1. GENEL AÇIKLAMA :
Normal olarak fatura, serbest meslek makbuzu
gibi belgeler, mal teslim edildikten veya hizmet tamamlandıktan sonra
düzenlenir.
Ancak alınan avans karşılığında müşterinin
isteği üzerine avans makbuzu değil, fatura verilmesi, yine müşterinin talebi
doğrultusunda gelecekte teslim edilecek mal veya yapılacak hizmet için fatura
düzenlenmesi gibi hallerle karşılaşılmakta, hatta bazı kamu idarelerinin, bütçe
ödeneklerini iptale uğratmamak için erken faturalama talebinde bulundukları
görülebilmektedir. Satıcının devrolan KDV si, alıcının da ödenecek KDV si çıkan
hallerde erken faturalama bir vergi planlaması aracı olarak kullanılmaktadır.
Aşağıdaki bölümlerde fatura ve benzeri belgelerin ve erken (mal tesliminden
veya hizmetin bitmesinden önce) düzenlenmesine ilişkin yasal durum ve
görüşlerimiz açıklanmıştır.
2. VERGİ USUL KANUNU BAKIMINDAN DURUM :
Vergi Usul Kanunu’nda malın tesliminden veya
hizmetin ifasından önce fatura kesilemeyeceğine dair bir hüküm yoktur.
Vergi Usul Kanunu’nun 229 uncu maddesinde
faturanın tarifi şu şekilde yapılmıştır :
“Fatura, satılan emtia veya yapılan
iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı
satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”
Bu tarif fatura kesiminin, malın tesliminden
veya hizmetin ifasından sonra yapılacak bir işlem olduğunu ortaya koymaktadır.
Fatura alıcının satıcıya ödeme mükellefiyetini ve içeriğindeki mal veya
hizmetin alıcıya intikalini ifade ettiğine göre işlemden sonra düzenlenmesi
doğaldır.
Vergi Usul Kanununun 231/5 inci maddesinde “Fatura, malın teslimi veya
hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 gün içinde düzenlenir.”
hükmü, 232 nci maddesinde ise satıcıların, “sattıkları emtia” veya
“yaptıkları işler” için fatura verecekleri hükmü mevcut olup, bu hükümler de
fatura kesiminin malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından sonra olacağını
göstermektedir.
Ancak aşağıda açıkladığımız KDV Kanunu’nun 10/b maddesi hükmü, malın
tesliminden veya hizmetin ifasından önce de fatura kesilebilmesine dayanak
teşkil etmektedir. Bu nedenle erken fatura kesme işleminin mümkün olduğunu,
bunun bir suç veya mali yasalara muhalefet sayılamayacağını düşünüyoruz.
3. KDV UYGULAMASI BAKIMINDAN DURUM :
KDV nin doğuşuna sebebiyet veren olay esas
itibariyle KDV ye tabi malın teslim edilmesi veya KDV ye tabi hizmetin
tamamlanmasıdır. (KDV Kanunu’nun 10/a maddesi)
Ancak KDV Kanunu’nun 10/b maddesinde;
“Malın tesliminden veya hizmetin
yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde,
bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri
belgelerin düzenlenmesi”
KDV doğuran olaylardan biri olarak
zikredilmektedir.
BU HÜKÜM, FATURA VEYA BENZERİ BELGELERİN
MALIN TESLİMİNDEN VEYA HİZMETİN İFASINDAN ÖNCE DE DÜZENLENEBİLECEĞİ ANLAMINA
GELMEKTEDİR.
Söz konusu hüküm yukarıda belirtilen Vergi Usul Kanunu hükümleri ve
faturanın hukuki niteliği ile çelişmekte ise de, mevcudiyeti gözardı
edilemeyecek bir hükümdür. Kaldı ki birbiri ile çelişen iki hükümden daha sonra
yürürlüğe girmiş olan hükmün öncelik taşıdığı şeklindeki hukuk kaidesini de
dikkate alarak bu hükmün, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce
fatura kesilebilmesini mümkün kıldığı sonucunu çıkarmak gerekir.
