B. Diğer ödemeler üzerinden yapılacak vergi artırımı
Artırım usulü ve oranları
Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının;
-   (2) numaralı bendi (Serbest meslek),
-   (3) numaralı bendi (Yıllara sari inşaat ve onarım işleri), (YSİOİ)
-   (5) numaralı bendi (Kira),
-   (11) numaralı bendi (Çiftçilerden alınan mal ve hizmetler)
-   (13) numaralı bendi (Vergiden muaf esnaftan alınan mal ve hizmetler)
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15. maddesinin birinci fıkrasının;
-   (a) bendi (Yıllara sari inşaat ve onarım işleri),
-   (b) bendi (Kooperatiflerden kiralanan gayrimenkuller),
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30. maddesinin birinci fıkrasının;
-   (a) bendi (Yıllara sari inşaat ve onarım işleri)
uyarınca vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların, ilgili yıl içinde verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) muhtasar beyannamelerinde (ilgili yıl içinde verilen muhtasar beyannamelerde beyan edilen tutarlar bir yıla iblağ edilmeksizin) yer alan söz konusu ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden aşağıdaki tabloda yer verilen oranlarda hesaplanacak vergileri 31 Ekim 2016 Pazartesi akşamına kadar idareye başvurarak artırımda bulunmayı kabul etmeleri halinde, bu mükellefler nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak bu ödemeler yönünden gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacaktır.

Vergi
artırım
oranı
Yıl / Ödeme Türü
Serbest meslek ve kira ödemeleri
Yıllara sari inşaat ve onarım işleri (YSİOİ) dolayısıyla yapılan ödemeler
Çiftçilere ve vergiden muaf esnafa yapılan ödemeler
2011
% 6,0
% 1
Geçerli tevkifat oranının % 25’i
2012
% 5,0
% 1
Geçerli tevkifat oranının % 25’i
2013
% 4,0
% 1
Geçerli tevkifat oranının % 25’i
2014
% 3,0
% 1
Geçerli tevkifat oranının % 25’i
2015
% 2,0
% 1
Geçerli tevkifat oranının % 25’i
Hiç beyanname vermemiş veya beyannamesinde ilgili ödeme türüne yer vermemiş olan mükelleflerde artırım
Yıl içinde hiç muhtasar beyanname verilmemiş olması veya muhtasar beyanname verilmekle birlikte artırılması istenen ödeme türünün beyannamede bulunmaması halinde, aşağıdaki tablodaki asgari tutarların yanlarında gösterilen oranlarla çarpılması suretiyle bulunacak olan vergiler ödenerek bu imkandan yararlanılabilecektir.
Kanunda söz konusu asgari tutarlar, bilanço usulüne göre defter tutan gelir vergisi mükellefleri ile sadece gayrimenkul sermaye iradı (GMSİ) dolayısıyla beyanname veren gelir vergisi mükellefleri için belirlenen asgari gelir vergisi matrah tutarlarının belli bir oranı şeklinde belirlenmiştir. Aşağıdaki tabloda hesaplamada hangi tutardan yararlanıldığına ilişkin bilgilere de parantez içinde yer verilmiştir.

