29 Mayıs 2015 Cuma

Fatura İle İlgili Bilgiler

1. Fatura Nerede ve Nasıl Bastırılır?
Fatura kıymetli ve resmi bir evraktır. Her yerde herkes fatura basamaz. Fatura basma yetkisi Maliye Bakanlığı tarafından belirli koşulları sağlayan matbaalara verilir. Bu matbaalar şekil şartlarına uygun olarak faturayı basarlar. Dolayısıyla, öncelikle fatura basma yetkisi olan bir matbaa ile iletişime geçmelisiniz.
Matbaanızdan fiyat teklifi alırken, basılmasını istediğiniz faturanın özelliklerini vermeniz gerekir. Fatura formatınızın A4 boyutunda olması uygulama açısından size kolaylık sağlar. Bu sayede piyasadaki birçok standart yazıcıdan çıktı alabilirsiniz.
En az 3 nüshalı fatura baskısı isteyin. İlk nüshayı müşteriye vereceksiniz. Genelde ikinci nüsha muhasebe fişinin altına takılır. Üçüncü nüsha da fatura dosyasında arşivlenir. Fatura dosyasında sadece sizin kestiğiniz faturaların üçüncü nüshası olur ve istediğiniz faturayı bu dosyada kolayca bulabilirsiniz. Üç nüshanın renginin farklı olması, kopyaların karışmaması açısından iyi olur. Özel bir renk tercihiniz varsa, matbaanıza belirtmeyi unutmayın. Faturanızı kendiniz elle yazacaksınız otokopili fatura da kullanabilirsiniz.
Genelde matbaa, faturada bulunması gereken asgari bilgileri sizden ister. Bunların yanında basılacak fatura tasarımını pdf olarak pantone renkleri ile birlikte matbaaya iletmenizde fayda var. Müşterinin ödeme yapacağı banka hesap numaralarını da iletirseniz, tahsilatlarınızı hızlandırmanıza destek olacaktır. Adet yükseldikçe, elbette ki maliyet düşecektir. Ancak, herhangi bir logo, isim ya da adres değişikliğinde fatura iptal süreçleri ile uğraşmamak için bir yıl içinde kullanacağınız kadar fatura bastırmanız daha doğru olacaktır.
Matbaa, fatura basabilmek için sizden vergi levhası, yoklama tutanağı ya da KDV beyannamesinin tahakkuk fişi, imza sirküleri ve ticaret sicil gazetesini isteyecektir.
2. Fatura Nasıl Düzenlemeli ve Saklanmalı?
Fatura resmi bir evraktır. Düzenlerken ve saklarken dikkat etmek gerekir. Faturada birçok bilgi yer alır: Firmanızın bilgileri —logo, ünvan, adres, vergi diresi, vergi no, Mersis no, iletişim bilgileri, banka hesap bilgileri, sermaye vb— ; müşterinizin bilgileri —ünvan, adres, vergi dairesi, vergi no— ; Maliye Bakanlığı mührü, fatura tarihi, fatura seri no, satılan malın ya da hizmetin türü, tutarı, varsa KDV tutarı.
Fatura kesildikten sonra üzerine kaşe basılır ve şirket yetkilisi tarafından imzalanır. Faturalar sıra takip eder, sıra ile kesilir, sıra atlanmaz. Fatura kaybolur ise vergi dairesine bildirimde bulunmanız gerekir. Fatura kesilirken yanlışlık yapılırsa yanlışlık yapılan fatura çöpe atılmaz, tüm nüshaların üzerine “iptal” yazılır ve fatura dosyasında saklanır. Fatura herhangi bir sebepten dolayı yırtılır ya da parçalanırsa, parçalar bant ile birleştirilir ve tüm nüshaları ile beraber fatura dosyasında saklanır. Fatura da diğer belgeler gibi vergi kanunları açısından 5 yıl saklanır. Yurtiçinden şirketinize kesilen faturalarda yukarıda bahsedilen bilgilerin, mühür ve imzaların bulunması gerekir. Eksiklik var ise bu faturalar kabul edilmez, iade edilir. Yurtdışından gelen faturalar için şekil şartı yoktur, bu faturalar muhasebeleştirilir.
3. Faturanın Kaç Gün İçinde Kesilmesi Gerekir?