Değerli vergi hukukçusu Yılmaz ÖZBALCI, malın tesliminden veya hizmetin
ifasından önce fatura kesilebileceğini esastan reddetmekte, hatta böyle bir
işlemin naylon fatura düzenlenmesi anlamına geleceğini ifade etmektedir.
(III/A-37 sayılı Oluş Sirküleri) KDV Kanununun yukarıdaki 10/b maddesi
karşısında bu görüşe katılamıyoruz.
4. MALIN TESLİMİNDEN VEYA HİZMETİN TAMAMLANMASINDAN ÖNCE
DÜZENLENMİŞ OLAN FATURANIN NİTELİĞİ VE SONUÇLARI :
4.1. Hukuki Açıdan :
Fatura, hukuki sonuçları olan önemli bir belgedir. Ancak Yargıtay kararlarında
da belirtildiği gibi, salt faturanın bildirilmesi alacak hakkı doğurmaz.
Faturayı düzenleyen tacir aradaki ilişkiyi ve malın teslimini de kanıtlamalıdır
(Yargıtay 11. HD, 03.04.1978 tarih, E:1978/1788, K:1978/1687).
Fatura düzenlenmiş ve muhatabı bu faturayı tebellüğ ederek sekiz günlük
süre içerisinde itiraz etmemişse (TTK. md. 23/2), faturanın mutad münderecatını
yani satılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü, bedeli gibi hususları
kabul etmiş sayılır.
Hukuki açıdan fatura kesilmiş olmasına rağmen, gerçekte mal teslimi
yapılmamış veya hizmet tamamlanmamış ise faturanın delil olabilme niteliğinden
yararlanabilmek mümkün olmadığı gibi, alıcının KDV hariç, fatura bedeli kadar
borçlandığını söylemek de mümkün değildir. Zira sadece faturanın tebliğ
edilmesi ve tebliğden itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi, sözleşmesel
ilişkinin varlığının kanıtı olmadığı gibi, malın teslimi veya hizmetin
görüldüğünün de kanıtı değildir. Bu nedenle sözleşmesel ilişkinin inkarı
halinde faturayı düzenleyen kimsenin bu ilişkinin varlığını ve malın teslimi
veya hizmetin tamamlandığını kanıtlaması gerekmektedir.
Erken kesilmiş fatura muhatabının dikkatli ve tedbirli olması gerekir. Her
ne kadar Yargıtay kararlarında, faturada yazılı malların teslim edildiğini ispat
yükü satıcıdadır (faturayı düzenleyendedir) denilse de (Yargıtay 11. HD,
16.03.1998 tarih, E:1998/199, K:1998/1772 sayılı kararı), sözleşme ilişkisinin
sabit olduğu durumlarda faturanın kendisine tebliğ edildiğini kabul eden
muhatap, faturaya süresinde itiraz etmezse veya mal bedelinin ödediğini ispat
edemezse mal bedelinden sorumlu olacaktır (Yargıtay 11. HD., 06.02.1998 tarih,
E:1997/10728, K:1998/509).
Faturanın normal olarak mal tesliminden veya hizmet intikalinden sonra
düzenlenmesi ve gönderilmesi gerekmektedir. Malın tesliminden veya hizmetten
önce düzenlenmesi halinde, yukarıda da açıklandığı üzere, karmaşık hukuki
sonuçlara neden olmaktadır.
Erken kesilmiş faturadaki KDV fatura kesimine bağlı olarak doğduğuna göre,
böyle bir faturayı kabul eden alıcı fatura üzerindeki KDV nin mevcudiyetini
reddedemez. En azından KDV tutarı kadar satıcıya borçlanmış olur. Fakat henüz
malı teslim almadığı veya hizmet tamamlanmadığı için, mal veya hizmet bedeline
ilişkin borcunun bulunmadığını ileri sürebilir veya borcunu kabul edip, fatura
içeriği malın teslimini veya hizmetin yapılmasını talep hakkına sahip olabilir.
