Gelir
Vergisi Kanunu‘nun 98 inci maddesine göre vergi tevkifatı yapmaya mecbur
olanlar bir ay içinde nakden veya hesaben yaptıkları stopaja tabi ödemeler ile
bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın 20 nci günü akşamına kadar,
ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye
mecburdurlar.
GVK.’
nun 98 inci maddesi 3 üncü fıkrasında ise “Zirai ürün bedelleri üzerinden tevkifat
yapanlar hariç olmak üzere, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha
az olanlar, 94. maddeye göre yapacakları tevkifatla ilgili muhtasar
beyannamelerini, bağlı bulundukları vergi dairesine önceden bildirmek şartıyla her
ay yerine Şubat, Mayıs, Ağustos ve Kasım aylarının 20. günü akşamına kadar
verebilirler.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükmün uygulanması esnasında
mükelleflerin karşılaştığı sorunlar ve bu sorunların çözümüne ilişkin hususlara
aşağıda soru-cevap şeklinde yer verilmiştir:
Soru 1: Üç ayda bir muhtasar beyanname verme imkanından
yararlanabilmenin şartları nelerdir?
Cevap1: Üç
aylık beyanname vermek isteyen mükelleflerin aşağıdaki şartların
tümünü taşıması gerekmektedir:
- Çalıştırdıkları
hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az olmalıdır,
- Yapılmış
tevkifatlar arasında zirai ürün bedellerinden yapılmış tevkifat bulunmamalıdır,
- Üç
aylık dönemler halinde muhtasar beyanname verileceği vergi dairesine önceden
bildirilmiş olmalıdır.
Bu şartları taşıyan stopaj sorumluları aylık dönemler yerine,
Kasım, Aralık, Ocak dönemi için Şubat ayının, Şubat, Mart, Nisan dönemi için
Mayıs ayının, Mayıs, Haziran, Temmuz dönemi için Ağustos ayının, Ağustos,Eylül,
Ekim dönemi için Kasım ayının ilk 20 günü içinde üçer bu aylık dönemlerde yaptıkları
stopajları bildirip ödeyebilirler.
Soru 2 : İş
merkezlerinin dışında şube ve iş yerleri de bulunan mükelleflerin
muhtasar beyanname
verilmesi esnasında işletmenin Türkiye çapında çalıştırdığı
toplam hizmet erbabı sayısının mı dikkate alınması gerekir?
Cevap 2: Bu
konuda Maliye İdaresi’ nin görüşü ile Danıştay’ın kararlarının
birbirinden farklı olduğu
görülmektedir. Maliye Bakanlığı’nın 11.03.1983
tarih ve GVK/2-2176-234/15789
sayılı Genel Yazısı’nda “Tüzel kişiliği haiz
işverenlerin,
özellikle bankaların yanlarında çalıştırdıkları hizmet erbabı
sayısının hesabında, anılan
işverenlerin tüzel kişilik olarak çalıştırdıkları
toplam hizmet erbabı sayısının
dikkate alınması gerekir” denilmiştir.
Danıştay 3.Dairesi, 24.04.1996 tarih ve E.1995/2960
K.1996/1484 no.lu kararında özetle merkez işyeri İstanbul’da bulunan şirketin
Bursa’ daki şubesinde çalıştırdığı üç işçisi için yapmış olduğu ücret
ödemelerine ait muhtasar beyannamelerini önceden haber vererek üç ayda bir ücret
ödemesi yaptığı yerdeki vergi dairesine vermesini uygun görmüştür. (Ancak bu
yönde yeterli içtihat oluşmamıştır.)
Bizim bu konudaki görüşümüz, kişi sayısı konusunun, verilen
her bir muhtasar beyanname için ayrı ayrı irdelenmesi gerektiği yönündedir.
Zaten tatbikatta, vergi daireleri kendilerine verilen muhtasar beyannamedeki
çalışan sayısı 10 u geçmediği sürece, beyannameyi veren mükellefin, Türkiye
çapındaki toplam çalışan sayısıyla ilgilenmeksizin üçer aylık dönemler
itibariyle verilen muhtasar beyannameleri kabul etmektedirler. Yasal açıdan
bakıldığında ise, GVK nun 98 inci maddesindeki “.......... çalıştırdıkları
........” ibaresi ile, o vergi dairesi çevresinde çalıştırdıkları mı yoksa,
o mükellefin tüm iş yerlerinde çalışanların toplamı mı kasdedildiği açık
değildir. Muhtasar beyannameler vergi dairesi çevrelerine göre ayrı ayrı
verildiğine (verilebildiğine) göre, kişi sayısını beyanname bazında ayrı ayrı
dikkate almak pratik açıdan ve mantıken daha uygun düşecektir. Kaldı ki,
yukarıda zikredilen muktezadaki “..... özellikle bankaların ........”