Ödenmesi
gereken
asgari
 vergiler
(TL)
Yıl / Ödeme Türü
Serbest meslek ödemeleri
(Bilanço % 50)
Kira ödemeleri
(Sadece GMSİ)
YSİOİ dolayısıyla yapılan ödemeler (Bilanço)
Çiftçilere yapılan ödemeler (Bilanço)
Vergiden muaf esnafa yapılan ödemeler (Bilanço)
2011
7.000 * % 15
2.800 * % 15
14.000 * % 3
14.000 * % 2
14.000 * % 5
2012
7.410 * % 15
2.964 * % 15
14.820 * % 3
14.820 * % 2
14.820 * % 5
2013
7.870 * % 15
3.148 * % 15
15.740* % 3
15.740* % 2
15.740* % 5
2014
8.370 * % 15
3.348 * % 15
16.740 * % 3
16.740 * % 2
16.740 * % 5
2015
9.485 * % 15
3.794 * % 15
18.970 * % 3
18.970 * % 2
18.970 * % 5
C. Gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisinde artırıma ilişkin diğer hükümler
Bu şekilde artırımda bulunulması durumunda ayrıca gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olma şartı aranmaz.
Gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisi artırımında bulunmak isteyenlerin, yıl içinde işe başlamaları ya da işi bırakmaları halinde faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için (ay kesirleri tam ay olarak dikkate alınmak suretiyle) bu maddede belirtilen esaslar çerçevesinde artırımda bulunulur.
Gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisi artırımında bulunulan yıl içinde yer alan vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak, bu Kanun’un yayımlandığı tarihten önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır.
Bu madde hükmüne göre artırıma esas ücret tutarı ile matrahlar, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. Artırımından yararlanılarak hesaplanan gelir vergisine herhangi bir istisna ve indirim uygulanmaz.

7.5 - MATRAH ARTIRIMINA İLİŞKİN ORTAK HÜKÜMLER

A. Başlanmış olan incelemeler ve matrah artırımı
Bu Kanun’a göre matrah veya vergi artırımında bulunulması, bu Kanun’un yayımlandığı tarihten önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine engel teşkil etmez. Ancak, artırımda bulunan mükellefler hakkında başlanılan vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin, bu Kanun’un yayımlandığı tarihi (19 Ağustos 2016) izleyen ayın başından itibaren bir ay içerisinde sonuçlandırılamaması halinde, bu işlemlere devam edilmez.
Diğer taraftan Kanun’un 5. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi (tevkif suretiyle ödenmiş olan vergilerin iadesi) ile üçüncü fıkrasının (e) bendi (sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden ve ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri) kapsamında devam eden incelemeler için bu hüküm geçerli değildir.
Bu süre içerisinde sonuçlandırılan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri dikkate alınmaz. İnceleme veya takdir sonucu tarhiyata konu matrah veya vergi farkı tespit edilmesi halinde, inceleme raporları ile takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten önce artırımda bulunulmuş olması şartıyla, inceleme ve takdir sonucu bulunan fark, bu Kanunun matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümleri ile birlikte değerlendirilir. İnceleme ve takdir işlemlerinin sonuçlandırılmasından maksat, inceleme raporları ve takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettirilmesidir.
Kanun 19 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığından yukarıdaki hükümlerden yararlanmak isteyen mükelleflerin matrah artırımına başvuru için son tarih olan 31 Ekim 2016’yı beklemeden, en kısa zamanda matrah veya vergi artırımında bulunmalarının uygun olacağı anlaşılmaktadır.
B. Kaçakçılık suçları ve matrah artırımı
Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinin (b) fıkrasında; vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananların, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı hükmü yer almaktadır.
Maddede ayrıca sahte belge, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge olarak tanımlanmıştır.
6736 Sayılı Kanun’un 5. maddesi dokuzuncu fıkrası uyarınca, VUK 359. maddenin (b) fıkrasındaki, defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenlerin matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümlerden yararlanamayacağı hüküm altına alınmıştır.
C. Diğer hususlar
Daha önce nezdinde vergi incelemesi yapılmış olan mükellefler, vergi incelemesi yapılan yıllar için de artırımda bulunabilirler. İdarenin, artırımda bulunulmayan yıllar veya dönemler için vergi incelemesi yapma hakkı saklıdır.
Artırılan matrahlar nedeniyle geçici vergi hesaplanmaz ve tahsil olunmaz. Matrah veya vergi artırımı dolayısıyla mükelleflerce verilen yıllık, muhtasar ve katma değer vergisi beyannameleri ve diğer beyannameler için damga vergisi alınmaz.
Matrah veya vergi artırımında bulunulması, Vergi Usul Kanunu’nun defter ve belgelerin muhafaza ve ibrazına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.
Hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şarttır. Bu vergilerin bu Kanunda belirtilen şekilde ödenmemesi halinde, 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesine göre belirlenen oranın (19 Ekim 2010 tarihinden itibaren aylık % 1,4 olarak uygulanmaktadır) bir kat fazlası oranında uygulanacak gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunur.
Mükelleflerin bu Kanun’a göre matrah veya vergi artırımı yaptıkları dönemlere ilişkin olarak kanuni süresinde vermedikleri anlaşılan beyannameler nedeniyle Vergi Usul Kanunu’nun usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin hükümleri uygulanmaz.
Bu Kanun hükümlerine göre matrah veya vergi artırımı ile ilgili olarak doğru beyan edilmemesi veya vergi hataları nedeniyle eksik tahakkuk eden vergiler, ilk taksit ödeme süresinin sonunda tahakkuk etmiş sayılır ve bu Kanun’da açıklandığı şekilde tahsil edilir.