Ancak alıcı faturayı kabul etmez ise, KDV tutarı kadar dahi borçlandığı ileri
sürülemez.
Satıcı ise, faturanın alıcı tarafından kabul
edilmesi koşuluyla sadece erken kestiği faturanın KDV si kadar alacaklanır. Mal
veya hizmet bedelini talep hakkı ise ilgili malı teslimine veya hizmeti
yapmasına bağlıdır.
4.2. KDV Açısından :
Erken kesilmiş faturalara ve benzeri
belgelere ilişkin KDV nin durumu çok nettir. KDV Kanunu’nun 10/b maddesi
uyarınca faturanın kesildiği ay itibariyle KDV doğmuştur. Satıcı bu KDV yi söz
konusu aya ilişkin KDV beyannamesinde hesaplanan KDV olarak göstermek
zorundadır. Buna mukabil alıcı KDV nin doğmuş ve belgeye bağlanmış olması
nedeniyle, söz konusu belgeyi resmi defterine (yevmiye defterine) yazarak,
deftere yazdığı ay itibariyle (takvim yılı aşılmamak koşuluyla) KDV indirim
hakkını kullanabilir.
Fatura kesimi ile birlikte KDV doğduğu
için, faturanın kabulüne bağlı olarak KDV tutarı, satıcı açısından alacak,
alıcı bakımından ise borç niteliği taşır.
4.3. Hasılat ve Gider Açısından :
Bizim anlayışımıza göre hasılata vücut veren
ana unsur malın satış amaçlı olarak teslim edilmesi veya hizmetin yine satış
amaçlı olarak tamamlanmasıdır. Fatura erken kesilse de, fatura kesiminde
gecikilmiş de olsa hasılatın ait olduğu dönem malın teslim edildiği veya
hizmetin tamamlandığı dönemdir.
Bu nedenle erken fatura kesilmesi, satıcı
açısından hasılat kaydedilmesini gerektirmeyeceği gibi alıcıya da gider yazma
veya maliyet oluşturma hakkı vermez.
Erken kesilmiş olan faturanın satıcı tarafından kayda alınması bizim
anlayışımıza göre şöyle olmalıdır :
120
|
ALICILAR
|
118
|
380
|
GELECEK AYLARA AİT GELİRLER
|
100
|
391
|
HESAPLANAN KDV
|
18
|
Mal teslimatı gerçekleştiğinde satıcı 380
no.lu hesaba karşılık 600 no.lu hesaba alacak vermek suretiyle hasılat kaydını
yapacaktır.
Şayet erken kesilen fatura alıcı açısından
doğrudan gider yazılabilecek ise, alıcının yapacağı yevmiye kaydı şöyle
olacaktır :
180
|
GELECEK AYLARA AİT GİDERLER
|
100
|
191
|
İNDİRİLECEK KDV
|
18
|
320
|
SATICILAR
|
118
|
Erken kesilen fatura alıcı açısından maliyet
unsuru oluşturacaksa, tek düzen hesap planında böyle bir işlem için açılmış
geçici hesap olmadığından 182-189 no.lu hesaplardan biri,”TESLİM ALINACAK MAL
VEYA HİZMETLER” adı ile açılarak borç kaydı geçici olarak bu hesaba
yapılabilir. Mal teslim alındıktan veya hizmet tamamlandıktan sonra KDV hariç
bedel ilgili maliyet hesabına aktarılır.
Erken kesilmiş faturanın taraflar arasında
borç-alacak ilişkisi yaratmayacağı yolunda mutabakat varsa, bu faturanın kayda
alınmasında 120 veya 320 no.lu hesaplar yerine kullanılabilecek hazır bir
hesap, tek düzen hesap planında yoktur. Hesap planının uygun düşecek boş hesap
numaralarından biri açılarak bu hesaba kayıt yapılabilir.