Malın teslimi yapıldıktan ya da hizmet verildikten sonra 7 gün içinde fatura kesilmelidir. Eğer bu 7 günlük süre ile bir sonraki aya geçiş var ise fatura kesimi için 7 günlük süre beklenmeden o ay içinde düzenlenmelidir. Çünkü faturanın ilgili ayın KDV beyannamesinde yer alması gerekir. Size kesilen faturanın da aynı süreler içinde size ulaşması gerekir. Eğer size kesilen fatura yanlış ise itirazınızı belirli süre içinde yapmalısınız. Size kesilen fatura için, elinize ulaştıktan sonraki 7 gün içinde itirazınızı belirten bir mektup ile iadeli taahhütlü ya da noter kanalı ile göndermeniz gerekir. Yıl içinde kesilen faturalar muhasebe kayıtlarına problemsiz alınır. Eğer yıl atlaması var ise yani bir önceki yılın faturası size yeni ulaştı ise, fatura muhasebeleştirilir fakat fatura bedeli gider yazılamaz. Aynı şekilde KDV’si de KKEG (kanunen kabul edilmeyen gider) olur. Hak kaybına uğramamak adına bu konuları mali müşaviriniz ile görüşmenizde fayda var.
4. e-Fatura Nedir, Normal Faturadan Farklı mıdır?
Mali açıdan e-Fatura ile normal faturanın birbirinden farkı yoktur. E-fatura’da da normal faturada olduğu gibi şekil şartları vardır. Şu an için bazı sektörlerde e-Fatura kullanmak mecburi diğerlerinde ise isteğe bağladır. Ancak, 2016’ya kadar tüm firmalara e-Fatura zorunluluğu gelecek. e-Fatura ile ilgili detaylı bilgiye www.efatura.gov.tr ‘den ulaşabilirsiniz.
E-fatura kullanabilmek için;
·         e-Fatura kullanmak için GİB’e başvuru yapılmalıdır.
·         Tübitak’a başvuru yapılarak Mali Mühür alınmalı.
·         e-Fatura entegrasyonu ya da portal için başvuru yapılması gerekmektedir.
e-Fatura entegrasyonu 3 ayrı şekilde olabilir:
1.     Maliye ile direkt entegre olarak kendi sisteminiz üzerinden fatura kesilmesi
2.    Maliye’den izin almış bir entegratör firma arayüzünü ya da bu entegratörler ile entegre olmuş faturalama uygulamalarını kullanarak e-Fatura kesilmesi
3.    Maliyenin portal altyapısını kullanarak e-Fatura kesilmesi
Girişimciler ve kobiler için en uygun yöntem ikinci yöntem olacaktır. Portali olan bir entegratör firma ya da Paraşüt gibi bu entegratörler ile entegre çalışacak faturalama uygulamalarını kullanmak hem en maliyetsiz hem de en kullanışlı yöntemdir. Bu yöntemde, yazılım geliştirme gibi teknik çalışmalara gerek yoktur. Web üzerinden kullanıcı adı ve şifresi ile hemen e-Fatura alıp, göndermeye başlanabilir.
e-Fatura sistemine kayıtlı firmalar kendi aralarında basılı fatura kullanamazlar. e-Fatura sistemine kayıtlı firma, sisteme kayıtlı olmayan firmaya kağıt ortamında fatura keser. e-Faturalar kağıda basılıp arşivlenmez, elektronik ortamda saklanır. Şirketinin e-Fatura kullanma mecburiyetinde olup olmadığını ya da isteğe bağlı olarak kullanılıp kullanılmaması gerektiğini mali müşaviriniz ile değerlendirmenizde fayda var.
5. Fatura Seri ve Sıra No’nun Nereden Başladığı Önemli mi?
Hayır. Fatura basmaya yetkili matbaalar, belirli seri sıra no aralığındaki faturaları basma yetkisini alırlar. Müşterilerinden talep geldikçe, bu aralıkta yer alan belirli bir bloğu müşterilerine atarlar.
6. Faturaları Türkçe ve TL Olarak mı Düzenlemem Gerekir?