7.6 - MATRAH VEYA VERGİ ARTIRIMI İÇİN BAŞVURU SÜRESİ

Sirkülerimizin vergi türlerine göre matrah ve vergi artırımına ilişkin bölümlerinde de belirtildiği üzere, mükelleflerin bu hükümlerden yararlanabilmek için matrah ve vergi artırımlarını bu Kanun’un yayımlandığı tarihi izleyen 2. ayın sonuna kadar yapmaları gerekmektedir. Kanun 19 Ağustos 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandığına göre, en geç 31 Ekim 2016, Pazartesi günü akşamına kadar başvurularak matrah ve vergi artımına ilişkin işlemlerin yapılması gerekmektedir.

7.7- ARTIRILAN VERGİLER İLE ARTIRILAN MATRAHLAR ÜZERİNDEN HESAPLANAN VERGİLERİN ÖDENME SÜRESİ VE TAKSİTLER

A. Vergilerin ödeme süreleri
6736 Sayılı Kanun’un 10. maddesinde Maliye Bakanlığı’na bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların defaten veya ilk taksiti bu Kanun’un yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami 18 eşit taksitte ödenmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Bu Kanun’a göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.
Buna göre Kanun 19 Ağustos 2016 tarihinde yayımlandığından, Kanun kapsamında artırılan vergiler ile artırılan matrahlar üzerinden hesaplanan vergilerin defaten ödenmek istenmesi durumunda 30 Kasım 2016, Çarşamba günü sonuna kadar bu ödemenin yapılması gerekmektedir. Bu durumda ödenen tutara Kanun’un yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmayacaktır. Taksit seçeneğinin tercih edilmesi durumunda da ilk taksitin aynı süre içerisinde ödenmesi gerekmektedir. Sonraki taksitler ikişer aylık dönemler halinde (Ocak sonu, Mart sonu, Mayıs sonu… gibi) ödenebilecektir.
B. Taksitle ödenmesi halinde uygulanacak faiz ve taksit tutarlarının hesabı
Hesaplanan tutarların taksitle ödenmek istenmesi halinde, borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, oniki veya onsekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
Taksitle yapılacak ödemelerde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;
1)      Altı eşit taksit için (1,045),
2)      Dokuz eşit taksit için (1,083),
3)      Oniki eşit taksit için (1,105),
4)      Onsekiz eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler halinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır.
Örneğin: 2011 yılına ilişkin kurumlar vergisinden matrah artırımı yapan bir kurum tarafından ödenecek vergi 600.000 TL olarak hesaplanmıştır. Kurum bu tutarı 12 taksitte ödemeye karar vermiştir. Buna göre ödeyeceği toplam tutar 663.000 TL, her bir taksit tutarı da (600.000 * 1,105) /12 formülüyle hesaplanan 55.250 TL olacaktır.
Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması halinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.