ibaresi kullanılmak suretiyle yapılan sektör ayrımının hiçbir yasal dayanağı
yoktur. (Sektör ayrımı, yasa metinde” Zirai ürün bedelleri üzerinden
tevkifat yapanlar hariç olmak üzere...” denilmek suretiyle yapılmış olup
başkaca bir ayrım yapılamaz.
Soru 3: Üç
aylık dönemlerde muhtasar beyanname verme uygulamasında yönetim ve denetim kurulu başkan ve üyeleri ile
denetçiler ve tasfiye memurları çalıştırılan hizmet erbabı sayısına dahil
edilmeli midir?
Cevap 3: Maliye
İdaresi çalıştırılan hizmet erbabı sayısına yönetim ve denetim
kurulları başkan ve üyeleriyle
tasfiye memurlarının dahil olduğu
görüşündedir. Nitekim İstanbul
Defterdarlığı, 21.10.1996 tarih ve B.07.4.
DEF.0.34.11.GVK-9-4892-9661 sayılı
özelgesinde bu görüşü
benimsemiştir. Ancak bu konuda
vergi yargısı farklı bir görüşe sahiptir.
Danıştay 4.Daire’ nin 25.03.1994
tarih ve E.1993/3557 K.1994/1829 no.lu
ve Danıştay 3. Daire’nin
04.05.1996 tarih ve E.1994/4574 K.1996/1502
no.lu kararlarında İstanbul Defterdarlığı’ nın verdiği
muktezanın aksine
yönetim ve denetim kurulu
üyelerinin şirket tüzel kişiliği adına hizmet
verdiği, bu sebeple bu kişilerin
işveren durumunda olduğu ve hizmet erbabı olarak nitelendirilemeyeceği,
dolayısıyle 10 kişilik haddin hesabında dikkate alınmayacağı açıklanmıştır.
Emekli olduktan sonra çalışmaya devam edenlerin hizmet erbabı sayısına dahil
olduğu kuşkusuzdur.
Soru
4 : Üç aylık dönemlerde beyanname
veren mükellefin şartlarını kaybetmesi durumunda yapması gereken işlemler
nelerdir?
Cevap 4: Mükellefler
üç ayda bir beyanname verme şartlarını kaybetmeleri halinde,
beyanname verme hakkını
kaybettikleri ay dahil olmak üzere bu aydan
itibaren tevkifatın yapıldığı
her ay için muhtasar beyanname vereceklerdir.
Nitekim bu konuya ilişkin
08.08.1996 tarih ve B.07.4.DEF.0.34.11.GVK-98-4807 sayılı özelgede de şu ifade
kullanılmıştır: “ ....Üç ayda bir
beyanname verme
imkanından yararlanıyor iken bu imkandan yararlanma hakkını yitiren işverenler
ve vergi sorumluları, üç ayda bir beyanname verme hakkını kaybettikleri aydan
itibaren (bu ay dahil), tevkifatın yapıldığı her ay için muhtasar beyanname vereceklerdir. Bu suretle
verilecek
beyannameye, üç ayda bir beyan
dönemine tabi olan önceki aylara ilişkin
vergi tevkifatları da dahil
edilecektir. Bu nedenle, muhtasar beyannamenizi üç ayda bir verme hakkını
Haziran ayından itibaren kaybettiğinizden aylık dönemler itibariyle muhtasar beyanname verilmesine Haziran
ayından itibaren başlanması gerekmekte olup, Mayıs ayına ilişkin vergi
tevkifatının da bu ayda verilecek beyannameye dahil edilmesi
gerekmektedir.”
Soru 5: Çalıştırılan
hizmet erbabı sayısı 10 un altına düştüğünde 3 ayda bir
muhtasar beyanname verilmesine ne
zaman başlanabilir ?
Cevap 5: Bizim anlayışımıza göre personel sayısının 10 un altına indiği
ayı izleyen aydan itibaren üç aylık döneme geçilebilmelidir. Mesela personel
sayısı Şubat ayında 9’a düşmüşse Şubat için aylık muhtasar beyanname verilir.