Vergi kanunlarına göre mahsup, mizan, resmi defterler vb tüm muhasebe işlemleri Türkçe tutulur. Bu sebeple fatura da Türkçe düzenlenir. Ancak, yurtdışına kesilecek bir fatura var ise bu faturada açıklama kısmına ilgili dilde açıklamalar yazılabilir. Muhasebe işlemlerinde Türk Lirasının kullanılması gerekir. Herhangi bir sebeple dövizli tutarda fatura kesilecek ise de fatura açıklamasına kullanılan kur bilgisi, faturada hesaplanan KDV’nin TL karşılığı yazılır. Fatura bilgilerini yasal faturaya yazdırmadan önce mali müşaviriniz, fatura yer alacak bilgileri kontrol etmeli ve onay verdikten sonra siz yazıcıdan yazdırmalısınız.
7. Faturanın Fotokopisi Geçerli midir?
Faturanın orjinal olması önemlidir. Faturaların fotokopileri ve proforma faturalar mali açıdan geçersizdir. Faturanın aslı yani ilk nüshası kaybolmuş ise ikinci ya da üçüncü nüshadan fotokopi alınır ve aslı gibidir kaşesi basılarak yetkili kişiler tarafından imzalanır. Yurtdışında gelen faturalarda orjinallik aranmaz.
8. Fatura Yerine Başka Belgeler de Kullanılabilir mi?
Vergi kanunlarında sadece fatura tarif edilmemiştir. İşin niteliğine göre fatura harici başka belgeler de kullanılabilir.
·         Perakende satış fişi: Taksi fişi vb. 800 TL’den daha yüksek bedeller için fatura düzenlemek zorunludur. PSF kesilemez.
·         Yazarkasa fişi: 800 TL’den daha yüksek bedeller için fatura düzenlemek zorunludur. Yazarkasa fişi düzenlenemez.
·         Yolcu taşıma biletleri: Uçak bileti vb. fatura yerine geçer.
·         Gider pusulası: Vergi mükellefiyeti olmayan şahıslardan alınan hizmet için gider pusulası kesilir.
·         Serbest meslek makbuzu: Avukat, doktor ya da mali müşavirler gibi bilgiye dayalı hizmet veren meslek sahipleri serbest meslek makbuzu keserler.
9. Açık Fatura ya da Kapalı Fatura Nedir?
Vadeli bir satış yapıldığında faturanın üst kısmına kaşe vurulup imzalanır. Bu tip faturalara “Açık Fatura” denir. Peşin ödemeli satış yapıldığında ise fatura bedelinin peşin olarak alındığını göstermek için faturanın alt kısmı kaşelenip imzalanır. Bu da “Kapalı Fatura” olarak ifade edilir. Ticari hayatta uygulaması olan açık ya da kapalı ayrımı vergi kanunlarında yoktur. Vergi kanunlarına göre kaşenin faturada nereye vurulduğunun bir önemi ya da hukuki olarak tahsilata ilişkin ispat gücü de yoktur.
10. Naylon Fatura Nedir, Normal Faturadan Farklı mıdır?
Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge de denir. Faturaya konu mal ya da hizmet satışı yoktur. Şeklen normal bir faturadan farkı bulunmamaktadır. Bu türde faturayı kesen firmalar, var olmayan stoklarını eritmek ister ya da çok düşük görünen hasılatlarını arttırırlar. Ayrıca faturayı kestiği firmadan faturada hesaplanan KDV’yi ya da gelir sebebi ile oluşacak Kurumlar Vergisini talep eder. Faturayı alan firma da giderleri daha yüksek göstererek az vergi ödemeyi amaçlar. Bu fatura karşılığında da faturayı kesen firmaya bir miktar ödeme yapar.
Naylon fatura kesmenin ya da alıp kullanmanın cezası büyüktür. Bu tip belgeleri kullananlar için 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası vardır. Zarara uğratılan verginin 3 katı kadar da vergi ziyaı cezası vardır. Eğer bir belgenin naylon fatura olduğunu düşünürseniz hemen mali müşaviriniz ile irtibata geçmenizi, kayıtlarınıza almamanızı, eğer kayıtlara geçmiş bir belge ise de pişmanlık hükümlerinden yararlanarak kayıtlarınızdan çıkarmanızı ve hatanın düzeltilmesini sağlamalısınız.