Bizim görüşlerimiz böyle olmakla beraber,
fatura erken kesilmiş de olsa hasılat kaydına konu edilmesi gerektiği yönünde
Maliye İdaresi görüşüne rastlanmıştır.
İstanbul Defterdarlığı’nca verilen
02.04.2004 tarih ve 4186 sayılı Muktezanın son paragrafında şöyle denilmiştir :
“………………. ticarî kazancın tespitinde
tahakkuk esası cari olduğundan ve elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla
tahakkuk eden alacakları ifade ettiğinden, 2002 takvim yılında fatura edilerek
teknik sorunlar nedeniyle 2003 yılında müşterinize teslimatı yapılan mala ait
bedelin tahakkuk tarihi (fatura düzenleme tarihi) itibariyle 2002 takvim yılı
kazancınızın tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.”
Bu Muktezadaki görüşe katılamıyoruz. Çünkü
fatura kesimi, karşı tarafın kabulü şartıyla tahakkuk işleminin önemli bir
parçası olmakla beraber tek başına tahakkuku sağlamaz. Tahakkuktan söz
edebilmek için, faturada yazılı malın teslim edilmiş veya hizmetin tamamlanmış
olması da gerekir. Kaldı ki, fatura kesilmekle beraber bu faturanın konusunu
teşkil eden mal veya hizmet, henüz oluşmamış, dolayısıyla ileride verilecek mal
veya hizmet maliyeti de teşekkül etmemiş olabilir. Maliyetin sıfır veya eksik
olduğu bir durumda hasılatın bu eksik maliyet düşülerek vergilemeye tabi
tutulması, kazanç üzerinden alınan vergilere ilişkin genel prensiplere
aykırıdır.
4.4. Sevk İrsaliyesi Açısından :
Bilindiği üzere sevk irsaliyesi taşınma
esnasında mala eşlik eden ve malın cinsini, miktarını, göndericiyi,
teslimatın yapılacağı kişiyi, yeri ve taşıma nedenini belirten belgedir.
Vergi Usul Kanununun 230/5 inci maddesine
göre, faturada bulunması gereken unsurlardan biri olarak, malın teslim
tarihinin ve irsaliye numarasının faturaya yazılması gerekmektedir.
Faturanın malın tesliminden önce
düzenlenmesi halinde, bu faturada malın teslim tarihinin yer alması mümkün
olmadığı gibi, henüz taşıma yapılmadığı dolayısıyla irsaliye düzenlenmediği
için irsaliye numarasının gösterilmesi de mümkün değildir.
Bu durumda erken kesilmiş mal faturalarında
“Bu faturada gösterilen mal daha sonra teslim edileceğinden teslim tarihi ve
irsaliye numarası henüz belli değildir.” şeklinde bir ibareye yer
verilmesinin isabetli olacağını düşünüyoruz. Ancak teslim tarihi ve irsaliye
numarası, faturada bulunması gerekli bilgiler arasında olduğundan, daha sonra
malın irsaliyesi düzenlenip teslimat gerçekleştiğinde teslim tarihinin ve
irsaliye numarasının, alıcı ve satıcı tarafından, daha önce kesilmiş olan
faturaya yazılması gerekir.
4.5.Yatırım İndirimi Açısından :
Gelir Vergisi Kanununun 19 uncu maddesi
kapsamındaki yatırım harcamaları % 40 oranında yatırım indirimine konu
edilebilmektedir.
Ancak iç alımlar itibariyle yatırım
harcamasından söz edebilmek için faturanın tek başına yeterli olmadığı
faturanın yanı sıra fatura içeriği malın teslim alınmış olması veya hizmetin
tamamlanmış olması gerektiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, erken kesilmiş faturalar tek
başına yatırım indiriminin dayanağını teşkil edemez. Yatırım indirimi hakkından
söz edebilmek için malın teslimi veya hizmetin bitmesi, faturanın da kesilmiş
olması gerekir.