8 - İŞLETME KAYITLARININ DÜZELTİLMESİ  İLE BAZI VARLIKLARIN MİLLİ EKONOMİYE KAZANDIRILMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR  

 8.1 - İŞLETME KAYITLARININ DÜZELTİLMESİ

A-        İŞLETMEDE MEVCUT OLDUĞU HALDE KAYITLARDA YER ALMAYAN EMTİA , MAKİNE, TEÇHİZAT VE DEMİRBAŞLARIN  KAYDA ALINMASI
1-        Kapsam
Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736  Sayılı Kanunun 6 ıncı  maddesinin 1 inci fıkrası hükmü ile gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil olmak üzere ) işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine,  teçhizat  ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek  kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel üzerinden yasal kayıtlarına intikal ettirmek suretiyle , kayıtlarını fiili duruma getirmeleri imkanı sağlanmıştır.       
2-        Beyan
Uygulama kapsamına giren mükellefler , işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia , makine, teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek  kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel üzerinden Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar 30.11.2016 tarihine kadar(bu tarih dahil)  bir envanter listesi  ile birlikte vergi dairesine beyan edeceklerdir.
İşletme kayıtlarına alınacak olan kıymetler , bildirim tarihinde mükellefin kendisi veya  bağlı oldukları meslek  kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel üzerinden envanter listesinde gösterilecektir.
3-        Bildirilen Malların Satış Bedeli ve Amortisman Uygulaması
6736 Sayılı Kanunun 6. Maddesi hükmüne göre bu madde kapsamında bildirim hakkı getirilen kıymetlerin satılması halinde satış bedeli , bu kıymetlerin envantere kaydedilen değerinden düşük olmayacak olup, envantere kaydedilen bu kıymetler için amortisman ayrılmayacaktır.
4-        Beyan Edilen Kıymetlerin Defterlere Kaydedilmesi
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler , bu madde kapsamında aktiflerine kaydettikleri emtialar  için ayrı; makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere pasifte  özel karşılık hesabı açacaklardır. Emtia için ayrılan karşılık , ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiyesi edilmesi halinde sermayenin bir unsuru olarak değerlendirilir ve vergilendirilmez.
Öte yandan makine , teçhizat ve demirbaşlar ise envantere kaydedilecek ve ayrılacak  özel karşılık hesabı  birikmiş amortisman olarak kabul edilecektir.
İşletme esasına göre defter tutan mükellefler ise sözkonusu emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydedeceklerdir.
5-        Vergisel Yükümlülükler
a ) 6736 Sayılı Kanunun 6 ıncı maddesinin 1 inci fıkrasının a bendi uyarınca mükelleflerin kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşlarınca tespit edilen rayiç bedel  üzerinden beyan edilerek kayıtlara intikal ettirilen
-        Teslimleri genel orana  ( % 18 ) tabi makine , teçhizat , demirbaş ve emtialar üzerinden  % 10 oranı
-        Teslimleri indirimli orana tabi makine , teçhizat , demirbaş ve emtialar üzerinden ise tabi oldukları oranın yarısı
esas alınmak suretiyle katma değer vergisi hesaplanacak ve ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatı ile beyan edilerek , beyanname verme süresi içinde ödenecektir.
b) Beyan edilen emtia üzerinden ödenen vergi genel esaslara göre ; 1 Nolu Katma Değer Vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir.
Ancak kayıtlarda yer almayan makine, teçhizat ve demirbaşların rayiç bedeli üzerinden hesaplanarak  ödenen  katma değer vergisinin ise  indirimi mümkün değildir.
c)  3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 9. Maddesinin 2. Fıkrasında ; fiili yada kaydi envanter sırasında , belgesiz mal bulundurulduğunun tespiti halinde , bu alışlar nedeniyle  ziyaa uğratılan KDV ‘nin , belgesiz mal bulunduran mükelleften aranacağı , bu uygulamaya göre yapılan tarhiyata da  vergi cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
6736 Sayılı Kanunun 6. Maddesinin 1/c bendine göre ise kayıtlarda yer almayan emtia , makine, teçhizat ve demirbaşlar için yukarıda belirtilen  şekilde sorumlu sıfatı ile KDV beyan eden ve ödeyen mükellefler bakımından 3065 Sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (2) numaralı fıkrası uygulanmayacaktır.
6-        ÖTV Kapsamındaki Mallar İçin ÖTV ‘NİN Beyanı ve Ödenmesi
6736  Sayılı Kanunun 6 ıncı maddesinin 1 numaralı fıkrasının d bendi ile, özel tüketim vergisinin konusuna giren malları bu madde kapsamında beyan eden ve alış belgelerini ibraz edemeyen mükelleflerin bu malların beyan tarihindeki miktarı ve emsal bedeli üzerinden geçerli olan özel tüketim vergisini Kanunun 6. Maddesinin 1 inci fıkrasının c bendinde belirtilen beyanname verme süresi içinde ayrı bir beyanname ile beyan ederek aynı süre içinde ödemeleri halinde , bu mallar bakımından 4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 4. Maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmünün uygulanmaması öngörülmüş olup, bu şekilde beyan edilerek ödenen özel tüketim vergisi için vergi cezası kesilmeyecektir.
Uygulama kapsamında olan mükellefler , işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan mallardan 4760 Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I), (II), (III), (IV) sayılı listelerde yer alanlar için , beyan tarihlerindeki miktarı ve emsal bedelleri ile uygulanmakta olan vergi oranı , maktu ve asgari vergi tutarlarını dikkate alarak düzenleyecekleri beyannamelerini Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar  30.11.2016 tarihine kadar (bu tarih dahil) ÖTV bakımından bağlı oldukları vergi dairelerine verecek ve hesaplanan vergi tutarını beyanname verme süresi içinde ödeyeceklerdir.
7-        Diğer Hususlar 
İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların işletme kayıtlarına alınmasına dair hükümlerin düzenlendiği 6736 Sayılı Kanunun 6. Maddesinin 1. fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin olarak geçmişe yönelik vergi cezası uygulanmayacaktır.