27 Mayıs 2015 Çarşamba

Emzirme Ödeneği ( Süt Parası )

Emzirme Ödeneği ( Süt Parası ) Nedir?
Emzirme ödeneği sağlık hizmeti sağlayan sigorta kollarından olan analık sigortasından yapılan sosyal sigortalar yardımlarından bir tanesidir. Halk arasında “süt parası” olarak da bilinen emzirme ödeneği çocuğu olan sigortalılara belirli şartlarla verilmektedir.  Emzirme ödeneğinden faydalanabilmek için doğum yapan kişinin sigortalı olma şartı bulunmamaktadır. Kocası sigortalı olarak çalışan ev hanımı da emzirme ödeneği alabilmektedir.  Süt parası yani emzirme ödeneği doğum yapan vatandaşlara maddi olarak yardım edilmesi amacıyla oluşturulmuştur.
Emzirme Ödeneği Kimlere Verilir? Kimler Süt Parası Alabilir ?
Sigortalı kadın veya sigortalı olmayan eşinin doğum yapması sebebiyle erkeğe emzirme ödeneği verilir. Bu 5510 sayılı ilgili kanunun 4. maddesinde şu şekilde ifade edilmektedir; “Analık sigortasından sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılardan; kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için yaşaması şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği verilir.”  Hukuki tabiri Türkçeleştirecek olursak SSK’lı çalışanlar ile BağKur’lu esnaflar, muhtarlar, çiftçiler ve şirket ortakları emzirme ödeneği alabilmektedir.
Emzirme Ödeneği ( Süt Parası ) Alma Şartları Nelerdir?
Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan eşinin doğum yapması halinde sigortalı erkeğe emzirme ödeneği verilebilmesi için;
  1. Hizmet akdine tabi (4/a lı) çalışan sigortalılar için, doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması,
  2. Kendi adına ve hesabına (4/b li) çalışan sigortalılar için, doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması 
  3. Doğan çocuğun veya çocukların yaşaması
şarttır. Emzirme ödeneğinde zaman aşımı hakkın doğduğu tarihten itibaren 5 sene olarak belirtilmiştir.
Emzirme Ödeneğine Nasıl Başvuru Yapılır? Nasıl Alınır?
Emzirme ödeneği almaya hak kazanmış sigortalılara ya da sigortalı eşlerine kimlik paylaşım sistemi üzerinden tespiti yapılarak verilmektedir. Herhangi bir talep şartı ya da belge istenilmez. Ancak sisteme geç düşmesi durumunda ya da daha erken yatırılmasını isterseniz bizzat başvurmanızda fayda var. Bunun için de ikamet ettiğiniz yerdeki Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine talep dilekçesi ve doğum raporu ile bizzat başvuru yapmalısınız. Başvuru için gerekli belgeler sadece talep formu, doğum belgesi, evlilik cüzdanının fotokopisi ve bebeğin doğum tarihi itibariyle sigortalıya ait 120 gün hizmet süresi bulunduğunu gösterir vizitesidir. Süt parası almak için başvuru yaptığınızda 2 gün içerisinde cevap verilerek ödeme yapılmaktadır. Ancak sistemsel yoğunluklar sebebiyle bu süre bazı durumlarda uzayabilmektedir.
Emzirme Ödeneği Ne Kadardır? Kaç Paradır?
Emzirme ödeneği miktarları yıllara göre ;
  • 2008 yılı için 50 TL
  • 2009 yılı için 70 TL
  • 2010 yılı için 75 TL
  • 2011 yılı için 80 TL
  • 2012 yılı için 89 TL
  • 2013 yılında 94,00 TL
  • 2014 yılı için 103 TL
  • 2015 yılı için  112 TL
Emzirme Ödeneği Kaç Ay Verilir? Süt Parası Her Ay Alınır Mı?
Emzirme ödeneği her doğum için bir kereye mahsus olmak suretiyle verilmektedir. Doğum yaptığınız sırada resmi nikahlı olmanız şartıyla gerekli incelemeler yapılıp süt parası almaya hak kazanırsanız 6 ay boyunca yukarıda vermiş olduğumuz ücretler kadar emzirme ödeneği alırsınız. 
Emzirme Ödeneği Memura Verilir Mi ?
Yukarıda belirtmiş olmamıza rağmen “Memurlar emzirme ödeneği alabilir mi?” sorusu devlette.com sitesine sıkça sorulan sorulardan bir tanesidir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 16 ncı maddesinde şu hüküm bulunmaktadır: “Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, çocuğun yaşaması şartıyla doğumdan sonraki altı ay süresince her ay, doğum tarihinde geçerli olan asgarî ücretin üçte biri tutarında emzirme ödeneği verilir” Ancak, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinde, 5510 sayılı Kanunda yer alan kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin hükümlerin kamu görevlileri hakkında (5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c ) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara) uygulanmayacağı belirlenmiştir. 
Bu nedenle emzirme ödeneğinden memurlar yararlanamayacaktır. Bu yararlanamama durumu, hem 1 Ekim 2008′den önce hem de 1 Ekim 2008′den sonra memur olanlar için söz konusudur.
Emzirme Ödeneği Nereden Alınır?
Emzirme ödeneği yani süt parası almaya hak kazanmanız durumunda kimliğiniz ile Ziraat Bankası‘na giderek hakkınızı çekebilirsiniz. Sizden kimlik harici herhangi bir belge istenmez.
Emzirme Ödeneği ( Süt Parası ) Sorgulama
İnternet üzerinden emzirme ödeneği ya da süt parası sorgulama yapabileceğiniz herhangi bir site bulunmamaktadır. O yüzden gidip bankanıza emzirme ödeneği yattı mı diye kontrol etmekten başka seçeneğiniz yoktur. 
Bu yazımızda emzirme ödeneği nedir, ne demektir, emzirme ödeneği nasıl alınır, süt parası alma şartları nelerdir, emzirme ödeneği memura verilir mi,  emzirme ödeneği ne kadardır, süt parası kaç paradır,  süt parası başvurusu nasıl ve nereye yapılır , SGK ilgili mezvuatında geçen maddelerle birlikte detaylarıyla anlatmaya çalıştık. Soru sorun veya görüşlerinizi yorum bölümünden dile getirebilirsiniz.