(Çünkü Şubat ayının bir kısmında personel sayısı 9 un üstündedir) Mart ve Nisan
aylarına ait stopaj ise, Şubat, Mart, Nisan üç aylık dönem muhtasarında
gösterilebilir. Zira mükellef Mart ve Nisan aylarını 10 un altında personel ile
geçirdiği için 20 Nisandan önce dilekçe vermek kaydıyla, Mayıs ayının ilk 20
günü içinde Mart ve Nisan kesintilerini tek muhtasar beyanname ile beyan
edebilmelidir.
Soru
6 : Ortaklığın feshedilmesi durumunda
üç ayda bir beyanname verme usulü aynı işi devam ettiren ortak tarafından da
sürdürülebilir mi?
Cevap 6: Bu
konuda Danıştay 4. Daire’ nin 13.11.1975 tarih ve E.1975/1162
K.1975/2955 no.lu kararıyla “yükümlünün
iş nevi ve yerinde herhangi bir
değişiklik
olmadığı, ortaklık devresindeki faaliyete aynen devam edildiği, bu durumda
ortaklık için kabul edilen üç ayda bir beyanname verme isteğinin aynı işe devam
eden yükümlü için de geçerli olması gerektiği” sonucuna varılmıştır.
Bu
gibi durumlarda üç ayda bir muhtasar beyanname verileceği yolundaki bir
dilekçenin vergi dairesine verilmesi, sorun çıkmasını önleyecektir.
Soru 7 : Yanında
hizmet erbabı çalıştırmayan ve GVK ‘nun 94. maddesinin 1. ve 2. bentleri
dışında ödemelerle ilgili tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler üç ayda bir
muhtasar beyanname verme hakkından yararlanabilir mi?
Cevap 7: Maliye
Bakanlığı 19.02.1982 tarih ve 2-2176-202/14684 sayılı muktezada “... yanında
hizmet erbabı çalıştırmamakla beraber 94. maddenin 1. ve 2. bentleri dışında
kalan ödemelerle ilgili olarak tevkifat yapmak zorunda olan mükelleflerin de
ödemede bulunduğu istihkak sahibi sayısına bakılmaksızın yukarıda belirtilen
ihtiyarilik hakkından yararlanması gerekmektedir..” görüşünü ifade
etmiştir.
Örnek
vermek gerekirse sadece kira geliri elde ettiği için hiç personeli bulunmayan
bir firma, ücret dışı stopajları için üç ayda bir muhtasar beyanname
verilebilir.
Soru 8 : Menkul
sermaye iratları (faiz, kar payı, istisna stopajı vs) açısından özellik var
mıdır ?
Cevap 8 : GVK
nun 99 uncu maddesine göre, menkul sermaye iratları üzerinden yapılan
stopajların, ayrı bir muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.
Bu
nedenle, GVK nun 94/6 ncı maddesinde yazılı stopajlar (istisna stopajları ve
kâr payı dağıtımı nedeniyle doğan stopajlar) ile diğer MSİ stopajlarının üç
ayda bir muhtasar beyanname verenler bakımından da ayrı olarak beyan edilmesi
ve bu beyanda da yine ilgili üç ayın işaretlenmesi gerekir.
Soru 9 : Önceden
dilekçe verilmeksizin üç aylık muhtasar beyanname verilirse ne olur ?
Cevap 9 : Önceden
bildirmeksizin üç aylık muhtasar beyanname verilirse tarhiyat cezalı olarak
yapılır, fakat re’sen takdire gidilmez. Bu beyanname bildirim dilekçesi sayılır
ve daha sonra verilecek üç aylık muhtasar beyannameler normal şekilde tahakkuka
konu edilir.
Soru 10 : Ücretlilere yıllık vergi iadesi (özel gider indirimi) açısından
üç ayda bir muhtasar beyanname veriliyor olması özellik taşır mı ?
Cevap 10: Üçer
aylık dönemler itibariyle muhtasar beyanname veren işverenler, 20 Şubat
akşamına kadar verecekleri, Kasım, Aralık, Ocak aylarına ait üç aylık döneme
ilişkin muhtasar beyannamelerinde, halen çalışmakta olan, emekli yahut, işten
ayrılmış olup yeni işvereni bulunmayan ve ölenlere ait vergi iadelerinin
toplamını mahsup edecek vergi iade tutarlarını da en geç 20 Şubat akşamına
kadar hak sahiplerine ödeyeceklerdir. (178 no.lu GV Genel Tebliği)