8.2 - KAYITLARDA YER ALDIĞI HALDE İŞLETMEDE BULUNMAYAN MALLAR

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736  Sayılı Kanunun 6. Maddesinin 2 inci fıkrası  hükmü ile gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil olmak üzere ) kayıtlarında yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan emtialarını , bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna  30.11.2016 tarihine kadar(bu tarih dahil) , aynı neviden emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafi kar oranı, bu oranın cari yıl kayıtlarına göre  tespit edilemediği hallerde ise , bağlı olunan meslek odalarınca belirlenen oranlar dikkate alınmak suretiyle   fatura düzenlemeleri ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirmeleri böylece kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmelerine imkan tanınmıştır.
1-        Kapsam
6736  Sayılı Kanunun 6. Maddesinin 2. Fıkrası hükmü adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil olmak üzere tüm gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır.
2-        Beyan
Uygulama kapsamına giren mükellefler , kayıtlarında yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan emtialarını , bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna  30.11.2016 tarihine kadar(bu tarih dahil) , aynı neviden emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafi kar oranını, bu oranın cari yıl kayıtlarına göre tespit edilemediği hallerde ise , bağlı olunan  meslek odalarınca belirlenen oranları  dikkate almak suretiyle fatura düzenleyecek ve her türlü vergisel yükümlülüğü yerine getirecektir.
3-        Vergisel Yükümlükler
Yukarıda açıklanan şekilde faturalanan ve yasal defterlere kaydedilen emtia ile ilgili işlemler normal satış işleminden farklılık arz etmemekte olup, faturada emtianın tabi olduğu katma değer vergisi oranında KDV hesaplanacaktır. Bu hükme göre ödenmesi gereken katma değer vergisinin 3 eşit taksitte ödenmesi imkanı sağlanmış olup, ilk taksiti beyanname verme süresi içinde , izleyen taksitler ise beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere ödenecektir.
B-2.  Eczanelerin Stoklarında Kaydi Olarak Yer Aldığı Halde Fiilen Yer Almayan İlaçlara İlişkin Kayıtların Düzeltilmesi
6736 Sayılı Kanunun 6 ıncı maddesinin 2 fıkrasının b bendi ile eczanelere  stoklarında kaydi olarak yer aldığı halde fiilen bulunmayan ilaçları, Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar maliyet  bedeli üzerinden fatura düzenlemek suretiyle kayıtlarından çıkarmaları ve kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmeleri imkanı tanınmıştır. Bu imkan dahilinde kayıtlardan çıkarılacak olan ilaçların maliyet bedeli üzerinden % 4 oranında hesaplanan katma değer vergisi ayrı bir beyanname ile beyan edilerek beyanname verme süresi içinde ödenecek olup, ödenen bu vergi indirim konusu yapılamayacak ve gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde de gider olarak dikkate alınamayacaktır.
4-        Diğer Hususlar
Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan malların  kayıtlardan çıkarılmasına dair hükümlerin düzenlendiği  6736  Sayılı Kanunun 6. Maddesinin 2 fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin olarak geçmişe yönelik vergi cezası  ve gecikme faizi uygulanmayacaktır.