Doğun İzni ve Doğum Parası

Doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla kadın çalışan doğum sonrası istirahat süresine eklenen süreler de dâhil olmak üzere ücretsiz doğum izni kullandığı sürelerde SGK’dan geçici işgöremezlik ödeneği alma hakkına sahip bulunuyor.

Doğum izni ne kadardır
Hamile bir kadının doğumdan 8 hafta önce ve doğumdan sonra 8 hafta kullanılmak üzere toplam 16 haftalık izin hakkı vardır. Çoğul gebeliklerde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki hafta daha ilave edilir. Gebelik normal şartlar altında 40 hafta olduğuna göre başlama zamanı 32. haftaya tekabül eder.
İstendiği takdirde , sağlık durumu iyiyse ve doktor onay veriyorsa doğumdan üç hafta öncesine kadar çalışılabilir. Çalışılan bu süreler doğum sonrası izne eklenir. İstenirse bu süreler sonunda işçi 6 aylık ücretsiz izin kullanabilir ve bu süre yıllık izin sürelerini etkilemez.
Sigortalı kadının doğum yaptığı tarihinin, herhangi bir sebeple doğru olarak saptanamaması nedeniyle, doğum öncesi 56 veya 70 günlük istirahatine geç başlaması ya da doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışabileceğine dair rapor olmaksızın işyerinde çalışmaya devam etmesi durumunda doğum öncesi kullanamadığı sürelerin doğum sonrasına ilave edilmesi söz konusu olmuyor.
En erken ne zaman izne çıkılabilir?
Başkaca bir sağlık problemi ve rapor yoksa doğumdan önceki 8 hafta önce yani 32. haftada doğum iznine çıkılır.

Erken doğum olursa
Kadın işçinin erken doğum yapması halinde doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılacaktır (6111/76.Md).Yasal düzenleme gereği erken doğum yapan sigortalı kadın işçinin doğum öncesi kullanmadığı izinler, doğum sonrası iznine eklenecektir. Örneğin; doğum öncesi 8 hafta izni olan kadın işçi, dördüncü haftada erken doğum yaptı. Kalan 4 hafta izni, doğum sonrası 8 hafta olan iznine eklenecektir.