8.3 - KAYITLARDA YER ALDIĞI HALDE İŞLETMEDE BULUNMAYAN KASA MEVCUDU ve  ORTAKLARDAN NET  ALACAKLARIN ve BUNLARLA İLGİLİ DİĞER HESAPLARDA YER ALAN İŞLEMLERİN  BEYANI

6736 Sayılı Kanunun 6. Maddesinin üçüncü fıkrası ile bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerine , 31.12.2015 tarihi itibari ile düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları , işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan ) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili  diğer hesaplarda yer alan işlemlerini bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltmeleri ve böylece kayıtlarını fiili duruma getirmeleri imkanı verilmiştir.
1-        Kapsam
6736  Sayılı Kanunun 6. Maddesinin üçüncü  fıkrası hükmü sadece bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamaktadır.
2-        Beyan
Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri , 31.12.2015 tarihi itibari ile düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmede bulunmayan
-        Kasa mevcutlarını , 
-        İşletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan ) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını ,
-        Bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini,
kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna 30.11.2016 tarihine kadar  (bu tarih dahil) vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir.
3-        Vergisel Yükümlülükler
31.12.2015 tarihi itibari ile düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmede bulunmayan kasa mevcutları, ortaklardan net alacak tutarları ve bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemleri  için düzeltme yapmak isteyen mükellefler , beyan değeri üzerinden % 3 oranında vergi hesaplayacak ve hesaplanan vergi beyanname verme süresi içinde ödenecektir. Sözkonusu beyan üzerine defter kayıtları düzeltilecek olup, ödenen vergiler gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilemeyecek ve  beyan edilen tutarlar ile  bu tutarlar üzerinden ödenen % 3 oranındaki vergi tutarı kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınmayacaktır.
Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave tarhiyat yapılmayacaktır. Ayrıca bu kapsamda beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2016 yılı geçici vergi dönemlerinde düzeltme gerektiği takdirde , düzeltme işlemleri bu kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar yapılacak olup,  söz konusu düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza ve faiz aranmayacaktır. 