Doğum izninde ücret ödenir mi?
İş Kanununa göre doğum izni süresince çalışana ücret ödeme zorunluluğu yoktur. Bu süreye ilişkin ücret doğum izni süresi sonunda SSK’dan alınır. Ancak iş yeriniz mağdur olmamanız için bu sürede ödemenizi düzenli olarak yapmaya devam edebilir, ve daha sonra SSK dan almanız gereken doğum parasını aldığınıza işyerinize ödeyebilirsiniz. Öyle ki birçok işyeri çalışanının SSK dan aldığı bu ücreti de hediye olarak kendisine bırakabiliyor, tabi bu tarz durumlar zorunluluk değil tamamen işverenin inisiyatifine bağlı durumlardır.

Doğum izin parası ne kadardır?
Kadın işçinin kendisi için doğumdan önceki bir yıl içerisinde en az 90 gün analık sigortası primi ödenmiş bulunan sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelikte ise doğumdan önceki sekiz haftaya 2 hafta ilave edilerek çalışmadığı her gün için analık geçici iş göremezlik ödeneği verilir. Söz konusu bu geçici iş göremezlik ödeneği günlük kazancın 2/3 (üçte ikisi) olarak ödenir. Kadın sigortalının isteği ve doktorun onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması halinde, çalışan süreler kadın sigortalının doğum sonrası sürelerine eklenir.
Çalışan kadının günlük kazancının 3 te 2 si kadına analık parası olarak verilmektedir. Mesela Günlük 45 TL’ye çalışan bir kadına 45 TL’nin 3/2 si SSK tarafından verilmektedir. Bu paranın 3/1′i 30 TL etmektedir.

Hamileler işten çıkarılabilir mi?
Normal şartlarda istirahat ve sağlık izni sürelerinde işçi işten çıkarılamaz ama istirahat süresi kendisine verilmesi gereken ihbar öneli süresini 6 hafta aşmışsa işverenin çıkarma hakkı vardır.
 “Süt İzni” Nedir Ve İş Kanununa Göre Uygulaması Nasıl Olmaktadır?
Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler.
Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır. Süt izni çocuğun sağlığı düşünülerek verilmiş bir izindir. Süt izni ile ilgili düzenleme  4857 sayılı İş Kanunu’nun, 74. maddesinde belirtilmiştir.
Süt izninin günlük olarak kullanılması şarttır. Ancak uygulama da görüleceği üzere süt izinleri amacına uygun olarak kullanılmamakta ve/veya kullandırılmamaktadır. Genelde kadın işçiler bu izinleri haftalık veya aylık olarak kullanmaktadır.
Özellikle şehir yaşamında kadın işçinin çocuğunu emzirmek için 1,5 saatliğine işyerinden ayrılıp-dönmesi  zordur. Kadın işçilerin bu izinlerini kanaatimce işe bir buçuk saat geç gelerek ve/veya işten bir buçuk saat erken ayrılarak kullanması yerinde olacaktır.
Süt izninin haftalık ve/veya aylık olarak kullandırılması yasa hükmüne aykırılık teşkil eder. 4857 sayılı İş Kanunu süt izninin kanuna uygun olarak kullandırılmaması halinde cezai yaptırım öngörmemiştir. O zaman kadın işçiye süt izni kullandırılmaz ve/veya yasal düzenleme içinde kadın işçinin istediği şekilde kullandırılmaz ise ne olacaktır? Bu durumda kadın işçi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesine göre iş sözleşmesini tek taraflı fesih edebilecektir. Haklı fesih nedeni ile işvereninden kıdem tazminatı dahil olmak üzere ücret ve benzeri haklarını talep edebilecektir.
Kadın işçinin "Süt İzni " nasıl kullanacağını işverenliğe dilekçe ile bildirmesi, işverenliğinde kadın işçiye "iznin uygun" görüldüğüne dair bir yazı vermesi gerekir. Verilen dilekçe ve yazı iznin yasaya uygun olarak kullandırıldığının ispatını sağlayacaktır.Kadın işçi süt iznini çocuğu 1 yaşına gelinceye kadar kullanacaktır.
Yasal düzenleme  "…bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir…" hükmünü getirerek, süt izninin çocuk 1 yaşına kadar gelene kadar kullandırılabileceğini belirtmiştir.4857 sayılı İş Kanunu süt izninin kanuna uygun olarak kullandırılmaması halinde cezai yaptırım öngörmemiştir. İşveren tarafından süt izni verilmez ve/veya istediği şekilde kullandırılmaz ise kadın işçi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesine göre iş sözleşmesini tek taraflı fesih edebilecektir. Haklı fesih nedeni ile işvereninden kıdem tazminatı dahil olmak üzere ücret ve benzeri haklarını talep edebilecektir.
Süt izni toplu olarak kullanılabiliyor mu? Nasıl kullanılıyor?
4857 gereğince, kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır ama işçi ve işveren karşılıkla anlaşırsa toplu yani birleştirerek kullanabilir. Günde 1,5 saat hesabıyla mesela 26 günde (26 X 1,5=39 saat) 36 saat günlük çalışma 7,5 saat hesabıyla da 5 gün eder yani bir ay devamlı gelirse 5 gün işe gelmeyebilir.

Emzirme (süt) parası nedir?
Emzirme parası mevzuatı şu şekildedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında, “Analık sigortasından sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılardan; kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için yaşaması şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği verilir.” Hükmü yer almaktadır.

18 Mayıs 2015 Pazartesi

Kep ( Kayıtlı Elektronik Posta )

Elektronik ortamda bilgi ve belge paylaşımında yaygın olarak kullanılmakta olan elektronik posta, ve işlemlerin daha hızlı ve daha kolay yapılmasına olanak sağladığı için önemli bir araçtır. Ancak elektronik posta ile haberleşmenin taraflar arasında teknik olarak güvenli ve hukuken geçerli bir şekilde yapılabilmesi için ilave güvenlik hizmetlerine gereksinim duyulmaktadır. Bu ihtiyaçları karşılamak üzere geliştirilen kayıtlı elektronik posta (KEP), elektronik iletilerin, gönderimi ve teslimatı da dâhil olmak üzere kullanımına ilişkin olarak hukukî delil sağlayan, elektronik postanın nitelikli şeklidir. KEP sistemine ilişkin hizmetler Kayıtlı Elektronik Posta Hizmet Sağlayıcılar tarafından verilmektedir. KEP sistemi içerisinde bir elektronik iletinin gönderilmesi ve alınması dışında elektronik belgelerin saklanması, güvenli iletişim ve elektronik ortamda güvenilir üçüncü taraf hizmetleri gibi katma değerli hizmetler de sunulabilmektedir.

Ülkemizdeki mevzuatta ilk defa 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile kayıtlı elektronik posta sistemine atıf yapılmış olup, tacirler arasındaki, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin elektronik ortamdaki ihbarların veya ihtarların kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, yine aynı Kanun ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na KEP sistemi ile ilgili ikincil düzenlemeleri yapma yetkisi ve görevi verilmiştir.

Mevzuat
13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun: kayıtlı elektronik postaya ilişkin hükümleri:
·    18 inci maddesinin üçüncü fıkrası: “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.”
·    1525 inci maddesinin ikinci fıkrası: “Kayıtlı elektronik posta sistemine, bu sistemle yapılacak işlemler ile bunların sonuçlarına, kayıtlı posta adresine sahip gerçek kişilere, işletmelere ve şirketlere, kayıtlı elektronik posta hizmet sağlayıcılarının hak ve yükümlülüklerine, yetkilendirilmelerine ve denetlenmelerine ilişkin usul ve esaslar Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından bir yönetmelikle düzenlenir. Yönetmelik bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren beş ay içinde yayımlanır.”

25/08/2011 tarih ve 28036 sayılı Resmi Gazete
06.06.2012 tarih ve 2012DK-15259 sayılı Kurul Kararı

Kayıtlı Elektronik Posta Hizmet Sağlayıcılar



KEPHS
--- REMSP
BaşŸvuru Tarihi
---
Application Date
Faaliyete BaşŸlama Tarihi
---
Commence Date

Durum
---
Current Status

Alan Adı
---
Domain Name


İletişŸim
---
Contact
---
03/05/2012
10/09/2012
Faaliyetine devam etmektedir
---
In operation
hs01.kep.tr
Adres:
Şehit Teğmen Kalmaz Cad.No: 2 06101
Ulus/ANKARA

Tel: +90 (312) 509 50 00
Faks:+90 (312) 309 51 44

---
28/09/2012
28/12/2012
Faaliyetine devam etmektedir
---
In operation
hs02.kep.tr
Adres:
Sögütözü Cad.No:4 Sögütözü / ANKARA, ŸRKIYE