8.4 - BAZI VARLIKLARIN MİLLİ EKONOMİYE KAZANDIRILMASI

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanunun 7 inci maddesinde “ Bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması “ kapsamında yapılmış düzenlemeler yeralmakta olup, kapsamda gerçek ve tüzel kişilere yurtiçinde ve yurtdışında  bulunan varlıklarını herhangi bir vergi alınması öngörülmeksizin kayda alma imkanı tanınmaktadır.
1-        Beyan / Bildirim Konusu Yapılabilecek Varlıklar ve Sağlanan Avantajlar
A-        Yurtdışında Bulunan Varlıklar
Kanunun 7 inci maddesi kapsamında beyan ve bildirim konusu yapılabilecek  yurtdışı  varlıklar ve bu varlıkların getirilmesine  ilişkin sağlanan avantajlar  aşağıdaki gibidir.
-        Kanunun 7 inci maddesinin 1 inci fıkrası ile  yurtdışında bulunan para , altın , döviz , menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını maddede yer alan hükümler dahilinde 31.12.2016 tarihine kadar Türkiye ‘ye getiren  gerçek ve tüzel kişilere  bu varlıklar üzerinde serbetçe tasarruf hakkı  sağlanmıştır. Vergi Usul Kanunu hükümleri doğrultusunda defter tutan mükellefler bu kapsamda Türkiye ‘ye getirilen varlıklarını , dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın , işletmelerine dahil edebilecekleri gibi, aynı varlıkları vergiye tabi kazancın  ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmeden çekebileceklerdir.
-        Ayrıca yurtdışında  bulunan para , altın , döviz , menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının yurtdışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibariyle  kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin 31.12.2016 tarihine kadar kapatılmasında da kullanılması imkanı getirilmiştir.  Bu durumda defter kayıtlarından düşülmesi şartı ile kredilerin ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye ‘ye getirilme şartı aranmayacaktır.
-        Bu maddenin yürürlük tarihi itibari ile kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının , yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının  bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce Türkiye ‘ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde, sözkonusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu madde hükümlerinden yararlanılanacaktır. 
B – Yurtiçinde Bulunan Varlıklar 
Kanunun 7 inci maddesinin 4 inci fıkrası ile ise gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine Türkiye ‘de bulunan ancak kanuni defterlerinde yer almayan  para, altın,  döviz, menkul kıymet ve  diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlarını yine 31.12.2016 tarihine kadar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedebilme hakkı tanınmıştır. Bu kapsamda kanuni defterlere kaydedilen sözkonusu varlıklar vergiye tabi kazancın  ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmeden çekilebilecektir.
2. Diğer Hususlar
Türkiye ‘ye getirilen yurtdışında bulunan varlıklar veya kanuni defterlere kaydedilen yurtiçinde bulunan varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar , gelir veya kurumlar vergisi uygulaması  bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyecektir.
Türkiye ‘ye getirilen yurtdışındaki varlıklar ile kanuni defterlere kaydedilen yurtiçi varlıklar nedeniyle, bu madde hükümlerinden  yararlananlar ve bunların kanuni temsilcileri hakkında başkaca bir neden ile gerekli olması hali saklı kalmak üzere sadece bu işlemden dolayı ve bu işlemden hareketle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile araştırma, soruşturma,inceleme veya kovuşturma yapılmayacak , vergi cezası ve idari para cezası kesilmeyecektir.

9  - ORTAK HÜKÜMLER  

(6736 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun 19/8/2016 Tarihinde Yayımlanmıştır.)
Yayımlanan kanuna ilişkin “Ortak Hükümler” 10. Madde de düzenlenmiş olup konuya ilişkin açıklamalarımız aşağıdaki gibidir:
1- Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların;
a) İlgili idareye başvuruların 31/10/2016 tarihine kadar yazılı  yapmaları,
b) Maliye Bakanlığına, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini 30/11/2016 tarihine kadar, Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ise ilk taksiti 31/12/2016 tarihine kadar olmak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami 18 eşit taksitte  ödemeleri, şarttır.
2- Bu Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarın;
a) İlk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi hâlinde, bu tutara bu Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihinden  ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmayacaktır.
b) İlk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi hâlinde (peşin ödeme durumu), fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarı  üzerinden ayrıca %50 indirim yapılır.
c) Taksitle ödenmek istenmesi hâlinde, borçluların başvuru sırasında 6, 9, 12 veya 18 eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.
ç) Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;
1) 6 taksit için (1,045),
2) 9 eşit taksit için (1,083),
3) 12 eşit taksit için (1,105),
4) 18 eşit taksit için (1,15),
katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.
d) Bu Kanun kapsamında ödenmesi gereken tutarlar; il özel idareleri ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar ile Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve Türkiye’de sportif alanda faaliyette bulunan spor kulüplerince ikişer aylık dönemler hâlinde azami 36 eşit taksitte ödenebilir. Bu takdirde bu fıkra hükmüne göre hesaplanacak katsayı 24 eşit taksit için (1,194), 30 eşit taksit için (1,238), 36 eşit taksit için (1,318) olarak uygulanır.
3-  Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine ödenmesi gereken amme alacaklarına uygulanmak üzere, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak için başvuruda bulunan ve ödenecek tutarları ilgili vergi mevzuatı gereği iade alacağından kendi borçlarına mahsuben ödemek isteyen mükelleflerin, bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için başvuru ve/veya taksit süresi içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz etmeleri şarttır. Bu takdirde, ilgili mevzuatın mükellefin mahsup talebine esas aldığı tarih itibarıyla bu Kanuna göre ödenecek tutara mahsup işlemleri yapılır; mahsup talebine konu tutardan daha az tutarda mahsubun yapılması hâlinde, mahsuben ödeme suretiyle tahsil edilemeyen tutar için borçluya bildirimde bulunularak eksik ödenen bu tutarın bir ay içerisinde ödenmesi istenilir. Bu süre içerisinde eksik ödenen tutarın, ödenmesi gerektiği tarihten ödendiği tarihe kadar gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51’inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi hâlinde eksik ödenen tutar için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
4- Aşağıdaki hallerde kanun hükümlerinden yararlanılmaya devam edilir:
Bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin;
  • ilk ikisi süresinde ödenmek koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51’inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır.
5- Aşağıdaki hallerde kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir:
  • İlk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da
  • süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya
  • bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde
matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm her bir madde ve alacaklı idareler açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.
6-  Vadesinde ödenmesi gereken vergi ve sosyal güvenlik prim borçları ile taksit tutarlarının ödenmesi esnasında; (taksit tutarlarının %10’unun aşılmaması kaydıyla) 5 TL’ye kadar yapılmış olan eksik ödemeler Kanun ihlali sayılmaz.
7-  Bu Kanun kapsamına giren alacakların belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde, borçlular, ödedikleri tutarlar kadar bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar.
8-  6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Kanunu hükümlerine göre bu Kanunun yayımlandığı 19/08/2016 tarihi itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar hariç olmak üzere, bu Kanun kapsamına giren alacakların, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilirler. Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için sadece ilgili kanunun öngördüğü faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır.
9-  Bu Kanundan yararlanılarak süresinde ödenen alacaklara, bu Kanunda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanunun yayımlandığı tarihten sonraki süreler için faiz, gecikme zammı, gecikme cezası gibi fer’i amme alacağı hesaplanmaz.
10- Bu Kanun kapsamında ödenecek borçlar ile ilgili olarak; daha önce tatbik edilen hacizler ödemeler nispetinde kaldırılır ve teminatlar iade edilir.
11-  a) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili maddeler uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri gereken borçluların, bu Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddelerde belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır. Borçlularca, Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi hâlinde idarece de ihtilaflar sürdürülmez.
b) Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir.
c) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz.
ç) Bu Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere vazgeçilen davalarda verilen kararlar ile hükmedilen yargılama gideri, avukatlık ücreti ve fer’ileri talep edilmez ve bu alacaklar için icra takibi yapılamaz. Vazgeçme tarihinden önce ödenmiş olan yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri geri alınmaz.
12- Bu Kanunun kapsamında beyan edilen vergilere, ödeme yönünden şartların ihlali hâlinde, kesilmesi gereken vergi cezaları için VUK’nun  374’üncü maddesinde yer alan zamanaşımı süreleri taksit ödeme süresince işlemez.