Tel: +90 (312) 218 81 00
Faks: +90 (312) 218 81 09

---
28/11/2012
25/02/2013
Faaliyetine devam etmektedir
---
In operation
hs03.kep.tr
Adres:
19 Mayıs Mah. 19 Mayıs Cad.No:4 Nova-Baran Plaza Kat 18 34360
ŞişŸli/İSTANBUL, ŸRKIYE

Tel: +90 (212) 368 60 00
Faks: +90 (212) 368 60 90


Kayıtlı Elektronik Posta Hakkında Sıkça Sorulan Sorlar

Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) Nedir?
Kayıtlı elektronik posta (KEP), yasal olarak geçerli ve teknik olarak güvenli elektronik posta olarak tanımlanmaktadır. KEP, bilinen elektronik postaya ilave olarak elektronik postanın;

·    Göndericisi görünen kişi/kuruluş tarafından gönderilip gönderilmediği,
·    Alıcıya ulaşıp ulaşmadığını ve ne zaman ulaştığı,
·    Alıcısı tarafından okunup okunmadığı ve
·    İhtiyaç duyulması halinde elektronik postaya yeniden erişilebilmesi ile ilgili delil hizmetlerini sunan bir sistemdir.

KEP hesabını nereden alabilirim?
Kayıtlı Elektronik Posta hesabı almak için başvurulması gereken Kayıtlı Elektronik Posta Hizmet Sağlayıcıları Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun http://www.btk.gov.tr/bilgi_teknolojileri/kayitli_elektronik_posta/kephs.php internet sayfasında yayımlanmaktadır.

KEP ile neler yapabilirim?
KEP sistemiyle resmi, özel ve ticari her türlü belge veya yazı, kurumlar ve şahıslar arasında elektronik posta ile gönderilip alınabilmektedir. Başka bir deyişle yasal geçerli olarak elektronik yazışma ve bildirim (beyanname, bildirge, başvuru, bildirim, ihtar, ihbar, vb.) yapılabilmektedir. Kurum içi ve kurumlar arası yazışmalar, kamu kurumları ile özel sektör kuruluşları, vatandaşlar (gerçek ve tüzel kişiler) arasındaki her türlü yasal bildirim yapılması, belge gönderilmesi, elektronik fatura gönderilmesi, banka yatırım/kredi/kredi kartı hesap ekstreleri, online alışveriş siparişleri ve diğer her nevi sipariş gönderilmesi/alınması, dilekçe, başvurular, sözleşmeler, ihale teklifleri gibi sayısız alanda kullanılabilmektedir. Kâğıt, arşiv, postalama ve işlem maliyetlerinin düşürülmesi ve zaman kayıplarının azaltılmasıyla bürokrasinin daha etkin işlemesine, resmi ve ticari işlemlerin hızlı yapılmasına, ticari faaliyetlerin verimli yürütülmesine ve çevrenin korunmasına yüksek oranda katkı sağlamaktadır.

KEP kullanmak için elektronik imza almam gerekiyor mu?
Kayıtlı elektronik posta sisteminde gönderim yapabilmek için elektronik imza sahibi olunması gerekmektedir. Ancak sadece alıcı olarak KEP hesabını kullanacak olan kullanıcıların elektronik imza sahibi          olması           gerekmemektedir.           Elektronik         imza           almak           için http://www.btk.gov.tr/bilgi_teknolojileri/elektronik_imza/eshs.php adresinde yer alan Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcılara başvurabilirsiniz.


Birden fazla KEP hesabı alabilir miyim?
Evet. Gerçek veya tüzel kişiler aynı veya faklı KEPHS’den birden fazla hesap açabilirler. KEP hesabı kullanmak zorunda mıyım?
Kayıtlı  elektronik  posta sistemine ilişkin  düzenlemelerde  kullanıma ilişkin  herhangi  bir zorunluluk
bulunmamaktadır. Ancak Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin “Elektronik tebligat hizmetinden yararlanma“ başlıklı 7’nci maddesi uyarınca anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere, elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur. Gerçek kişiler ve diğer tüzel kişiler elektronik tebligattan isteğe bağlı olarak yararlanır. Bu hüküm gereği, tebligat göndermeye yetkili mercilerin ve sermaye şirketlerinin (anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin) KEP hesap sahibi olması zorunludur.